Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Ocak '09

 
Kategori
Türkiye Ekonomisi
 

İnovasyon icat çıkartmak değildir

İnovasyon icat çıkartmak değildir
 

Yeni veya farklı bir şey yapmak istediğimizde mutlaka birlerinin “başıma icat çıkartma” sözleri ile karşılaşmışızdır. Bu söz aslında bizim toplumumuzda yeniliklere çok da sıcak bakılmadığının bir göstergesidir. Geleneksel statükocu yapımız, yeniliğe, değişime hemen uyum sağlamamıza engeldir. “Yeni” her zaman soru işaretleri ile doludur…çekiniriz.

Halbuki; insanın, toplumların, ülkelerin dünyanın gidişatına ayak uydurabilmesi için “yenilenmeye” ihtiyacı vardır. “Eskiye rağbet olsaydı bit pazarına nur yağardı” özdeyişimizi de hatırlayalım.

Son yıllarda tüm dünyada “inovasyon” diye bir terim ortaya çıktı. İş dünyasında sıklıkla kullanılıyor. Latince kökenli (innovatus) inovasyon sözcüğünün Türkçe’de tam karşılığı olmamakla birlikte, “yenilik”, “yenilenme” gibi sözcüklerle karşılanabilir.

İnovasyon, her alanda yeni fikirlere yer vermek, yeni fikirleri mevcut bilgilerle harmanlayarak ortaya çıkacak değişikliklerden ticari yararlar sağlamak olarak da tanımlanabilir.

İnovasyon, “icat çıkartmak” değildir…bir icadın geliştirilmesi, üretim yöntemlerinin zamanın ve toplumun ihtiyaçlarına göre yenilenmesi ve nihayetinde bundan ticari kazanç elde edebilmek için yeni bir pazarlama boyutu katılabilmesidir.

İnovasyon tanımlamasında çok kullanılan örnekleri verecek olursak tanımı daha da yerine oturacaktır;

Örmeğin; taharet musluğu bize ait bir şey…Türkiye’nin dışına çıktığınızda evlerde, otellerde bulamazsınız, bizim kültürümüze has bir alet. Japonlar aldı bizim bu taharet musluğumuzu, açısı ve suyun sıcaklığı ayarlanabilir bir musluk haline getirdiler, “Toto” markası ile dünyaya pazarlamaya başladılar.

Sony, dünyanın teknoloji devi… “walkman” diye bir alet geliştirdiler, mevcut müzik çalar sistemlerini buna uyguladılar, tüm dünyada yürürken müzik dinlemeyen insan kalmadı, keza i-pod da benzer bir inovasyondur.

Kahve kültürümüz malumunuz…ilk zamanlarda Etiyopya’da kahve meyvelerinin sağığa iyi geldiği farkedilmiş ve bu amaçla faydalanılmış. Daha sonra kahve üretiminin yöntemleri geliştirilmiş, yeni kullanım methodları bulunmuş (kavrularak v.s), tüm dünyaya yayılmış. Bizim Türk kahvemiz bu kadar çok tutuluyorken ve içiliyorken, Starbucks gelmiş, dünyada yüzbinlerce cafe ile kahve kültürüne ve pazarlamasına farklı bir yön çizmiş, biz kahvemizi dünyada tanıtmaya uğraşırken Starbucks bizim kahve kültürümüz üzerine oturmuş, şimdi bize ve bütün dünyaya kahve içiriyorlar…bu da bir inovasyon.

Örnekler çoğaltılabilir…bugün artık hayatımızın bir parçası olan cep telefonları, bilgisayarlar, internet, google, facebook hep birer teknolojik inovasyon olarak ortaya çıkmış ürünler. Tüm örneklerde inovasyonun, yeni fikirleri kullanarak veya mevcut bilgileri çok farklı yollarla uygulayarak, ticari bir yarara dönüştürülmesi ve önemli bir değişiklik sağlaması olduğunu görüyoruz.

Günümüz dünyasında rekabet ortamı hızla ilerliyor. Bu ortama ayak uydurabilmek, yeni pazarlara girmek veya varolan pazar payını artırmak için üretim, pazarlama ve bu faaliyetlerin organizasyon alt yapısını sürekli olarak değiştirmek, yenilemek yani “inovasyon” yapmak ve “inovasyon” temelli işi modellerinin desteklenmesi gerekiyor.

Dünyada öyle teknolojik gelimeler yaşanıyor ki; artık insanlar,firmalar, ülkeler birbirlerine bir “tık” mesafesinde. Pek çok ürün ve hizmet dünya coğrafyasından ve mesafelerden bağımsız olarak pazarlanabiliyor, yürütülebiliyor.

Tüm dünyada bilginin dolaşımı ve bilgiye ulaşım artık serbest ve çok kolay. Üreticiler de tüketiciler de çok daha bilinçli. Küreselleşme ile bir çok yeni üretim merkezleri ve pazarlar da devreye girdi. Toplumun yaşam tarzlarındaki değişimler tüketicilerin beklentilerinde her gün değişime sebep oluyor. Aynı ürün ve hizmetlerle tüketicinin beklentilerini karşılamak mümkün değil.

Devir artık “farklıya ve en iyiye ulaşabilme” devri. Ekonomik kriz ortamlarında, kendini yenileyebilen firmalar, inovasyona sımsıkı sarılanlar ekonomik krizden güçlenmiş olarak çıkacaklardır.

Bu nedenle “inovasyon” bugün bütün iş dünyasının gündemine geldi, oturdu. İnovasyon gerekliliğinin farkında olanlar, destekleyenler, yeni dünya düzeninde doğru adım atmış olanlardır. Tarih bunun örnekleri ile dolu, gelecek dönemler de ispatlayıcısı olacak.

Türkiye, şu anda “inovasyon” için hızlı ve ciddi adımlar atması gereken en uygun döneminde; ekonomik krizin fırsata dönüşmesi için gerekli olanaklar ve şartlar sağlandığında...


_________________________________________________________________________________________

Konu ile igili diğer yazılarım;

"Ekonomik krizi inovasyonla fırsata dönüştürebiliriz". http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=154743

"Ar-ge Teşvik Yasası ve Bölgesel İnovasyon Merkezleri" http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=155161

 
Toplam blog
: 476
: 2331
Kayıt tarihi
: 10.07.08
 
 

Çok eskidendi ..