Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Aralık '08

 
Kategori
Güncel
 

İnsan eliyle kurduğu düzenle nasıl baş edecek?

İnsan eliyle kurduğu düzenle nasıl baş edecek?
 

doğal


İnsan eliyle kurduğu düzenle nasıl baş edecek?

Doğal yaşam; canlı cansız, düşünebilen düşünemeyen tümüne tabiat deniyor. Bu günden geriye bakıldığında; doğal yaşamın doğal halini pek tasavvur edemeyiz artık. Doğal yaşamın doğal kuralları ve doğal yaşam içinde yaşayan insanın; doğal yargıları, algıları, doğal alışkanlıkları ve kuralları vardı kapitalizmden önce.

Belki gelişmekte geciken toplumsal akıl; felaketlere, vicdana sığmayan zulümlere, toplu yaşama hukuksuzluğuna çare üretememişti.

Tam da bu noktada toplumsal yaşamı düzenleyen din geliyor. Her din; kendi dönemine kadar tekamül ederek gelmiş insanlığın geliştirdiği kültüre ahlak boyutu eklemiştir. Giderek ahlakın insan fıtratına yaklaşma çabası göze çarpıyor. Dönemler halinde insanın özüne aykırı yerleşik kurallar ihdas eden insanlık; dinleri de zaman içinde eğip bükmeyi, yozlaştırmayı becermiştir.

Her ne kadar yozlaştırsa, ne kadar kendi vicdanına aykırı alışkanlıklar edinsede; daha sonra gelen dinle doğruyu bulma şansını yakalamıştır.

Özde insanın yaratılıştan gelen muhakeme yeteneğiyle, kendi içinde barındırdığı vicdan mekanizmasıyla, toplumsal ahlakı etkinleştirme yeteneğine sahiptir.

Küresel felaketler ve küresel krizler

Son otuz yıldır süren bir küreselleşme modasını geliştiren bilim adamları ve stratejistler, kına yaksınlar.

Dünya küreselleşeyim derken; küresel ısınma, küresel kaos, küresel kriz, küresel kirlenme, küresel çürümeyi getirip dayadı insanlığın önüne.

Kapitalist üretim ve bölüşüm modelinin kendi zamanı içinde ürettiği ticaret ahlakı, insanlığın içsel değerlerini yiyip yutmuştur. Başlangıçta belki insanın özüne uygun gibi gözüken; ancak, zaman içinde, ufak zorlamalarla insanın vicdani ölçülerinin dışına çıkması önemsenmemişti. Bu gün itibari ile bu ufak çıkışlar insanlığın kontrolünden çıkmış, kurulan şirketlerin kendi iç dinamikleri sahiplerini yönetmeye başlamıştır.

Küresel ölçekte; dev şirketlerin kendi içlerinde gelişen ticari kurallar, dünyanın gidişatını yönlendirmeye, insanlığın kaderini değiştirmeye kadar varmıştır.

Önce 150 dolara çıkan bir varil petrol bu gün 40 doların altına indi. Ama petrolün varili 150 dolarken küresel sermaye petrolcülerin elide toplandı. Sonrada bu dolarlar, Amerikan borsalarına kaydı. Tam bu noktada Amerikan bankaları birer birer batmaya başlıyor. Adına; nedeni anlaşılamayan ve nerde duracağı bilinemeyen küresel mali kriz verilen bu düzensizliğin, aslında devlerin oyunundan başka bir şey olmadığı biliniyor.

Kapitalist sistemin başlangıcından buyana gelişen üretim, pazarlama, tüketim ve bölüşüm ilişkilerinin koyduğu bir düzen işlemeye başlıyor ama insanın kontrolü dışında.

İşin tuhafı ekonominin işleyen düzeni kontrolden çıkmış, başıboş serseri mayın gibi dünyanın çayırlarında yuvarlanıyor.

Bu endüstri ve onun ekonomisi buraya nasıl geldi?

Buğdayın faydalı bölümlerini çıkarıp geri kalan beyazlatılmış onundan ekmek diye beyaz zehiri üreterek. Tuzun doğal halini değiştirip ikinci beyaz zehir haline getirerek. Doğayı kirletip küresel ısınmaya sebep olarak. Bunlar kaçınılmazdı zaten. Çünkü bu ekonomik sistemin hiçbir yerinde insan yoktu ve hiç olmadı.

Sadece kazanmak ve sömürmek gibi insan akılını ve vicdanını hiç sayan bir mekanizmaydı bu. Şimdi insanlığın ortak aklını işe yaramaz hale getiren bu düzensizliğin düzeni bir gün çökecekti zaten.

Ahlak ve fıtratın temel olduğu insanlığın ortak aklı; böyle bir felaketten sonra, umarım gerçeği hatırlayıp sürece hakim olur.

 
Toplam blog
: 191
: 540
Kayıt tarihi
: 01.06.08
 
 

Yerel bir gazetede yazıyorum. Okumayı severim, şiir okumayı severim. Emekli işçi olarak sosyal ak..