Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Eylül '13

 
Kategori
Deneme
 

İnsan özlemekten ölür mü?

İnsan özlemekten ölür mü?
 

"Özlemek ölmekten sadece iki harf fazla be çocuk..." Cemal Süreya


http://www.youtube.com/watch?v=_exKXBB1hG0

(Murat Boz – Ben Özledim Galiba Seni)

Evet, ölür! Hatta sürüm sürüm sürünür; gecesi gündüzüne karışır; an olur mahzunlaşır, an gelir saldırganlaşır; sağını solunu şaşırır; konsantrasyonunu kaybeder; nefesi kesilir; daralır, bunalır; hiçbir yere sığmaz olur; kimseden zevk alamaz hale gelir; hiçbir şeye, hiçbir kimseye tahammülü kalmaz; dengesini yitirir ve... insan özlemekten ölebilir!

Çok mu romantik geldi size bu söylediklerim? Dünyanın her yerinde savaşlar varken, açlık varken, insanlar ölürken, bombalanırken, acı çekerken; bu yazdıklarım saçma sapan, gereksiz, romantik şeyler mi?

İnanın hiç değil! Bunlar da insanın iç dünyasındaki yıkımlar, savaşlar, acılar, yokluklar ve yoksunluklar… Hem dürüst olmak gerek; içiniz rahat değilse; kusura bakmayın ama yanı başınızda dünya yansa umurunuzda olmuyor zaten.

“Nasılsın canımın içi? Başladı mı yağmurlar orada da? Ben bu sene ilk defa sonbaharı sever oldum. Kışı bekler oldum. Belki ömrüm boyunca ilk defa içimde bu kadar büyük bir yangın var diyedir, belki ilk defa ‘bir mevsim boyu hiç durmadan yağarsa kar; ancak söner bu kalbimdeki yangın’ gibi hissediyorum diyedir. Belki senden sonra artık ben de sonbahara, kışa yakışıyorum diyedir. Belki sensiz gülmeyi, güneşi, baharı; sana, sana olan aşkıma haksızlık yapmak sayıyorum diyedir.

Bildiğim tüm kelimelerin yetersizliğe boyun eğip, suskunluğu kabul ettiği gecelerden yazıyorum sana. Hiçbirinin en ufak bir şekilde bile sana olan özlemimi anlatamadığı zavallı, çaresiz anlardan yazıyorum. Adını sayıklamalarımın artık gecelerimin ayrılmaz bir parçası olduğu karanlıklardan, gözyaşlarımın yanağımda iz yaptığı aynalardan yazıyorum. Uykusuzluğu söylememe bile gerek yoktur zaten herhalde?..

Niye olmuyor canımın içi? Niye hayat, Allah bize her şeyi aynı anda vermiyor? Niye aşkın en delisini zamanlamanın en kötüsünde, şartların en çıkmazında yazıyor? Niye aşk hep toprağın altında filizleniyor, dallanıyor, budaklanıyor; niye güne, güneşe çıkamıyor? Niye içimdeki bu eksiklik duygusu, bu yarım kalmışlık, boğum boğum sıralanıyor dudaklarımdan ta ciğerlerime kadar? Niye canımın içi?..”

“Özledim

Dışarıdan gördüğün gibi değil

Bir kez olsun buradan bakmadın

Üzüldüm zannediyorsan şunu bil

Canım yandı geçti çok yakmadın

 

Yaz gelir içimi sarar aynı telaşlar

Kim bilir belki de bir aşk başlar

Dalgalanır deniz ne çıkar durur yavaşlar

Kim bilir belki de bir aşk başlar

 

Ben özledim galiba seni

Bu yüzden bu kadar sitemlerim

Sen üzülme, acıdan bu sözlerim

Karşımda görsem dolar gözlerim

 

Ben özledim galiba seni

Bu yüzden bu kadar sitemlerim

Sen üzülme, acıdan bu sözlerim

Karşımda görsem dolar gözlerim…

 

Murat Boz/ Özledim”

Özlemek, sizi öldürmek için boğazınıza bastırıp; siz nefessiz kalırken gözlerinizin içine zevkle bakan bir canavar gibidir; siz acı çektikçe daha çok bastırır; daha çok nefessiz bırakır sizi… Özlemek kabullenilebilecek, alışılabilecek bir duygu, bir durum değildir; süreklidir, hep devam eder; hep özlersiniz… Özlemek bitmez, küllenmez, susmaz, durmaz, laf dinlemez… Özlemek aklınızın ortasında, etinizin içinde, derinizin altındadır hep; hep acıtır; hep üzer sizi… Özlemek sizi kendinize yalan söylemek zorunda bırakır; çevrenize rol yapmak zorunda bırakır; o kadar çok artar ki bazen içinizde özlem; belli etmemek için, duymamak için o içinizdeki çaresiz özlemin sesini; kendinize de, çevrenize de yalan söylersiniz, rol yaparsınız, bastırmaya çalışırsınız ama nafiledir; bilirsiniz, çok iyi bilirsiniz… Belki sitemler savurursunuz özlediğinize, hayata, kadere; belki küsersiniz bile ama aslında bir saniye görseniz karşınızda, yapacağınız tek şeydir boynuna atlamak, sıkı sıkı sarmak; gözlerinizden sevinç gözyaşları boşanır daha hayalini bile kurarken bu kısacık kavuşma anının…

Bireysel acılarımızı göz ardı etmek gerek belki toplumsal sorunlar dururken hayatlarımızın orta yerinde… Dünyada çok acı var, çok şey var üzerine düşünülecek, sorumluluk duyup konuşulacak, duyarlılık gösterilecek biliyorum… Ama benim canım yanıyor özlemekten, ruhum azap çekiyor; ben ölüyorum… özlemekten ölüyorum…

 
Toplam blog
: 160
: 2717
Kayıt tarihi
: 16.04.09
 
 

Öykü Şiir Deneme ..