İnsan ve doğanın ortak şaheseri Meteora Manastırları

Zengin tarihi ve tatil mekanları ile turizmde önemli bir yere sahip olan komşumuz Yunanistan, yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekmektedir. Akropolis, Korint Kanalı ve adaları ile kendini dışarıda çok iyi tanıtan Yunanistan’da öyle bir yer var ki, büyülenmemek elde değil.

Hemen hemen orta Yunanistan’da yer alan Trikala şehrinin Kalambaka kasabasında bulunan Meteora Manastırları eşsiz bir görünüme sahip. 1988 yılından itibaren Unesco Dünya Kültür Mirası Listesinde yer alan bu bölgede yaklaşık 300-400 metre kayaların üzerine bu manastırların nasıl inşa edildiği gerçekten şaşırtıcı.

Ortodoks mezhebinin inancına göre, Tanrı gökte olduğu için genellikle manastırlar en tepe noktalarda yer almaktadır. Dış dünya ile ilişkilerini kesen keşişler, buralarda kendilerini Tanrı’ya daha yakın hissetmektedirler.

Meteora kelimesi Yunanca’da “havada asılı” anlamına gelmektedir. 14. yüzyılda ilk manastırı inşa eden papaz Athanasios, buradaki kayaları dünya ile cennet arasında asılı duran yer olarak betimlemiş ve buraya meteora adını vermiştir.

Günümüzde turizme açık olan Meteora Manastırları, yerli-yabancı turist akınına uğramaktadır. İlk zamanlarda, keşişler yukarı kendi icat ettikleri halat asansörler ile çıkarlarmış. Günümüzde, manastırlara merdivenler ile çıkılabiliyor.

James Bond filminde ve ünlü Alman edebiyatçı Herman Hesse’nin “Siddhartha” adlı romanında yer alan Meteora Manastırları, Yunanistan’da görülmesi gereken yerlerden biri. Yeşil Pasaportun da vizeden muaf tutulması ile beraber, Yunanistan’a daha çok Türk turistin gitmesi bekleniyor. Selanik’te Atatürk’ün evini ziyaret ettikten sonra Atina’ya doğru giderken Meteora’ya da uğramak gerekir diye düşünüyorum.