İNSANA YATIRIM ŞART!

Slogan atmaya gelince hemen herkes kendi ideolojisinin ne kadar doğru olduğunu haykırıp duruyor da Türkiye’de durum ortaya somut bir şey koymak söz konusu olunca ne yazık ki pek iç açıcı değil. Bunu ben demiyorum gençler diyor. Şans bulan kapağı yurtdışına atmak istiyor.

Bir sistem düzenli bir şekilde işleyebilmesi için her şeyin yerli yerinde ve mükemmel planlanmış düzeyde olması gerekir. Mevzuyla alakası yok ama bu diyelim ki bir araba olsun. Bir arabada her aksamın parçanın görevi vardır. Doğru şekilde planlama gerektirir. Her şey yerli yerinde olmalıdır. Mevzu insanımız olunca son derece doğru şekilde, yeteneği görevi gereği yapacağı işlevleri tam olarak yerine getirmelidir. Lastik olarak yetişmiş bir parça nasıl ki beyin olmuyorsa direksiyon, beyin de şarj dinamosu olamaz. İnsanlar doğru şekilde eğitilmeli yetiştirilmeli ve bütünün parçası olmaktan dolayı mutlu olmalıdır da biz mutlu bir toplumu nasıl inşa edeceğiz: Gördüğüm kadarıyla Türkiye’de yerleşik hiçbir grubun buna siyasi partiler de dahi net bir fikri yok. Türkiye’de ne yazık ki en gözde,  en iyi okullar halen misyoner okulları ve Türkiye’de Türkiye için Türkiye’nin gençlerini yetiştirelim şiarıyla yola çıkan yerli ve milli bir oluşum, fikir bile mevcut değil. Geçmişte bilim olimpiyatlarıyla, eğitime verdiği önemle bir grup öne çıkmıştı. Söz konusu grubun foyası ortaya çıkmadan önce her kesimden onay görüyordu. İş açığa çıkınca görüldü ki onlar da doğan görünümlü yabancı şahinlermiş. Büyük bir hayal kırıklığı oldu. Sonrasında devletle özeller arasında özelleştirmeden yana kullanılan tercihler bir yarışma ortaya koyarken, eğitimi daha da kişiselleştirdi. Parası olanın parası olduğu kadar bir hizmet aldığı bir düzenden ziyade gerçekten kaliteli beyin gücünün bu ülkenin insanlarının bu ülke için beyin yormalarını sağlayacak gerçekten yerli-milli projeler ne zaman somut olarak ortaya çıkacak merak ediyorum ve gördüğüm kadarıyla hiçbir partinin de böyle bir projesi ve bu konuya dair bir fikri olup olmadığını varsa da ben bilmiyorum. Özellikle gençlerin yurtdışına gidiş özlemlerini durduracak bir fikir henüz bu topraklarda filizlenmedi. Neden acaba?

Osmanlı hakkını teslim etmekte fayda var; yükseliş devrinde sürekli devşirme yoluyla en zeki çocukları toplayıp onları imparatorluğun bekası için eğitirken onlara ciddi mevkileri de teslim etmekten kaçınmıyordu. Neticede imparatorluk zirveyi hedefliyorsa en iyi em parlak beyinlerle bunu başarabilirdi ve bunun için çalışıyor, araştırma yapılıyor, devlete kazandırılıyordu. Bizse halen en iyi beyinlerimizi Amerika ve Avrupa’da çalışıyor olmalarıyla övünüyoruz. Bu neyin övünmesidir acaba?

Bir devlette işleri yürütecek, bilimi geliştirecek o ülkenin kendi insanıdır. Gerekirse futbolcu transfer eder gibi bilim adamı transfer edilmeli ve acilen önlem alınmalıdır. İnsanımız en değerlilerimiz daha lisedeyken keşfedilip götürülürken bu konuda yerli-milli gerçek vatanseverleri dişe dokunur bir şeyler yapmak için davet etmek acaba çok şey istemek mi olur?

Dört büyük takımın bu zamana kadar futbolcuya yatırdığı parayı, değerli beyinlere harcayabilmiş olsaydık, güzel olmaz mıydı? Hemen itirazlar gelecektir. Futbol güzel bir tanıtım vesilesi evet bizi zaten tanıyorlar. Bir anda Avrupa, NATO, Amerika silahlarını bize çevirmelerinden bizi hiç unutmadıklarının çok iyi tanındığımızın en bariz kanıtı değil midir?