Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Ekim '15

     
    Kategori
    Sosyoloji
     

    İnsanlığa değer veren yine İnsan olmalı

    İnsanlığa değer veren yine İnsan olmalı
     

    İnsanoğlu için Hz.Havva'dan ve Hz.Adem'den olma derler hep. Kimisi de yapay bir zeka veya kuramlara dayalı pragmatik bazen de dogmatik varsayımları kullanarak Darvinizmi savunan argümanlarla, toplumda refleks oluşturmaya çalışmaktadır. Varsayımların toplum üzerindeki etkisi, toplumun dinsel duygu reflekslerinden daha baskın olamamaktadır. Toplumsal hassasiyetlere sebep olan olguların bütünlüğü, bireyde bazen kabullenmiş fakat başkası tarafında rahatlıkla çürütülebilecek tezler ortaya çıkartmaktadır. Bu da topluma mal etmekten öte bireyin kullanım amacına göre değişmektedir. Birey bunu siyasi, ahlaki veya örfi değerler üzerinden kendi kuramını geliştirip fazla dillendirmek kaydıyla, taraftar toplama uğraşına girebilmektedir. Bu her dine mensup insanlarda olabilmektedir. Tabi bu durumda toplumun ortaya koyabileceği refleks ne kadar etkili ise bazen zırt uçların yüklenmesine bazen de bu uçların törpülenmesiyle de kendini gösterebilmektedir. 

    Diyarbakır'da bir afiş basılmış ve bu afişte Hz Muhammed (s.a.v) için daha önce bir karikatürist tarafında hakaret amaçlı çizim kullanılmış ve büyük bir tepkiye neden olmuştu. Bunu aslını okumak gerektiği noktasında kafa yoran herkes, bu toplumda bazı zıt uçların var olduğunu, kabul edildiği gibi bazen de bizim göremediğimiz, birilerinin siyasi emeli doğrultusunda kullanıldığını da bilmekteyiz. Özür dileyerek kaldırılan afiş kes, kopyala  ve yapıştır gibi bilgisayar kullanımımızdaki dahiliğin bir sonucu olsa gerek. Bu bilgisizlik ve bilinçsizlik toplumda bir reflekse sahip bir durum olsa gerek. Gelinen noktada, birileri bunu siyasi argüman haline getirip, bu sefer tam zıt ama toplumda duygu yoğunluğunu bir uçta toplayıp,  galeyan hali yaratmak isteniyor. Asıl durum şu;  olanı araştırmak veya hukuka bile gerek görmeden kendi refleksini toplum refleksiymiş gibi ortaya atmaktır. 

    Varoluş biçimi, tanrı ve birey arasındaki bağlantıyı net bir çizgi ile belirten toplumlarda, hassas uçların oluşması kaçınılmazdır. Ancak, bugün ki teknoloji ve kitle iletişim araçların çok olması, aynı zamanda en kırsal noktaya kadar bireylere ulaşması, ol (din) olgusu üzerinden birileri tarafında bilinçli veya bilinçsiz olarak kuramlar geliştirmesine sebep olmakta. Topluma düşen bunu olgunlukla karşılayıp, ortaya atılan argümanların dinsel kavramlar üzerinden açıklamaktır.  

    Mehmet DENGİZ

    26.10.2015

     
    Toplam blog
    : 1
    : 53
    Kayıt tarihi
    : 08.10.15
     
     

    Erciyes üniversitesi inşaat mühendisi bölümü menzunuyum. ..