İnsanlığın devamında nükleer enerjinin yeri yok görünüyor

Kontrol etmesi imkansız olan büyüklükte bir tehlikeyi bile bile yaratmak niye istenir? 

Almanya, Japonya’daki facia sonrası, Nükleer Santrallerini işletmeyi durdurdu. 

Dünya’da Nükleer santral yapma planları çoktan durduruldu. 

Çünkü öngörülemez tehlikeler içeriyor. 

Çünkü teknoloji eskidiğinde sökmesi maliyetli ve çok tehlikeli. 

Nükleer santral çöplükleri oluşuyor. 

Çünkü nükleer atıklar hala tam olarak temizlenemiyor. 

JAPONYA: 4. Reaktör gerçeği...  

Japonya’da şimdi dördüncü reaktörün patlaması konusu gündemde. 

Dördüncü reaktördeki radyasyon sızıntısı nükleer atıklardan kaynaklanıyor. Nükleer atıklar, 40-50 yıl boyunca havuzlarda bekletilir. Bu reaktördeki sorun havuzda suyun kaybedilip atık çubuklarının açığa çıkmasından kaynaklanıyor. Bu da radyasyonun açığa çıkmasına, aşırı ısınmaya ve yangına neden oluyor...

Nükleer atıkların uzun süreli depolanması için hiçbir çözüm bulunamadı. Bu atıklar binlerce yıl radyoaktivitelerini koruyor. Halen dünyada hiçbir son depolama alanı yok. 

Bu atıklar öyle çok ki, örneğin İngiltere'deki atıklar bir stadyumu 5 kez doldurabilecek kadar ve İngiltere, diğer bütün nükleer enerji kullanan ülkeler gibi bu atıkları ne yapacağını bilmiyor. 

En yeni teknoloji ironisi 

Türkiye gibi bir deprem ülkesinde, en modern (!) teknoloji ile kurulması planlansa da, Nükleer Santrallerin Mersin Akkuyu ve Sinop gibi yine fay hatlarına yakın yerlere kurulmasını sonra nasıl açıklayabiliriz? 

Üstelik yapımından, işletimine ve bakımına kadar dışa bağımlılık gerektiren bu proje üzerinde çok düşünülmesi gerekir. 

Güneş, rüzgar, dalga gibi temiz kaynakların bahşedildiği ülkemiz, yenilenebilir enerji kaynakları ile daha da güzelleşecektir. 

Gelişmiş bir ülke olan Japonya bu olayı nasıl öngöremedi? 

Şimdiki kafamızla, Nükleer Santralleri en yeni teknoloji kullanarak kurmak istemek, 50 sene sonrasını düşünmemek demektir. 

Dünya, kendine uygun olmayanı biliyor. Aslında biz de çok iyi biliyoruz. Bundan sonra dünya’yı koruma sorumluluğu, onun bir parçası olarak bizde, insanlarda... 

YENİ ÇÖZÜMLER YANIBAŞIMIZDA... 

Bir çok insan, yeni enerji kaynaklarının daima yeni teknoloji anlamına geldiğini düşünür. 

Sahip olunan en iyi enerji kaynağı, gezegenin içindeki ısıdır. Onu verimli hale getirecek yeni enerji kaynakları bulmak ve ISI YARATMAYI bırakmak en doğrusu olacaktır. O, gerçekten orada, - atık maddesiz, tehlikesiz, yan tesirsiz olarak- bizi bekliyor. 

Yerkürenin içi ısı kaynağıdır. İsviçre’de ve bazı Avrupa ülkelerinde, evler yerin yüzlerce metre aşağısından gelen enerji ile tüm ihtiyaçlarını karşılayabilmeye başladılar. 

Gözümüzün önünde duran ve doğaya hiçbir zararı olmayan bir başka enerji ise Dalga enerjisidir. Dalgaların – daima orada bulunan itme-çekme eyleminin- muazzam gücünü kullanmaya başlayabiliriz. Bunu nasıl yapacağımız ile ilgili bilgiye sahibiz. Belki bu şu ana kadar çok düşük bir teknoloji gibi geliyordu. Ancak İngiltere, 2015 yılına kadar, tüm enerji sarfiyatının % 10’unu dalga enerjisinden almayı planlıyor. 

Tüm ülkeler Rüzgar, Güneş, Dalga ve Yerküre gibi yenilenebilir enerjilere yönelmeye çoktan başladılar. Hollanda, bilindiği üzere, Rüzgar enerjisini en iyi kullanan ülkelerin başında. 

Hazır Nükleer enerji ülkemizde yokken, önümüzde bir çok yanlış varken, kontrol edemeyeceğimiz bir canavarın yapımına şimdiden son verelim.