İnsanlığın E. hali!

“Osman, hesap ettim tam beş yüz bin kestane ağacı yok olacak Abi!”

“Nerede?”

“Şeyde; üçüncü köprü yapılırsa! Yol boyu kestane ağaçları var!“

“Desene kestane kebap yiyemeyeceğiz!”

“Meşe palamudu da!”

“Meşe palamudu da yeniyor mu lan?”

“Kavurup yiyeceksin Abi! Keçiler bile yiyor! Ama onlar kavurmuyor tabi! Keçi eti niye tatlı oluyor? Bundan işte!”

“Geçen kış kestane aldık eve, ev havai fişek fabrikasına döndü!”

“Niye Abi?”

“Meğer sobanın üstüne koymadan önce yaracakmışız! Tabi biz yarmadık! Patlayan tavana vuruyor! Hanım beş kestane yarası aldı, ben üç!”

“Askerlik de yaptın hâlbuki!”

“Arkadan vurdu namussuzlar! Yoksa siperim iyiydi!”

“Abi senin solculuk nasıl gidiyor? Geçen yazdığın tarif beni bayağı bir etkiledi!

“Sorma; yaptık tarifi ama tarife uyan mı var?”

“Yok mu?”

“Herkes bir tarifle geldi! Nane yiyen sanki patlıcan!”

“Patlıcan da nereden çıktı Abi?”

“Hani Mengenli aşçıya sormuşlar ya, patlıcanın kaç türlü yemeği olur diye!”

“Ne demiş!”

“Vur duvara ye demiş! O kadar çok yani!”

“İnsanız biz değil mi Abi?”

“Herhalde!”

“Emin değil misin Abi?”

“Emin de Emine de insandır kardeşim! O manada söyledim!”

“O zaman neyi tartışıyoruz Abi?”

“İnsan işte! Tartışır!”

“Sonra?”

“Sonra tekme tokat vaziyetleri! Küfür, hakaret!”

“İnsanlık hali yani!”

“Sen dedin!”

“Anladım!”

Not. Bu yazı daha önce Geyik Blog sitesinde yayınlandı!