Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Ağustos '11

 
Kategori
Sağlık
 

İnsanlık Üzerine Birkaç Yazı (1)

İnsanlık Üzerine Birkaç Yazı (1)
 

Ne oluyor ? Neler oluyor? Ne biliyorum,ne anlıyorum ne de anlamlandırabiliyorum? 44 yaşındayım ve hayatımın hiçbir döneminde kafam bu kadar karışık olmamıştı. Bildiğim bütün kelimeler anlamını yitiriyor. Hayatta var olan her şey kendini sadece maddeye bağlamış durumda. Mana denen şey hiç kalmamış ortalıkta. Var gibi gözüken ise maddesel mana.Ticari mana.

Geçen akşam bir arkadaş topluluğunda bir bayan arkadaş yalnızlığından ve yalnız yaşamaktan dolayı maruz kaldığı hoş olmayan durumlardan bahsediyor, diğer arkadaşı sanki karşısındakinin durumu ile sidik yarıştırırcasına onu bastırıp iki katı sorun çıkarıyor ortaya.Sorunlarda ve dertlerde dahi yarış haline girmiş durumdayız.

En zengin,en güzel,en gösterişli, en havalı,en dindar, en sadık, hereşyin "en" i sadece biz olmak zorundayız ya!En hasta ,en dertli, en sorunlu da biz olmalıyız.

Hastahande bir hasta, endoskopi yapılacak.Endoskopi'nin ne menem bir şey olduğu ortada.Devlet hastahanesinde yapılıyor işlem.Muamele aynen şu.

-Bak şimdi ağzına sıkacağım şeyi gargara yapıp yutacaksın tamam mı?

-Bağırmanıza gerek yok haniımefendi duyuyorum. diyor hasta.

A haa!!! Ukala bir hasta.Cevap yok.Aynı sözün tekrarı var.

-Ağzına sıkacağım şeyi gargara yapıp yutacaksın tamam mı?

Görevli sıktı, hasta yuttu.

-Yat!!!

Yattı.

-Aç ağzını.

Açtı.

İşlem bitti. Anlatmama gerek yok sanırım. İşlem sırasında ister istemez öğürtü, salya vs gibi durumlar olabiliyor. Bunların atıkları da hastanın başının altına yerleştirilen bir torbada toplanıyor.Tabi o torba gelişigüzel yerleştirildiğiiçin işlevini tam yapamadığından,hastanın saçı, üstü başı vs de rahatlıkla batıyor.İşlem bitiyor.

-Kalk.

-Hadi çabuk ol.

-Tükrük torbanı da at. Senin pis şeylerinle uğraşak halimiz yok burda.

Sanki hasta değil de suçlusun. Ve sanki hayatında ilk kez değil de haftada bir kez endoskopi yaptırıyorsun da tükrük torbanı kendinin atacağını bilmen gerek.

Kıyıda bir lavabo ilişiyor hastanın gözüe, haliyle elini yüzünü yıkamak ,ağzını filan çalkalamak istiyor insan.Lavaboya yöneliyor hasta .Tükürüyor.

-Körmüsün.Orada kocaman "Hastaların lavaboyu kullanması yasaktır!" yazıyor.

-Bu halimle göremedim. Diyor.

-Lavaboyu gördün ama. derken eline bir deste kağıt peçete tutuşturor görevli hastanın.

-Kim koydu bu yasağı? diyor hasta.

Cevap yok.En sonunda patlıyor.

- Umarım siz de hasta olursunuz ,eline düştüğünüz sağlık görevlisi size aynı muameleyi yapar.

- Çık dışarı sonucunu bekle.diyor,akıllı sağlık görevlisi . Hasta ile polemiğe hiç girmiyor.Aynı aksilik ve bedliği ile görevine devam ediyor.

Dışarda beklerken telefon konuşmasına tanık oluyor hasta.

- Canım.Şimdi bak biz endoskopiye gelen hastalara bir gün yatış gösteriyoruz ya , son hastam var dışarda yatış işlemini yapamıyorum ne yapmam gerek.?

Yatış matış hak getire olduğu gibi , hastaya da insan değil suçlu muamelesi yapan,hastanın bir dayak yemediği kaldığı bir sağlık ortamı ve yatış gösterilerek sağlık bakanlığından tahsil edilen paralar. Yorum insan olanların.Eğer kaldıysa.

 
Toplam blog
: 167
: 1867
Kayıt tarihi
: 20.04.07
 
 

01/06/1967 Rize/fındıklı doğumlu olmama rağmen doğum yerimi hiç görmedim. Türkiye'nin hemen her ilin..