İran Cumhurbaşkanının ziyareti konusunda...

Her devletin, kendilerine gelen resmi ziyaret heyetinin uyduğu aslında gidilen ülkenin geçmişi ve kültürüne saygı anlamını taşıyan ritüelleri vardır. Birçok ülkede bu karşımıza o ülke için savaşmış ve o ülke uğruna kan dökmüşlerin anısına inşaa edilmiş bir anıt bulunur; Meçhul Asker Anıtı adında ve resmi protokol gereği ülkeyi ziyaret başangıcında yapılan anma ve ziyaret ile o ülke ve vatandaşları onore edilir. Ülkemizdeki karşılığı ise ülkemizin kurucusu ve son yüzyılın en büyük dehasının yattığı Anıtkabir'dir.

Geçmişde ülkemize yapılan ziyaretlerde Anıtkabir'e yapılması gereken ziyaretler konusundaki istem azlığı az değildir. Bunlar genelde sayısal olarak az olmasına rağmen o ülkenin vatandaşlarına saygısızlığın da en büyük delaletidir aslında. Ama bu istenç azlığına o ülkenin bir bakanı da haklı bulur pozisyona geldiğinde; hatta ayrıntı olarak nitelediğinde zaten duyulmayan saygı o ülkenin ileri geleni tarafından ayrıntı olarak onaylanıyor ve başkent ziyareti bile bu amaçla İstanbul'a çalışma ziyareti anlamında gerçekleştirmek isteniyor. Bunun adına onurdan yoksunluk, tarikat anlayışı denmez de ne denir?

İran cumhurbaşkanın Anıtkabir'i ziyaret etmeden başlayacağı ziyaret, yapılan by -pass nasıl gerçekleşecek? Aslında İstanbul'a da inse Atatürk Havameydanı'na inecek buna da karşı çıkarsa Sabiha Gökçen'e inmesi gerekecek. O da olmaz çünkü yine Atatürk'ü anımsatıcak. Hazret bundan da rahatsız olabilir. Ne yapalım ayrıntı olarak niteleyen bebek yüzlü bakanımız mutlaka Hazrefen Çelebi'ye indirme başarısını mutlaka gösterir.

Aslında Ahmedinejad'ın nereyi ziyaret edip etmeyeceği bizi çok ilgilendirmiyor ama ülkem için tehlikeli gördüğüm dışişleri bakanımızın hepimizin ve özellikle kendisinin varlık nedeni sayması gerektiği Mustafa Kemal Atatürk'ü ayrıntı olarak görmesinden de öte bunu açıklıkla dillendirebilmesi ve bunun bir bakanımızın travmatize olmuş toplum açıklamasının ardına gelmesi ve eskiden Ata'ya karşı olanların dahi dillendirirken çekindikleri dizelerin artık devletin üst kademe yöneticilerinden Vaka-i Adiye türünden işitilmesi hiç de ayrıntı olmasa gerek . Ne de olsa şeytan ayrıntıda gizlidir...

15 yıl önce fundementalist grup özentilerinin Anıtkabir'e yapmak istedikleri uçaklı saldırı planının bu söylemlerden farkı ne ola ki? İkisi de kaynaktan enfekte olmuş gerici zihniyet yaklaşımı.
Belkide bu kadar yazmaya gerek yoktu bence..

Çünkü en güzel cevap; ilk sekiz ayda 2008 yılı Anıtkabir ziyaretçi sayısı 16 milyon. Resmi kayıt...