Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Haziran '08

 
Kategori
Güncel
 

Irgat Kentliyim ben…

Ben Adıyamanlıyım, her zaman da Adıyamanlı olmaktan gurur duydum ve duymaya da devam ediyorum. Ömrüm yettikçe de memleketim ile gurur duyacağım.

Ama maalesef son yıllarda Adıyaman’ ın adı çevre illerde ve mevsimlik işçi çalıştıran illerde “IRGAT KENT” olarak anılmaya başlandı. Bu neden ile ben bu ırgat kent isminden rahatsızlık duyuyorum.

Aslında bu rahatsızlığımın nedeni taaa Tansu Çiller hükümeti döneminden bu günlere geldi. O günlerde bu ırgat kentin temelleri atıldı. O dönemde Adıyaman çitçisi ve esnafı açlığa, perişanlığa ve sefalete sevk edildi.

Evet, tütüne kota Tansu Çiller hükümeti döneminde 1994 ‘de başladı ve bu günlere gelindi. O dönemde çok iyi hatırlıyorum Adıyaman tekel yaprak tütün depolarının açılışı yapılıyordu. Düzenlenen törene dönemin tekelden sorumlu bakanı Nafiz Kurt katılıyordu. Bakanın konuşması sırasında bir vatandaş kota söylentilerinin olduğunu söyleyince kızılca kıyamet kopmuştu. Bakan bey çok sinirlenmişti ve bunların uydurma olduğunu belirterek vatandaşlara Cuma günü seslendi;” gidin evlerinizin damının üstüne tütün ekin alacağız ” dedi.

Evet bakan bey Cuma günü böyle demişti depoların açılışı yapıldı ve bakan Adıyaman ‘dan ayrıldı. Bakan dan iki gün sonra bomba patladı. Pazartesi günü tütüne kota geldi. O gün bu gündür tonlarca kilo tütün üreten Adıyaman çiftçisi bu gün iki yüz kiloya mahkûm oldu.

İki yüz kilo bir aile nasıl geçinsin diye düşünen Adıyaman çiftçisi yavaş yavaş tütünden vazgeçmek zorunda kaldı.

Şehre göç etmek zorunda kaldı. El arabasını alan vatandaş çarşıya indi. Gençler Sanko ‘ya yaşlılar eve talim ettiler. Tütünden kazandığının onda birini kazanamayan benim vatandaşım çevre illerde ailecek çalışabilecek işler aramaya başladı.

Aradığı işi buldu da hemencecik.

Malatya ‘da kayısı toplama işi ve Şanlıurfa ‘da ve Diyarbakır ‘da pamuk tarlalarında çapa ve pamuk toplama işleri vardı. Hemen buraya yöneldi ve ırgatlık macerası başladı.

Ardından bu işlerin bittiği dönemde boş kalan Adıyamanlı bu kez iç Anadolu ya patatese ve ardından Karadeniz e fındık toplamaya gitmeye başladı.

Bu işçilerin dürüstlüğünü ve çalışkanlığını gören diğer bölgeler Adıyaman ‘dan işçi talep etmeye başladılar.

Bu kez Ege bölgesinde çeşitli tarla işlerinde çalışan işçilerimize Akdeniz bölgesinden de talipler olunca davete icabet edilip portakal ve narenciyenin yanı sıra Isparta ya elma toplamaya gidenler bile oldu.

Bu arada bir eksiğimiz daha tamamlandı. Mevsimlik işçiler derneği bile kuruldu Adıyaman da.

İşte bizim ırgatlık hikâyemiz bu.

Bu şekilde başlayan maceramız da her yıl onlarca ırgatlık şehidi di vermeye başlayan Adıyaman hala bu yollarda ve hala ırgatlık ile geçinmeye çalışıyor.

Ne zaman a kadar?

Kim bilebilir ki?

Belli mi olur belik birileri bu memlekete sahip çıkar yatırım yaparsa bu millet bu yollardan kurtulur diye düşünüyorum.

İşte bizim memleketin adı da buradan geliyor dostlar. Bu neden ile yaptığımız iş ayıp bir iş değil diyorlar işçilerimiz dürüstçe ve namusumuzla ekmeğimizi kovalıyoruz.

Bende ne mutlu size diyorum işçi kardeşlerim, ırgat kentlilerim benim.

Bu neden ile hepimiz “ IRGAT KENTLİYİZ”.

gazeteadıyaman

adıyamanhaber

 
Toplam blog
: 72
: 652
Kayıt tarihi
: 11.06.08
 
 

1966 Adıyaman doğumluyum. İlk, orta ve lise öğrenimimi aynı şehirde okudum. Ankara Üniversitesi'nden..