Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Kasım '09

 
Kategori
Güncel
 

İşin kolayı

‘İnanmak, düşünmekten kolay; bunun için düşünenden çok inanan var!’

MSN, [M]icro[S]oft [N]etwork kelimelerinin kısaltılmışıdır; bilirsiniz; işte bu tümce, bir arkadaşın msn başlığında yer alıyor.

İnanmak ile düşünmeyi hiç bu denli birbirine yaklaştırarak düşünmemiştim işin aslı.

Ama olayın şu yönünü de yabana atmamak gerek!

Bizim inanışımız, düşünüşümüz ‘hep’ diğerlerinden ayrıdır!

Bizdeki inanç, bizdeki demokrasi, bizdeki özgürlük, bizdeki sosyalizm…

‘İnanmak’ ile ‘düşünmek’ arasındaki ilişkiyi kurmaya çalışmadan bunu bilelim.

İşin aslı nedir?

Bizdeki inanç, bizdeki bilgi, bizdeki her hangi bir şey olmak, ya da tüm bunları yadsımak düşünmeyi gerektirmiyor nedense!

Egemen olan papağanlık; hazırcılık, ezbercilik, arkasına takılmak, öykünmecilik…

Siz hiç, ‘dogmatik inançlıyım’ diyeni duydunuz mu?

Ya da ‘bu geleneksel inançtan yanayım’ diyene tanık oldunuz mu?

Ama ‘inanmak’ sözcüğünün ardına hiç düşünmeden sonuna dek sarılanlara, bunun için varını-yoğunu ortaya koyanlara, kan dökene, ilenç duyguları serpenlere, kin duvarları örenlere ne de çok tanık olmuşuzdur.

Düşünmeden neyi-nasıl yapacağını ‘sorgulayabilmeyi’ bırakın, yaşadıklarının neden-sonuç bağını bile oluşturma yeteneğini bir yana atanları da…

İnanmak, nedir peki?

İçinde emeğin, uğraşın, çabanın olmadığı bir ‘inançtan’ nasıl söz edilir?

Bakınız neler oluyor?

Bir süredir tüm medyada yaygarayı basan alana indi, söyleyecek sözü olmayanlar bile bağırdı çağırdı…

Domuz gribinden söz ediyorum…

Tüm söylenenlere uymak için çırpınan, olmadı uymayanları bile ‘mahalle baskısı’ ile uydurmaya çalışan bir katman var çevremizde ne yazık ki; bu gelişmeye inanan, inanmayanları baskıyla inandıran da demek olası…

Düşünmeyi, ‘aklın üstünlüğünü’ bir yana atıp ‘biat kültürünün’ omuzlayıcıları olarak da tanımlanacak olan bu katman, ne yazık ki yurttaşın ‘aklını başından’ almayı bir ölçüde başarmışsa da; en son Başbakanın söyledikleri bir şeyi kanıtlamıyor mu?

Ne olmuştu?

Medyanın, Sağlık Bakanı’nın, yetmedi yerleşkelerdeki egemen sınıfın uzantılarının çabaları ile insanların yüreklerine bolca sancı yükleyenlerin uğraşları sonunda yer-gök ‘düşünmeden inanan’ bir toplum olma yolunda nasıl adımlar atıldığına tanık oldu…

Düşünmeden inanan; nedeni ‘inanmanın’ kolaylığı…

Ya şimdi…

Başbakan’ın ‘ABD, bizim kullandığımız aşıyı kullanmıyor, bizdeki içerik olarak ayrı’ demesi karşısında takınılacak tavır önemli!

Başbakana da ‘inanarak’ işin kolayına kaçanlar ön saflarda yerlerini almış bile!

Oysa ‘başbakanın bunları bile bile halkımıza enjekte edilmesine göz yumması bir suçtur’ diye düşünülmesi gerekmez mi?

Yine işin kolayına gidiliyor uzantıların elbirliğiyle…

Biat, işin kolayı çünkü!

yenimuhalefetport.com

 
Toplam blog
: 59
: 373
Kayıt tarihi
: 29.10.09
 
 

Selam ... Yaşam bir garip labirent, karışık bulunca karışıyor. Öyle çok ayrıntı var ki, onları si..