İslâm parça parça olmuş ama ''Müstakbel İnkılab'' çok yakında!...

Dün sona eren Türkçe Olimpiyatlarına Katılan çocukların, günlerdir, Türkiye'nin farklı şehirlerinde gerçekleştirdikleri progamlarla, bütün Türk Milleti'nin gönüllerinde taht kurdular. 

27.06.2011, Pazartesi gün yazmış olduğum; ''Türkçe Olimpiyatları ve ''Müstakbel İnkılap'' ...'' başlıklı yazımda;
''Bediüzzaman Hazretleri'nin, Tiflis'te Şeyh San'an Tepesinde, Rus polisi ile yaptığı konuşmada bize verdiği müjdelerin tahakkuk etmeye başladığını görmekten çok mutlu olmuştum. 

Dün 9. sunun Finali yapılan Türkçe Olimpiyatları'nda gördüklerimiz, Üstad Hazretleri'nin tâa O yıllarda vermiş olduğu O müthiş müjdenin ip uçlarını görmekten, inanın dört köşe oldum desem yalan olmayacak. '' demiştim. Bu yazım'a gönderdiği yorumda;''Bir de Said Okur'un size esin veren o sözünü de yazsaydınız keşke. '' diyen ''Asabi Kadi'' rumuzlu kardeşime; ''(Said Nursi'nin) O sözlerini; yaşandığı olayla birlikte'' içine alan, bir yazı yazacağıma dâir söz vermiştim... 

1909 Yılında patlak veren 31 Mart Hâdisesi'nde, meydana gelen ayaklanmalarda; hiç bir suçu olmadığı halde, hattâ tamamen yatıştırıcı bir görev yapmış olmasına rağmen, Divân-ı Harp'te (Askerî Mahkeme'de) yargılandı. Ve Beraat etti... 

Said Nursi, bu hâdiselerden sonra deniz yoluyla Van'a gitmek için yola çıktı. Batum üzerinden Van'a gelirken, Gürcistan'ın Başşehri Tiflis'e de uğradı. Bediüzzaman, Tiflis'in meşhur Şeyh San'an Tepesi'ne çıktı. Bu Tepe'den şehr'i seyr'edeken, bir Rus Polisi'nin dikkatini çekti. Polis'in yanına yaklaştığını bile fark'etmemişti Said Nursi; 

'' Polis'in;
- Niye böyle dikkatle bakıyorsun? diye sorması üzerine konuşmaya başladılar;
Bediüzzaman der:
- Medresemin plânını yapıyorum.
O der:
- Nerelisin?
Bediüzzaman:
- Bitlisliyim.
Rus polisi:
- Bu, Tiflis’dir!
Bediüzzaman:
- Bitlis, Tiflis, birbirinin kardeşidir.
Rus polisi:
- Ne demek?
Bediüzzaman:
- Asya’da, âlem-i İslâm’da üç nur, birbiri arkasından inkişafa başlıyor. Sizde birbiri üstünde üç zulmet inkişafa başlayacaktır. Şu perde-i müstebidane yırtılacak, takallüs edecek. Ben de gelip burada medresemi yapacağım. 

Rus polisi:
- Heyhat! Şaşarım senin ümidine. 

Bediüzzaman:
- Ben de şaşarım senin aklına. Bu kışın devamına ihtimal verebilir misin? Her kışın bir baharı, her gecenin bir neharı vardır. 

Rus polisi:
- İslâm parça parça olmuş 

Bediüzzaman:
- Tahsile gitmişler... 

İşte Hindistan, İslâm’ın müstaid bir veledidir; İngiliz mekteb-i idadîsinde çalışıyor.
Mısır, İslâm’ın zeki bir mahdumudur; İngiliz mekteb-i mülkiyesinden ders alıyor.
Kafkas ve Türkistan, İslâm’ın iki bahadır oğullarıdır; Rus mekteb-i harbiyesinde talim ediyorlar.
İlâ âhir... 

Yahu, şu asilzade evlât, şehadetnamelerini aldıktan sonra, herbiri bir kıt’a başına geçecek, muhteşem âdil pederleri olan İslâmiyetin bayrağını âfâk-ı kemâlâtta temevvüc ettirmekle, Kader-i Ezelînin nazarında, feleğin inadına, nev-i beşerdeki hikmet-i ezeliyenin sırrını ilân edecektir.” (Said nursi-Tarihçe-i Hayatı-Baskı : Sinan Matbaası-1960-Sayfa : 66-67) 

Said Nusî'nin Hayatı'nın anlatıldığı, ''Tarihçe-i Hayatı'' isimli kitapta anlatılan Olay bu...
İşte Türkçe Olimpiyatları ve Dünyanın her tarafına yayılmış Türk Kolejleri!.. Dünyanın her tarafına yayılmış, bu okullara gönüllü olarak maddî desteğini esirgemeyen binlerce işadamı... 

Bundan sonra ki yorum da size âit değerli dostlar!.. 

Sağlık ve Muhabbetle 

2011.07.01, cuma
Bektaş Azizoğlu
İSTANBUL