Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Kasım '13

 
Kategori
Felsefe
 

İslam Felsefesinin 13. yy. Latin Ortaçağ düşüncesine etkisi

13. yüzyılın Latin Ortaçağ için özel bir önemi vardır. Yüzyıl özellikle İslam felsefesinin Batı üzerindeki açık etkisinin karşıt cephelerce tartışmaya açıldığı bir dönem olarak dikkatleri çeker. Bazı çevrelerce Latin Ortaçağ, “Gazalî sonrası gerileme sürecine girdiği iddia edilen İslam felsefesinin İbn Rüşd üzerinden revize edilerek ciddi muarızlarına rağmen Batı felsefesinde filiz verdiği dönem” olarak algılanmıştır.

Esasen Batı kaynaklı olan bu iddia, İslam dünyasında da taraftar bulmuştur. Lakin reel durum gerçekten böyle midir? Bu suale tutarlı bir cevap verebilmek için, şu üç noktanın öncelikle izah edilmesi elzemdir: 1. İslam felsefesi Gazali sonrası gerçekten bir gerileme sürecine mi girmiştir? 2. Bu süreç İbn Rüşd tarafından durdurulmaya mı çalışılmıştır?3. Doğu’da /İslam coğrafyasında güç kaybeden felsefe, Batı’ya/Latin Ortaçağ’a mı kaymıştır?

Bize göre söz konusu iddia, tarihi verilerce desteklenememektedir. Çünkü 1. Gazali sonrası İslam felsefesi gerileme sürecine girmemiştir. 2. İbn Rüşd, Latin Ortaçağ için aşılmaz bir filozof olsa da İslam filozofları içerisinde suyun akışını değiştirecek kudrette değildir. 3. Felsefe İslam coğrafyasını 13. yüzyılda değil terk etmek, baharını yaşamaktadır.

İslam felsefesinin 13. yy. Latin Ortaçağı doğrudan etkilemesi gayet doğal bir süreçtir. Bu etkinin izdüşümleri farklı veçhelerden tartışmaya açılabilir.

Batı dünyası, felsefeyle olan kavgasını, İslam dünyasında da bazı araştırmacılarca mal bulmuş Mağribi gibi sahiplenilen temelsiz bazı iddialar üzerinden bitirme yolları aramaktadır. 13. yüzyıl Latin Ortaçağ da bu kavgayı bitirebilecek verilere sahiptir. Öyle ki, İbn Sina, İbn Rüşd ekolleşmiştir. Ancak Kilise bundan kısmen rahatsızdır. Felsefe, Hıristiyan teolojisi adına ciddi sorunlar yaratsa da, kolayca vazgeçilebilecek bir aktivite değildir. Bu durumda kilisenin kontrolünde yumuşak bir geçiş yapılmalıdır.

Latin ortaçağda daha çok karşıt görüşlerin kavgası olarak görünen etkileşim, daha sonraki süreçte İslam felsefesinin etkinliğini mümkün olduğunca gözden kaçırıcı iddialar üzerinden devam eder. İşte bu iddialardan birisi de “Gazali sonrası duraklama sürecine giren İslam felsefesinin İbn Rüşd eliyle Latin ortaçağda filiz verdiğidir.” Bu iddia, Batı’nın düşünsel anlamda kendine özgün bir dayanak bulma arayışlarıyla ilintilidir. İslam felsefesini görmemezlikten gelmesinin en büyük sebebi de budur.

Tebliğ’de 13 yüzyıl Latin Ortaçağın İslam felsefesinin olumlu katkısı göz ardı edildiği takdirde kısır teolojik tartışmaların dışına çıkacak potansiyele sahip olmadığı örneklendirilerek gösterilecektir.

Anahtar kavramlar: 13.yüzyıl, İslam felsefesi, Latin Ortaçağ, Gazali, İbn Rüşd

 

 
Toplam blog
: 51
: 885
Kayıt tarihi
: 27.02.07
 
 

Ben kimim? Kafa kağıdımdaki beyana göre 1969 tarihinde Burdur - Gölhisar'da, doğumuma şahit ala..