Issız adam

İstanbul sinemalarının birinde bir şey farkettim bu gün "Issız adam" filmini izlerken; filmin biraz yüzü eskimişse ve daha az seyirci gelmeye başlamışsa daha büyük salona alıyorlar filmi. Koca salonda bir kaç kişi üşüyerek film izliyorsunuz mecburen.

Film başladığında koca şehrin kalabalığında bir adamın daha üşüdüğünü görüyorsunuz; günübirlik, parasını alıp giden kısa aşklar ve herşeye alabildiğine dikkat edilmesi gereken, bir yanlışın bütün yapılanları bir defada silebileceği bir restoranda yapılan çalışmalardan sonra yalnız yaşanan bir evde.

Ve ansızın Ada adında güzel bir kızla karşılaşır ıssız adam, çevresinde içten gülümsemeler ve gecelerinde fiyatı olmayan sevişmeler vardır artık. "karda donuyorsun, uykun tatlı geliyor uyuyorsun, ama sen öldüğünün farkında değilsin " der Ada, ıssız adama. Aslında Ada, başlarken biteceğini bilmektedir girerken ıssız adamın yüreğine. Çünkü ıssız adamın dünyasında çok yarına ait projeler yoktur, annesinin birkaç günlük ziyareti bile fazla gelir ıssızlığına ve çevresindeki sesler ıssızlığını azaltmaya başlayınca "Ayrılmak istiyorum" der Ada' ya ve ayrılırlar.

Sonra, yıllar sonra şiirsel bir karşılaşma vardır, yönetmen Çağan Irmak' ın yönetimini ustaca konuşturduğu; Issız adamın yüreğinin seslere alıştığı fakat herşeyin çok geç olduğunu anladığı bir karşılaşma ve fonda Ayla Dikmen' in "Anlamazdın" şarkısı. Diyeceğim; izlemediyseniz, geç kalmayın izleyin. Saygılarımla...