Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Ekim '06

 
Kategori
İstanbul
 

İstanbul'u yaşamak

İstanbul'u yaşamak
 

Ayağını kaldırıp yere bakınca aynı toprak, kafanı kaldırıp gökyüzüne bakınca aynı gökyüzü. Herkes yaşadığı yerde bunlara rastlar. Peki yaşadığımız yerin farkı ne. Ona hangi gözle bakmalıyız ki onu benimseyip sevelim. Yoksa sadece yaşamak için mi o şehirde yaşayalım. Hep şunu sormuşumdur kendi kendime. "İstanbul'da yaşamak mı?, İstanbul'u yaşamak mı? " Hep de İstanbul'u yaşamayı seçmişimdir.O kendini bize emanet etmiştir. Neyi var, neyi yoksa serer önümüze. Biz ya bu nimetlerden faydalanırız, ya da görmeden geçer gideriz.

Hergün bu şehirde yaşayan yüzlerce insan gibi ben de bu şehirde olmanın azabını yaşıyorum.Gerek trafiği, gerek haddinden fazla kalabalığı, gerek gürültüsü, gerek de hoş olmayan olaylarıyla.Ama her şeye rağmen Ortaköy'de içilen bir bardak çay, Kadıköy'den binilen vapıurda esen rüzgar, Çengelköy'de güneşin batışını izlemek. . . bana bu şehri affettiriyor.Onu çekilmez yapan bizleriz demek ki diyorum.Onun belki tek suçu olabilir, bu kadar fazla albenisi olması ve bu kadar insanı kendinde toplaması.

Hakkında ne hikayeler, ne şarkılar, ne rivayetler vardır.Yüzyıllardır üzerinde yaşayan yaşamayan birçok insanın gözdesi olmuştur.Uğrunda kanlar dökülmüş, savaşlar yapılmış, koca gemiler karadan bile gitmiştir.Hepsi ona sahip olmak, bu erdeme nail olmak içindir.Böyle anlatınca mübalağa gibi geliyor, ama bizim şehrimiz her yönüyle istek çeken, vazgeçilmez bir şehirdir.Sanatta, sporda, siyasette, tarihte, coğrafya da kendine yer edinmiş, haklı olarak da uzun yıllar bu yerini hiç kaybetmemiştir.Daha nice yıllarda kaybetmeyecektir.

Üsküdar'da kayalara oturup Kızkulesi'ni izlemek bile tek başına yetebilir, yukarıdaki sözlerimi haklı çıkarmaya ya da Sultanahmet'in bahçesinde bir tur atmak olmadı Galata'dan kuşbakışı bir şehre bakmak.Her yanı ayrı bir tarih kokan, her yanında bir çok hikayesi bulunan bu şehri yaşamak ve yaşatmak en büyük hazine olması gerek.Dünyada yalnızca bizim boğazımızda olan evleri(yalı) ile, gün içinde kıta değiştirmeye elveren yapısı ile eşsizdir İstanbul.

Ayrı bir temposu bir heyecanı vardır onun.Kimi her şeye rağmen sever onu, kimi için tatlı beladır.Kimi ne serden ne yardan vazgeçer, ne onla ne de onsuz yaşayabilir.Kısaca küçük büyük, genç yaşlı onlarca kişiye kucağını açan bu şehre biraz daha yakın olmak lazım.Belki ona bakmak değil, onu görmek lazım.

Sonuç olarak baştaki sorumu bir kez daha tekrarlıyorum. İstanbul'da yaşamak mı önemlidir, İstanbul'u yaşamak mı?

 
Toplam blog
: 12
: 2017
Kayıt tarihi
: 29.09.06
 
 

Merhaba, İ.Ü. İşletme Fakültesi öğrencisiyim. Aynı zamanda da özel bir bankada çalışmaktayım. İstanb..