İstanbul’un havası, Şenol Güneş’i değiştirdi!.

İstanbul işte!

Taşı toprağı altın diye Anadolu’dan bir umut kopup gelenlerin doldurduğu, üstüne, sayısız şiirler yazılan kent... Adım atanın "âşık” olduğu, havasını soluyanın değiştiği kent...

Futbolcusu, teknik direktörü de, İstanbul için can atar. Futbolda İstanbul demek, “3 Büyükler” demek. Onlardan birinde oynamak, görev yapmak, bu yolu “meslek”, “geçim” kaynağı seçenler için “son aşama”... Sonunda gitmek de olsa, onlardan biriyle anılmak, bir ömre bedeldir!

Bir de şampiyonluk yaşanmışsa, değme keyfine...

Beşiktaş’ın yeni teknik direktörü Şenol Güneş’in imza töreninde dedikleri, bu açıdan çok doğal. Çünkü teknik adam olarak şampiyonluk yaşamamış Şenol Güneş’in bunu Beşiktaş’ta yaşama olasılığı var.

Şenol Güneş’e kulak verelim:

“Beklenti ne? Beşiktaş’ın şampiyonluğu. Benim için de beklenti şampiyonluk. Çünkü şampiyonluk görmedim. Zaman zaman, arkadaşlarımız, haklı olarak beni eleştirdiler. Şampiyon olmayan antrenör şampiyon olmaz diye bir kural yok. Geçen sene de Galatasaray Kulübü’nde Hamza Hoca, iki kupa birden aldı. Bütün diğer kupalar var bende. Onun için bir sorun yok. Açlığım var şampiyonluğa...”

*****

Şenol Güneş, dedikleriyle ne “felsefe” yapıyor, ne de “edebiyat”...

Sahi, nedir felsefe yapmak?

Türkçe Sözlük’e sorarsanız, yanıt hazır:

“Olayların neden- sonuçları üzerinden kendince soyut birtakım düşünceler ileri sürmek...”

“Bana felsefe yapma!” diyene sorarsanız, yanıt daha yalın:

“Boş konuşmak...”

Ya edebiyat yapmak?

Süslü, anlaşılmaz sözlerle, karmaşık bir anlatımla hava basmak, kafa ütülemek!..

İkisi de Şenol Güneş’in o dediklerinde yok.

Doğal, içten, açık bir deyiş var.

Aynı zamanda bir “itiraf”, “olmayan şampiyonluk”a sahip çıkmanın “en yakın ağız”dan boş uğraş olduğunu söylemek...

Daha önce, havaya uyarak, siyasetçi tavrı/ söylemiyle söylenenin reddi...

Gerçeğe dönüş, gerçeği kabullenmek!.

(Gittiği yerin havasına göre konuşmak!. Hep övgü, ne denli uyumlu çalışacağına yönelik “parlak” sözler... Temel vurgu: İki ki gelmişim; burası benim yuvam!. Bu, sadece bir kişiye özgü değil, “geneli”nin havası, değişmez tutumu. Ne yazık ki, kendine yer etmek için, kimilerinin inanmadığı halde öyle gözükmesi... )

*****

Şenol Güneş’in, “Şampiyonluk görmedim.” demesine itiraz olmayacak mı?

Kuşkusuz olacaktı.

Şenol Güneş’in, teknik adam olarak, “şampiyonluk” yaşamadığını söylemesinin bir “haber” değeri vardı; bunu atlamak olmazdı. Mikrofon elde, taraftara soru/lar sorulması, nabız tutulması doğal/dı:

“Şenol Güneş, Beşiktaş’a imza atarken, ‘Şampiyonluk yaşamadım’ dedi. 2010-2011 sezonunda şampiyon olmadı mı?”

Yanıtlardan gerçeği dile getirenler yok değil:

“Sen ne kadar konuşursan konuş, her şey bitmiş.”
“Resmi olarak şampiyon değiliz.”
“Şampiyon oldu da, kupa nerede?”

*****

İstanbul’un havası, Şenol Güneş’i değiştirdi.

“3 Büyükler”in kayırıldığı, öteki takım yönetici, teknik adam ve futbolcularının dilinden düşmezdi.

Şenol Güneş, “Şampiyonluk görmedim” demekle, resmi durumların dışındaki söylemlerin “boş”, “avutma” olduğunu kanıtlandı. Bunların “zaman kaybı”na yol açtığını gösterdi. Artık, yeni yerinde, daha da değişmesi, öyle bahanelere sığınmaması gerektiğinin yolunu açtı gibi; çünkü...

Son söz:

“Çok hızlı düşünüp hepsini söylemeye çalışan hoca, somut hakem hatalarını sisteme bağlayıp oradan da futbolun temel kurumlarına uzandığı ve somut hakem hatasını bile unutturacak kadar akıl karışıklığı yarattığı maç sonu basın açıklamalarıyla ünlüdür.” (Ercan Güven)
 

https://www.facebook.com/turgutcelik

https://twitter.com/#!/turgutcelik

turgutce@yandex.com