Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Ağustos '09

 
Kategori
Çalışma Yaşamı
 

İşyerinde ''zor insan'' ile çalışabilmek! 1/3

İşyerinde ''zor insan'' ile çalışabilmek! 1/3
 

zor-insan


Arzuladığınız ve sevdiğiniz bir işte çalışıyorsunuz. İşiniz de gayet düzgün ve mutlusunuz. Buraya kadar her şey normal. Sonra karşınıza birisi çıkıyor ve bütün sinirleriniz -siz ne kadar sabretseniz de- altüst oluyor. Neredeyse işi bırakacak duruma geliyorsunuz. Çalışmak ve konuşmak zorunda kaldığınız bu insanlara hemen her işyerinde rastlanır. Adına “Zor insan” denilir.

Bu tür insanlar geçmişinde başaramamış fakat bunu kendilerine hırs yapmış insanlardır. Onlara sorsanız, şirketleri o kurtarmış ama değerleri anlaşılmadığı için işi kendisi bırakmıştır. Çok çabuk lobi yaparlar kendince. Eski şirketleri hakkında detaylı bilgiye sahip oldukları için yeni yetmelere akıl verecek kadar olgundurlar. Öğrendikleri iki kelimeye sığınarak ve de başkalarının işini bilmedikleri halde muhatap oldukları sürece o işi sabote etmek bir yana, ortalığı, alev saracak samana çevirirler. Hele bu kişiler kadın ise dişiliğinin duygusallığını da kullanarak ajitasyonun en şahanesini sergilerler. Anlamadıkları kendi sorumluluklarının ötesinde, ilintili olduğu ve içinden çıkamadığı, uzlaşamadığı, görev ve sorumluluk alanlarını çizemediği için başka bu kimselerin alanlarına sızmaya başlarlar. Sürekli şikâyet eder, kötüler. Bilgisini paylaşmayı sevmezler. Onlara sorsanız dünya batmış zannedersiniz. Dinlemezler, sadece şikâyet ederler. Çözüm isteseniz onu bile sunamayacak kadar yoğun ve yorgundurlar. Sorsanız, bütün şirketin yükünü bunlar çeker. Ayrıca dedikodu yaparak şirketi karmaşaya sokarlar.

Uzmanı olmadıkları bir konu hakkında bile ahkâm keserek dikkat çekmek isterler. Olmadı seslerini yükseltirler. Ne kadar çok bağırırsan o kadar çok çalışıyorsun anlamına gelir ya! Nedense bu gibi kişilerin yöneticileri bu durumu ya anlamazlar ya da bu gibilere prim verir. Bu türler, bir konu hakkında azıcık bilgiye sahip olunca ya da kendine göre bir başkasında hata görünce hemen saldırıya geçer. Sözlü ya da mail ile bütün şirketi ayağa kaldırır. Mail atarken sadece ilgili kişiye değil, bilgi kısmında neredeyse tüm şirket çalışanlarının adı vardır, “Siz de görün kime yazdım. Bakın ben ne buldum. Bak ben çalıştım, açık buldum, ben buldum ben” dercesine. Sorsanız, şirket batıyor, kimse farkında değil, o da kurtarıyor. Bir şey öğrenmek istediklerinde anlattığınız halde sürekli soru sorarlar. Sizi defalarca aynı konuda rahatsız ederler. Anlamadıkları zaman açıkca anlatmıyor ya da bili vermiyor diye sizi suçlarlar. İnsiyatif almaktan her zaman kaçan bu insanlar, yapılaak işin her adımında sorumluluk almamak için hep onay ister. İş bitince de işi hemen sahiplenirler. Ekip çalışması yatkın olmadıkları gibi ekibin uyumunu da bozarlar ve aksatırlar.

İşbirlikçi, uzlaşmacı ve çözüm odaklı çalışmayıp -iş ile değil- laf ile başkasını suçlamaya çalışanın ancak kendisi ile sorunu olduğunu bütün psikiyatri bilimi bize söylüyor. Ama nedense bu tür şizofreniye varan hastalıklı kişilerin tedavi olmayıp iş hayatında yer alabilmesi, personel seçiminde şirketlerin ne kadar basiretsiz kaldığının da bir göstergesi olsa gerek.

Peki, işyerinde bu tür zor insanla çalışmak zorundaysanız ne yapmanız gerekir?

 
Toplam blog
: 106
: 4561
Kayıt tarihi
: 28.03.09
 
 

Ayhan Demiral ..