Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Kasım '11

 
Kategori
Siyaset
 

İte-kaka demokrasi yürüyüşümüz…

İte-kaka demokrasi yürüyüşümüz…
 

Demokrasi; “Halkın egemenliği temeline dayanan yönetim biçimi”dir…

Cumhuriyet; “Millet, egemenliği kendi elinde” tutarken,  bunu belirli süreler için seçtiği “Milletvekilleri aracılığıyla” kullandığı yönetim biçimidir…

“Cumhuriyet” ile yönetilen “Demokratik” ülkelerde, milletin “Temel hak ve Özgürlüklerini” kullanır ve ifade ederken, her hangi bir sınırlama söz olmaz, olamaz…

Milletin “Temel hak ve Özgürlükleri” ancak toplumun ve ülkenin çıkarları için belli kurallara bağlı kalmak kaydıyla sınırlandırabilir.

Örneğin “Bölücülük” ve fikrin de ötesine geçerek yasaların “Suç” saydığı eylemleri “Özgürlüğüm var” diyerek yapamazsınız. Bu da “Devlet” olmanın koşuludur.

Ne var ki biz, elmayı ve armudu yumurta sepetine koyup dağdan aşağı koşarken yuvarlandığımız için, sonucu pek de iç açıcı olmuyor.

Milletin iradesi, bu yönetimlerde “Millet Meclisinde” ortaya konulur. Milletin seçtiği “Vekil” millet adına düşüncelerini o “Meclisin” kürsüsünden ifade eder ve bu da engellenemez.

Temel kural bu olmasına rağmen, bizim TBMM’si kürsüsünden yapılan konuşmalar hep sınırlandırılmıştır. O meclisin “Başkanı” sıfatındaki kişiler, ellerinde yine “O” meclisin yaptığı “İç tüzüğe” göre vekillere beş-on dakika konuşma süresi verirler.

Hoş, “Meram anlatmak” için yeterli süredir, ancak “Taktiksel” açıdan bazen yetmeyebilir. Zaten o süreler de “Taktik” konuşmalara girilmemesi, çoğunlukla da “Muhalefeti” konuşturmaması için kullanılır.

Örneğin TBMM’de saatlerce konuşma görülmez…

TBMM’nin Tunceli Milletvekili Kamer GENÇ, bu süreleri ve dahi fırsatları en iyi kullananlardan birisidir mesela. Her ne kadar konuları “dağıtmadan” konuşabilme yeteneği yoksa da, “İçtüzük” hükümleri çerçevesinde fırsatları en iyi kullanan vekillerimizden birisidir. Adeta “Tek başına muhalefet” görüntüsündedir.

Kamer GENÇ, her fırsat bulduğunda kürsüye çıkar ve muhalefeti acımazsızca eleştirir. Söylediklerinin de çoğu “Bana göre” doğru şeylerdir ve muhalefet bundan hiç hoşlanmaz. Muhalefet, imkân bulsa bir kaşık suda boğmaya hazırdır. Çünkü Kamer GENÇ’e karşı tahammülsüzlük had safhadadır.

Oysa “İktidar” koltuğunda oturanların “Başarması şart” olan şey, muhalefete her koşullar altında “Tahammül” gösterme becerisine sahip olmasıdır. Çünkü “Kürsü”nün dokunulmazlığı “Cumhuriyet” ve “Demokrasi” ile yönetilen ülkede, vazgeçilmez koşuldur.

Allaha şükür TBMM’de bu koşulun da yerle bir edildiğini gördük…

Aynı Türkiye’de “İte-kaka” sürdürmeye çalıştığımız demokrasi gibi, Kamer GENÇ’i de ite-kaka kürsüden alaşağı ettik. Konuşmasına tahammül edemedi muhalefet…

Birçok ülkenin meclislerinde konuşma, süreye bağlı değildir. Bizdeki süre kısıtlaması, çoğu kez muhalefetin işine yarar. Ama bugüne kadar bizim meclisimizde, hiçbir zaman böyle bir görüntü sergilenmemiştir. En fazla “Oturuma ara verme” şeklinde konuşmacının kürsüden inmesi sağlanırdı, bu kez ite-kaka indirdik.

Demokrasi ve “Milletin vekili eliyle kullanacağı” ifade özgürlüğü darbe almıştır.

Aradan geçen 89 yıla rağmen, halen ite-kaka götürdüğümüz cumhuriyetimizin ve demokrasimizin bir gün iteklemeden kakalamadan yürüdüğünü ne zaman göreceğiz, ben bunu merak ediyorum.

Biz görebilir miyiz bilemiyorum, ancak gelecek nesillerin görmesini önemsiyorum.

İnşallah olur de görürler…

11 KASIM 2011
İBRAHİM PEKBAY
 

 
Toplam blog
: 1104
: 918
Kayıt tarihi
: 28.01.07
 
 

Emekliyim ama “Tekaüt” değilim. 1961 yılından beri değişik “Anadolu” gazetelerinde yazdım. 1984-8..