İtiraflar

Bu gece kendimi hiç iyi hissetmiyorum. Vücudum titriyor ve sanıyorum ateşim yükselecek. Bir ağrı kesici alıp uyumak istiyorum. Acaba doktora şimdi mi gitsem? Bilemiyorum…..

Önceden tanıdığım bir hastane sahibiyle görüşüyorum. Sorduğum soru şu:

Yıllar önce hastalandığımız zaman doktora gittiğimizde doktor bizi muayene eder ve ilaç verirdi. O ilaçları birkaç gün kullandığımızda ise hastalığımız geçerdi. Ne bir tahlil istenirdi? Ne de bir röntgen veya MR. Şimdi özel hastanelere gittiğimizde doktorların ilk yaptığı şey bir sürü tahlil ve röntgen istemek. Bunların sebebini samimiyetle açıklar mısınız?

Aldığım cevap aynen şöyle:

Biz özel hastanemizde doktorlara devlet hastanelerinde aldıkları ücretin beş mislini ödüyoruz. Bu parayı nereden çıkaracağız? Tabii ki her hasta için tahlil ve röntgen istediğimiz gibi, anlaşmalı tomografi ve MR merkezleriyle görüşerek onlara müşteri gönderiyoruz. Bu aldığımız parayı da paylaşıyoruz.

Oradan ayrıldıktan sonra “Ne dünyada yaşıyoruz?” diye düşünürken yasal bir iş için bir işadamıyla görüşmeye gidiyorum. Meğer adam mafya babasıymış. Görüşme sırasında kendisine birkaç telefon geliyor. Telefonu kapattıktan sonra bana konuşmasının izahatını veriyor. “Şimdi arayan adam milletvekiliydi. Bir işini halletmemi söyledi. Dün de emniyet müdürünün biri aramıştı işini halletmem için. Ne yapalım? Bizim de onlara işimiz düşüyor. Mecburuz istediklerini yapmaya diyor.

Daha sonra başka bir mafya babasıyla görüşüyorum. Adam “Ne haber ağabey, yaramaz bir durum var mı?” diye soruyor ve hemen ekliyor. “Aklında olsun, adam öldür bana gel. Hiçbir sorunun olmaz” diyor. Bir an evvel adamın yanından ayrılıyorum.

Bu defa karşımda bir polis şefi. Selamlaşıyoruz. Bana sormadan bir şeyler anlatmaya başlıyor. Anlattıkları ise şöyle: “Hatırlı birisi geçen gün beni aradı. Yeğeni bir adam öldürmüş. Benden yardım istedi. Ben de gariban birini buldum. Cinayeti üstlenmesi karşılığında alacağı parayla ailesinin artık geçim derdi olmayacağını söyledim. Adam hemen kabul etti. Bu durumu hatırlı kimseye anlattığımda bana söylediklerine de şaşırdım. “Ben seni denemek için böyle söyledim. Sen sağlam adammışsın. Bundan sonra önün açık. Bir sorunun olursa da bana gel”

Polis şefinden ayrıldıktan sonra bir iş için genelev patroniçesiyle görüşüyorum. Kadın çok zengin biri. Amacım kadının paralarına danışmanlık yapmak. Görüşme sırasında kendisine bir telefon geliyor. Telefonu kapatmadan evvel söyledikleri aynen şöyle: “Tamam sayın bakanım, hallederiz.” Bana dönerek anlatmaya başlıyor. Bakanın misafirleri varmış benden 2 tane kadın istedi. Tabii özel bölümden göndereceğim istediklerini.

Bu kadar da olmaz diyorum. Ter içinde kalıyorum. Başımda şiddetli bir ağrı var. Birden uyanıyorum. “Oh çok şükür bütün bunlar birer rüyaymış” diyorum. Saate bakıyorum. Sabahın dokuzu olmuş. Demek ki ağrı kesiciyle birlikte aldığım uyku ilacı tesiri göstermiş. Kendimi hala iyi hissetmiyorum. Doktora gitmem şart oldu.

Özel hastanenin veznesine vizite ücretini yatırıyorum. Muayene sıram gelince de doktorun odasına giriyorum. Kısa bir muayeneden sonra doktorun söyledikleri:

Hemen şu kan ve idrar tahlillerini yaptır. Röntgen çektir. Duruma göre tomografi de isteyebilirim. Bunları yaptırdıktan sonra tekrar gel.