İyilik ağaca benzer. Ya kötülük?

Bir ABD filminde küçük çocuk Trevor McKinney okulda öğretmeninin Dünya'yı değiştirecek proje sunmalarını istediğinde o "İyilik Bul İyilik Yap" adlı projesi uygulamaya geçirip tüm Eyalete bu projenin yayılmasına neden olur. Hatta filmin sonunda kendiside iyilik yaparken hayatını kötü birinin bıçak darbesiyle kaybeder.

Trevor'ın göremediği şey bir iyilik yaptığında sadece tek bir kişiye iyilik yaptığını sanmasıydı. İyilik yapılacak kişi sayısının 3 kişi ile başlaması kısıtlayıcı gibiydi.

İyilik Kuran'da ağaca benzetilir, güzel sözde öyle. Kötü söz bunun tam tersiyle ifade edilir. Kötü sözün ve kötülüğün kütüğe benzetilmesi ilginçtir. İyilikten anlamayan iyi davranmayan insanlara "Odun" dememizin bilinç altındaki nedeni bu olsa gerek.

İyiliği kime yapacağınızın önemi yok fakat birine bir iyilik yapıldığında bu kesinlikle sadece o kişiye yapılmıyor. İyilik yapılan kişinin tüm sevdiklerinede iyilik yapmış olmaktasınız. İşsiz bir babaya veya anneye iş vermek, bir aileye yardım etmek kim bilir bir boşanmaya engeldir belkide.

İnsanlara acımasız ve merhametsiz davranmak, hak yemek, devlet malını sömürmek, rüşvetler almak, aslında zincirleme kötülüğün ta kendisidir.

Bir insanlık projesi olarak Mekke'de ki Erkam adlı sahabenin evi işte bu projenin başladığı yerdir. Darül Erkam yani erkam'ın evi bilgilenme ve dayanışmanın eviydi.

Fim'de Trevor aslında Dar'ül Trevor Mc Kinney'i kurarak bunu yaygınlaştırdı. İyilik yanı mükemmeldi. İnsanları bununla eğitiyordu. Daynışma ve yapılan iyiliği başkasına yansıtarak. Böylece bencil ve iyiliğin sadece belli bir alanda kalması engelleniyordu. Aslında Faiz'de böyle. Karşılıksız kendine almak. Zekat, İnfak ve sadaka sadece maddi yardım değildir. Elimizde olan ne varsa başkasına yardım etme projesidir bu.

Ne hikmetse ABD'li sinemacılar bunu filmleştirdiklerinde wau diyoruz ama kendi burnumuzun ucunda duran Zekat, İnfak ve sadaka işini yaygınlaştırıp kurumsallaştıramadık.

İlla paranızın olmasına gerek yok, komşunuza günaydın diyerek gülümsemek, ellerindeki paketlere yardım etmek, kapısını açmak ve sayısız uzatılabilecek bir liste var.

Büyük kentlerde yardımlaşma ve yalnızlaşma korkunç durumda.

Sadece fakir ve kimsesizlerin evine gitmeniz onların hal ve hatırlarını sormanız hatırlamanız bile o insanlar için getireceğiniz yiyecek ve içeceklerden daha önemlidir.