Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Temmuz '09

 
Kategori
Güncel
 

İzmir Cumhuriyeti!

İzmir Cumhuriyeti!
 

İzmir sınırları..


Cumhurbaşkanı, adı üstünde "cumhur"un başıdır. Arapça asıllı olan "cumhur", halk, toplum anlamına gelir. Cumhurbaşkanı da bulunduğu toplumun başıdır.

Siysai rejim adı olan "cumhuriyet" de aynı kökten türer.. Cumhur'un kendi kendini idare etmesi, kendi yöneticisini kendi seçmesi anlamındadır.

Bunların bilmeyen yok da, yine de bir hatılatalım, dedim.

Efenim, geçtiğimiz günlerde İzmir'de bir "hadise" vuku buldu. İzmire bir yakınına başsağlığı için gelen Türkiye Cumhuriyeti devletinin Cumhurbaşkanı Sayın Gül'e genç bir kızımız bir tür protestoda bulundu. Cumhurbaşkanını alkışlayan topluluğu kastederek; "bunların sizi niye alkışladıklarını, anlamıyorum" diye çıkıştı.

Bizler de bu kızımızın bunu niye söylediğini anlamamıştık ki, sonradan açıklama geldi; kızımız üniversite bitirmiş, master yapmış ama bir türlü iş bulamamıştı. Bundan dolayı, ülkenin Cumhurbaşkanının "cumhur" tarafından alkışlanmasına bir anlam veremiyordu.

Elbette ki bu tamamen "kişisel bir tepki"ydi ve bu yönüyle de anlayışla karşılanabilirdi. Nitekim Sayın Gül de anlayışla karşılayıp kızımıza iş bulma konusunda yardımcı olacağı sözünü verdi. Böylece, İzmirde vuku bulan bu "hadise" tatlıya bağlanmış oldu..

Desek de pek de öyle olmadı.. İzmir'in "muhalif duruş"undan ödün vermemeye kararlı "şövalyeleri", Cumhurbaşkanından iş bulma sözü alan kızımızın yelkenleri indirmesini içlerine sindiremediler..

Meğer, Cumhurbaşkanının karşısına geçip, "bunlar sizi niye alkışlıyor" diye çıkış yapan kızımız, "davasından" asla vaz geçmemeli ve Cumhurbaşkanının yardımını da reddetmeliymiş...

Demek ki, bu hesaba göre, İzmir, Türkiye Cumhuriyetinden ayrı özerk bir "cumhuriyet" özelliği taşıyor. Ülkenin Büyük Millet Meclisi tarafından seçilmiş Cumhurbaşkanı'nı adeta tanımayacak kadar özerk bir cumhuriyet!!..

Bir zamanlar, Bayburtla ilgili bir hikaye anlatırlardı. Hatırladığım kadarıyla şöyleydi:

İsmet İnönü'nün iktidar dönemlerinde, hükumet Bayburta bir köprü yaptırmak istiyor. Ancak, Bayburtlular İnönü'ye muhalif insanlar. Bu yüzden İnönü'nün köprüsünü istemiyorlar. Kendi şiveleriyle şöyle söylüyorlar: "Madem ki biz Bayburtluyak, gendi köprümüzü gendimiz yaparık!"

Şiveyi tam tutturamamış olurum ama pek çok insan bu Bayburt darb-ı meselini hatırlayacaktır..

AK Parti iktidar olalıberi İzmir, Bayburt'un yerini aldı. Bir kısım İzmirlilerde, Bayburtluların İnönüye olan tepkisinin aynısı oluşmaya başladı. "Kendi köprümüzü kendimiz yaparız" tepkisi...

Bunu bir kere yazmıştım ama yeri gelmişken tekrar edeyim; 29 Mart seçimleri öncesi, yakınımdaki insanlara, "Gelin bu sefer AK Partili adayı seçelim; şehrimize hizmet gelsin, bitmeyen Metro bitirilsin, altyapı ilişkin sorunlar çözülsün;arsenikli suyumuz temizlensin, bir daha da seçmeyin" dedim.

Evinin önü yıllardır, metro istasyon kazısı dolayısıyla işgal altında bulunan kayınbiraderim bile, bu teklifime "bağımsız cumhuriyet vatandaşı" tepkisi verdi. "Biz, hizmet için oy satmayız" dedi..

Şimdi, bu kızcağızın, yıllardır süren işsizliğine Cumhurbaşkanından yardım teklifi gelince yelkenleri indirmesi, sözünü ettiğim "bağımsız cumhuriyet vatandaşı" tepkisini yerle bir etti.. İzmirin "karizması" çiziliverdi!!..

Yakında bu kızımız "muhalif medya" ya çıkıp, "Madem ki İzmirliyim, kendi işimi kendim bulurum; Cumhurbaşkanından iş miş istemiyorum" derse şaşırmayacağım.. Çünkü, çevresinde nasıl bir "mahalle baskısı" yaşadığını tahmin edebiliyorum..

Türkiye Cumhuriyeti, laik bir cumhuriyettir malum; ama "İzmir cumhuriyeti" daha da laik bir cumhuriyettir..Bu yüzden olacak AKP iktidarını bir türlü içine sindiremedi bir kısım İzmirliler..

Bu "duruş" un CHP'li siyasilere yaradığına hiç şüphe yok da, İzmir'e ne kadar faydası oluyor, işte bu çok tartışılır bir konudur..
 
Toplam blog
: 1645
: 822
Kayıt tarihi
: 19.01.08
 
 

Edebiyat, kamu yönetimi ve gazetecilik tahsili... 27 yıllık eğitimcilik hayatından sonra emeklili..