Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Aralık '10

 
Kategori
İzmir
 

İzmirliler uzaydan gelmedi

İzmirliler uzaydan gelmedi
 

Egenin incisi güzel İzmir


AKP iktidarı tarafından hor görülüp hakaretler yağdırılan ve dört tekerine takoz konan İzmir, bu güzel vatanın bir kentidir. İzmir'i izmir yapan, birbirini anlayan, vatanını seven, cumhuriyete, Atatürk ilke ve inkılaplarına sonuna kadar bağlı canayakın insanlarıdır.

Doğal güzellikleriyle ve tarihi dokusuyla yaşanası bir kent olan İzmir 1923 yılından bu yana aralıksız göç almıştır.

Tarih kitaplarının sararmış sayfaları arasında yer alan 1912 Balkan Savaşı sonrasında Osmanlı Devleti Rumeli'deki topraklarının tamamına yakınını kaybetmişti. Bu yenilginin ardından yüzbinlerce Müslüman Türk, Yunanlılar tarafından yoğun baskı ve zulme uğramıştı. Katliama kadar varan bu zulüm ve baskılar 1923 yılına kadar sürdü.

1922 yılında Yunan ordusunun mağlup olarak çekilmesiyle İzmir ve çevre illerde yaşayan Rumlar da tedirgin olmaya başlamışlardır. Rumeli'de Müslümanlara yapılan baskı ve zulümün kendilerine de yapılacağından korkan Rumlar, Yunanistan'a ve adalara göç etmişlerdir. 1.070.000 civarında Rum'un göçüyle birlikte Yunanistan'da büyük bir huzursuzluk ve sıkıntı baş göstermiştir. Rumların gelmesiyle birlikte Müslüman Türkler evlerinden zorla çıkarılarak sefalete itilmeye başlanmıştır.

Azınlık sorunlarının artması üzerine Lozan şehrinde barış anlaşmasının hazırlıklarının yapıldığı 30 Ocak 1923 tarihinde Yunanistan'la Türkiye arasında mübadeleyi öngören bir sözleşme imzalandı. 19 maddeden oluşan bu sözleşme gereğince azınlıklar, 1 Mayıs 1923'ten itibaren zorunlu göçe zorlanıyordu.

1 Mayıs 1923 tarihinden başlayarak Ege başta olmak üzere Anadolu'dan Yunanistan'a göç eden Rum'ların boşalttığı köy ve kentlere Yunanistan'dan gelen Türkler yerleştirildi.

İzmir de tarih boyunca soydaşlarına kucak açan bir kentimizdir. Özellikle sahil kasabalarına Sakız, Girit, Midilli, Rodos gibi Yunan adalarıyla Selanik'ten ve Mora'dan gelen Türkler yerleştirilmiştir.

İzmir'e göç bununla kalmadı. Özellikle 1950'li yıllarda eski Yugoslavya' da ve Arnavutluk'ta yaşayan soydaşlarımız da Türkiye'ye göç ettiler. Bu ülkelerden gelen soydaşlarımızın çoğunluğu İzmir'e yerleşmiştir.

1922'de Yunanlılar tarafından yakılan ve küllerinden doğarak yeniden canlanan İzmir'in bugünkü konuma gelmesinde göçmen vatandaşlarımızın büyük katkısı vardır.

İzmir'in vatanına, bayrağına, cumhuriyete, ve Büyük Önder Atatürk'e bağlı olmasının ardında yatan gerçek, yurdışında özgürlük ateşiyle yıllarca yanan soydaşlarımızı dinlediğinizde ortaya çıkıyor. Onların çocukları ve torunları da bu hüzünlü gerçekleri dinleyerek büyüdüler.

Bu güzel vatana sıkı sıkı sarılmaları ondandır. Bazılarının bir türlü anlam veremediği vatan, cumhuriyet, bayrak ve Atatürk sevgisinin altında bu gerçek yatar.

Düşman çizmeleriyle tekmelenmeyenler, zulüm görmeyenler, can ve mal korkusuyla sabahlamayanlar özgürlüğün anlamını bilemezler.

Bütün bunları yaşamayanlar bugün, Atatürk'e ve onun silah arkadaşlarına rahatlıkla dil uzatabiliyorlar. Cumhuriyetin kazanımlarını ve değerlerini ayaklar altına alabiliyorlar.

İzmir' de sadece göçmenler yaşamıyor. Yapılan bir istatistikte sırasıyla; Manisalı, Erzurumlu, Mardinli, Konyalı ve Diyarbakırlı vatandaşların İzmir'de çoğunlukta olduğu belirtildi.

Doğrudur. İzmir'e askerlik ya da iş bulmak amacıyla gelenler bu kentin güzelliğine ve olanaklarına kapılarak yerleşmiş olabilir. Bu olgu İstanbul ve Ankara için de geçerlidir. 1950 ve 1960 yıllarında İzmir'e gelen ailelerin çocukları kendilerini İzmirli olarak tanıtmaktadırlar.

Bunun yanında devlet memuru olarak türlü meslek gruplarında çalışanlar arasında emekli olup İzmir'e yerleşenleri de unutmamak gerek. Belli bir kültür ve eğitime sahip bu kişiler İzmirliliği benimseyerek kente sahip çıkmaktadırlar. Bugünkü duyarlı kent ve vatan bilincinin oluşmasında emekliliğini İzmir'de yaşayanların katkısı büyüktür.

Görülüyor ki İzmirliler bu ülkeye uzaydan gelmedi.

Gelelim İzmirlilerin siyasi tercihlerine. İzmir'de sadece sol görüşlü belediye başkanları görev yapmadı. Halk kimin daha iyi görev yapacağına inanıyorsa ona oy verdi. Beğenmediğini ikinci kez seçmedi. 1964 yılında Osman Kibar Adalet Partisi'nin adayı olarak İzmir belediye başkanı seçildi. Asfalt Osman tam dokuz yıl İzmir'i yönetti.

1984 yılında Burhan Özfatura ANAP adayı olarak seçildi. 5 yıl görev yaptı. 1994 yerel seçimlerinde yine başkanlığa döndü.

Görülüyor ki İzmir'in partilerle ve şahıslarla alıp veremediği yok.

İzmir'in hassasiyetini anlamayanlar oy yerine ancak havasını alır!

 
Toplam blog
: 233
: 980
Kayıt tarihi
: 07.01.10
 
 

İzmir doğumluyum. Ege Üniversitesi Gazetecilik Yüksek Okulu mezunuyum. Kısa denilebilecek bir sür..