Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Ocak '16

 
Kategori
Futbol
 

Kadıköy’de Penaltı Gecesi

Kadıköy’de Penaltı Gecesi
 

Fotoğraf http://www.milliyet.com.tr/skorer/ adresinden alınmıştır.


Kadıköy’deki Fenerbahçe- Çaykur Rizespor karşılaşması ilginç bir mücadeleye sahne oldu. İki takımın da önemli eksiklerle mücadele ettiği müsabakaya penaltılar damga vurdu.

Fenerbahçe geniş ve güçlü kadro yapısından dolayı eksiklerini kapatabilmişti. Örneğin sağ bekte Şener, sağ açıkta Markovic, sol açıkta Volkan Şen, ortada Ozan Tufan gibi önemli isimler, eksik futbolcuların yerlerine sahadaydılar. Oysa aynı durum Çaykur Rizespor için geçerli değildi. Örneğin Karadeniz temsilcisi, Kweuke’nin boşluğunu dolduramadı.

Gerçekten de maç başladıktan itibaren iki takım arasındaki fark siyahla beyaz gibi ortaya çıktı. Maçı izleyenler sadece Çaykur Rizespor yarı sahasında oynanan tek kale bir maç seyretmeye başladılar.

Bununla birlikte sarı- lacivertliler golleri pozisyonlardan değil penaltılardan buldular. Bunda Çaykur Rizespor kalecisi Itandje’ın başarısı kadar, Fenerbahçeli futbolcuların son vuruşlardaki beceriksizlikleri de etkiliydi.

Geceye damgasını vuran penaltılara gelince, Volkan Şen ile bulunan ilk penaltı pozisyonunda Volkan Şen penaltıyı resmen aldı. Bunu açık bir şekilde belirtmek lazım. Fakat bu olay, penaltıya sebebiyet veren Sercan’ın da tamamen masum olduğu anlamına gelmez. Sercan gibi tecrübeli bir futbolcu ceza sahasında rakibine öyle kontrolsüz bir şekilde müdahaleye girişmemeliydi. Sercan, kontrolsüz bir şekilde müdahaleye girişince Volkan Şen de bunu değerlendirdi ve yere düşüp penaltıyı aldı. Bence o pozisyonda çoğu hakem penaltı noktasını gösterirdi. O nedenle bu penaltıdan dolayı hakemi suçlamanın doğru olmadığını düşünüyorum. Hatta Şampiyonlar Ligi’nde bile bu pozisyona penaltı çalınacağını iddia ediyorum. Çünkü bir profesyonel futbolcu ceza sahası içerisinde rakibine öyle kontrolsüz bir şekilde ilk müdahaleyi yapmaması gerektiğini bilmelidir. Rakibinin olayı penaltıya taşıyabileceğini düşünerek, yani bir santranç oyuncusu gibi bir sonraki hamleyi düşünerek kontrollü bir müdahale ile rakibinin önünü kapatması gerekir. Yoksa bu maçta olduğu gibi rakip futbolcu müdahale sonrası kendisini yere bırakır, çoğu hakem de penaltıyı verir.

Diğer iki penaltının ise tartışmaya açık hiçbir yönü yoktu. Açık ve net bir şekilde penaltıydılar.

Fenerbahçe’nin ilk yarıyı 2-0 önde kapatması ve konuk takımın ilk yarıda sarı- lacivertlileri rahatsız bile edememesinden dolayı ikinci yarıda farkın daha da açılacağı yönünde bir beklenti hakimdi.

Fakat ikinci yarının başında Çaykur Rizespor’un penaltıdan skoru 2-1’e taşıması işleri değiştirdi. Fenerbahçe ister istemez bir koruma içgüdüsüne düşerken Çaykur Rizespor da biraz umutlandı.

Belki bunların da etkisiyle futbol olarak çok kötü ve çok can sıkıcı bir ikinci yarı izledik. Çaykur Rizespor’un Ahmet İlhan ile bulduğu net pozisyon dışında 2-1’den sonrası için aklımda kalan herhangi bir pozisyon yok.

Bu devrede özellikle Fenerbahçeli futbolculardan bol pas hatası, yanlışlıkla dışarıya gönderilen toplar gibi acemice hareketler izledik. Örneğin Volkan Şen, bu devrenin ortalarında kesinlikle değiştirilmeliydi. Çünkü taşıdığı hiçbir topun son pasını doğru veremedi. Ancak Pereira onu 80.dakikaya kadar oyunda tuttu. Yerine aldığı Alper Potuk ise maç eksikliğinden olacak, oldukça kötüydü. Oysa bu pozisyon için Caner düşünülebilirdi. Markovic ise bir ara oyundan düşmesine rağmen sonlara doğru yine de toparlanmasını bildi. Sırp futbolcu bu maçta sadece çizgide değil, içeriye de kat ederek, özellikle kimi zaman ortadan gelerek ciddi tehlikeler yarattı. Ozan Tufan’ın forvet arkası oynatılması verimini düşürdü. Van Persie ise, gerek Fernandao’nun attığı golleri takım arkadaşlarının aksine alkışlamaması, gerekse de oyuna girdikten sonra sergilediği futbol ile Fenerbahçe’den koptuğunu açıkça gösterdi. Maalesef Vitor Pereira dört maçta altı gol atmış böyle bir yıldızı kazanamadı ve kaybetti. Oysa Şenol Güneş, benzer durumdaki Gomez’i oynatarak kazandı.

Hikmet Karaman içinse Sylvestre’yi daha önce oyuna alabileceği dışında bir tenkit yapmak çok da doğru olmaz.

Sonuç olarak Deniz Ateş Bitnel’in hakemliğine güvenmediğimi daha önce deklare etmiş biri olarak- ki hala bu fikirdeyim- hakemin bu maçın sonucuna müdahale edecek bir hata yaptığını düşünmüyorum. Siz şimdi konuşanlara bakmayın. O an sahada kim olsa o penaltıyı çalardı.

Fenerbahçe ise ikinci yarıdaki futbolunu ciddi olarak değerlendirmeli. Eğer karşısında daha güçlü bir rakip olsaydı sonuç kesinlikle daha farklı olurdu.

Beşiktaş’ın bu haftaki maçı da ertelenince Fenerbahçe iki maçlık bir üstünlük kazanmış oldu. Bu durum elbette Beşiktaş üzerinde bir baskı unsuru yaratacaktır. Bu da Fenerbahçe’nin lehine sonuçlar doğurabilir. Bakalım, izleyip göreceğiz…

tolgaersari@hotmail.com

https://twitter.com/tolgaersari

https://www.facebook.com/tolgaersari

Bu blog Canlı Maç Anlatımı sayfamızda da yayınlanmaktadır

 
Toplam blog
: 1042
: 299
Kayıt tarihi
: 02.03.08
 
 

Yazmak benim için bir tutku, bir yaşam kaynağı. Sadece basit bir hobi olarak açıklanamaz yani. Be..