Kadın, don, türban...

Sırtından sopayı, karnından sıpayı eksik etmediklerimiz.

“En az 3 çocuk doğurmalısınız” dedi başbakan.
İş, aş var mı sormadı ama...

OKS, ÖSS makasında çocukluğundan olup, binbir güçlükle üniversiteyi bitirip işsiz gezen gençlerin elinden tutan yok...

Analar, babalar dersane kapılarında , özel ders, özel öğretmen peşinde bilen yok.

Sayın Başbakan sen bunları çöz önce.

İmam yetiştirdiğin kadar doktor, ebe yetiştir. Kadrona imam kadar doktor, ebe al.
İstihdam yarat.

“En az 3 çocuk doğurun” diyor başbakan.

Anodoluda kadınlar yıllardır 9 doğuruyor.
Sesini duyan yok.

Özgürlük demek Türban demek,

Cüneyt Zapsu açıklamış:
“Türbanını çıkar demek, donunu çıkar demek”

Aristo mantığından devam edersek;
Özgürlük demek don demek.

Türbancılara göre özgürlük kadınının kıçında.
Kadının kıçından donunu alırsan , başından türbanı alırsın, başından türbanını alırsan elinden özgürlüğünü alırsın.

Bunların aklı kadının kıçında...
Bu yüzden kadın deyince bir utanma, bir sıkılma, günaha girme korkusu...
Bu yüzden örtmeli kadını...
Türbanla, peçeyle, çarşafla,burkayla

Günah kadınlar,
Günahkar kadınlar,
Şehvet düşkünlerinin poşetlenesi kadınları,

“Anamız, avradımız, yarimiz, soframızdaki yeri öküzümüzden sonra gelen”

Bugün 8 Mart Dünya Kadınlar günü.

Hepinize kutlu olsun...