Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Ocak '12

 
Kategori
Kültürler
 

Kadının soframızdaki yeri

Kadının soframızdaki yeri
 

“İnsan topluluğu kadın ve erkek denilen iki cins insandan oluşur. Kabil midir bu kütlenin bir parçasını ilerletelim, ötekini ihmal edelim de kütlenin bütünü ilerleyebilsin? Mümkün müdür ki bir cismin yarısı toprağa bağlı kaldıkça, öteki yarısı göklere yükselebilsin?”  Mustafa Kemal Atatürk

Doğuda görev yaptığım bir köy. Köy halkı çok konuksever. Kapitalist ilişkilerin gelenek ve göreneklerini bozamadığı bir Anadolu köyü.

Yemeğe misafir çağırma konusunda yarışıyorlar sanki. Özellikle Cuma namazlarından sonra erkekler bekleşiyorlar cami önünde, evlerine bir misafir davet edebilmek için.

Ancak bir kusurları var ki affedilir cinsten değil. Sofra kuruluyor. Konuklar buyur ediliyor. Kadınlar el pençe divan duruyorlar. Erkekler yemeklerini yiyip bitirecekler, eğer kalırsa ya da ne kadar kalmışsa kadınlar yiyecekler ondan sonra.

Ben her davetli olduğum yemeğe eşimle birlikte oturuyorum. Köyden olmadığımız için itiraz eden olmuyor.

Yemeğe oturduğumuz bir akşam, ev sahibim Salih’in gelini Emine’ye; “ Emine, siz de oturun sofraya bakayım, yoksa ben de yemeyeceğim” dedim. Bekliyorum. Yemeğe başlamak için herkes beni bekliyor. Emine ile kayınpederi Salih’in göz göze geldiğini fark ettim. Salih, Emine’ye gözüyle oturabileceğini işaret etti. Emine sofraya oturdu. Daha sonraki günlerde de devam etti bu durum.

Emekli oldum. Çok sevdiğim beldem Çıtak’ta oturuyorum. Yemeğe kadın erkek birlikte oturuluyor burada, ancak düğünlerde, mevlitlerde erkekler masalara yerleşiyor, kadınlar ayrı yerlerde oturmak zorunda hissediyorlar kendilerini. Ben bu tür yemeklerde özellikle eşimle masalara oturuyorum ki örnek olsun diye. Ama gelin görün ki hala kadınlarla erkekler aynı sofraya oturma becerisini gösteremiyorlar memleketin batısındaki kasabamda. 

Hayatın bütün yükünü bizlerle birlikte çeken, ağzının içi hela çukurundan farksız olan erkeklerin sövmelerinde ilk hedef olan, anamız, avradımız, bacımız, kızımız, gelinimiz olan kadınlarımızın soframızdaki yerinin öküzümüzden sonra gelmemesi için; ülkemizde yasalarda var ama gerçekte olmayan kadın erkek eşitliğinin sağlanabilmesi için; ülkemizin, kadının siyasetteki yeri olarak dünyada 126. Sıradan daha üst sıralara taşınabilmesi için; gerçek demokrasinin koşullarının sağlanabilmesi için; türban ile kadınlarımızın başının değil ülkemizdeki sorunların üzerinin örtüldüğünün anlaşılabilmesi için; erkek ve kız çocuklarımıza doğar doğmaz kazandırmaya çalıştığımız bilgi, beceri ve davranışlardan başlanmak suretiyle önce kendi kendilerini geliştirmek ve değiştirmekle başlamaları konusunda bütün görev ve sorumluluk da öncelikle kendilerine düşüyor ne yazık ki.

 

 
Toplam blog
: 190
: 3134
Kayıt tarihi
: 28.09.07
 
 

Emekli öğretmenim. Yurdunu, ulusunu seven, her konuda sorumluluk sahibi gençler yetişsin istiyorum. ..