Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Mayıs '12

 
Kategori
Blog yazarları tartışıyor!
 

Kadınlar neden kürtaj yaptırır?

Kadınlar neden kürtaj yaptırır?
 

Kürtaj da, başka bir çok sorun gibi, modern hayatın bir ürünü olarak karşımıza çıkıyor. Modernizm, kadınların yaratılışlarındaki asli görevli olan "annelik duygusu"nu törpüledi.

Modern hayat, sadece aileyi parçalamakla kalmadı, anne karnındaki bebeyi de "parçalamaya" cevaz verdi. Çünkü, artık kadının "analık"tan daha önemli işleri vardı.

Başbakan Erdoğan'ın kürtajı cinayet olarak nitelemesi, ülkede bu "kazıma eylemm" nini yeniden gündem yaptı. Her zaman olduğu gibi, AK Parti karşıtı çevreler, bu defa da "kürtaja" sahip çıktılar.

Hatta, CHP'li bir bayan vekil, annelerin ağzına yakışmayacak bir ifade ile, "vajinalarımızın bekçiliğini yapma" dedi Başbakana...

Oysa, konu vajina bekçiliği değildi elbette...Konu, hem insani açıdan, hem imani açıdan ve hem de siyasi açıdan doğmamış bebeyi öldürmenin doğru olmayacağı meselesiydi.

Tabii ki, zorunlu haller burada söz konusu değil. Ama, zorunlu olmayan hangi hallerde kadınlar bu yola başvuruyor. Yani, doğmamış bebeğini, doğmadan öldürmeye razı oluyor:

Bunun iki temel nedeni var; birincisi, kim ne derse desin, gayr-i meşru şekilde rahme düşen çocuktan kurtulma arzusudur. İkincisi ise, fazla çocuğun maddi manevi yük olacağı endişesi...

Birinci neden, elbette din ve ahlak açısından kabul edilemez bir gerekçedir kürtajda...Dahası, kürtaj yaptırmanın kolaylığı, gayr-i meşru ilişkileri de kolaylaştırıyor. Bu durumun toplumun genel ahlakı açısından ne anlama geleceğini aklı ve izan sahipleri bilir...

İkinci nedene baktığımızda, iddia edilenin aksine, maddi zorluklardan ziyade, manevi zorlukları kürtajı bir yol olarak benimsetiyor. Bu ülkede, İslam inancı gereği, çocuğum aç kalır endişesiyle kürtaj yaptıran insan çok nadirdir. Çünkü, "el-rizku alallah" rızık Allahtandır, ilkesi inancımızın esaslarından biridir.

Ama, özellikle çalışan kadınların, bakacak zaman bulamaması endişesiyle, fazla çocuk yapmamamları ve eğer kontrolsüz olarak rahme düşmüsse bundan kurtulma arzuları söz konusudur.

Yani, bir bakıma "kariyer kaygısı" kürtaj nedeni olmaktadır. Oysa, bu bile, doğmamış çocuğu rahimden kazımanın meşru bir gerekçesi olamaz, olmamalı...

O halde, çözüm yolu nedir?

Bugünün kadını, her yıl bir çocuk doğuramayacağına göre, bu işin çözümü, daha çocuk rahime düşmeden önce bu tedbirin alınmasından geçiyor.

Herkes, bakabileceği kadar çocuk doğuracaksa, bunu hesaplı kitaplı yapmalı ve eğer çocuk rahme düşmüsse ona da yaşama hakkı tanımalıdır.

Bizim analarımız çok çocuk yaptılar, hiç birimiz aç kalmadık çok şükür...Üstelik daha sorumluluk sahibi, daha paylaşımcı ve daha ana-baba hakkı bilir insanlar olarak büyüdük.

Bugünün ana-babaları bir çocuk yaptıklarında o çocuk bu özelliklere sahip oluyor mu?...Meseleyi sadece boğazdan geçecek lokma sayısına bağlayanlar  ya da CHP'li bayan vekil gibi "vajina işi" sayanlar  ya her zamanki gibi körü körüne siyaset yapıyorlar- şundan ki bu solcu çevreler bir zamanlar bu tür işlerin emperyalizmin bir oyunu olduğunu iddia ederlerdi- ya da aşırı bencillik içerisindeler...

Bugün, modernizmin başkentlerinde Avrupa'da, Amerika'da nüfus giderek yaşlanıyor; gelecekte köklerinin kuruması endişesini taşıyorlar. Neden? Çünkü, kadınları yaşama bencilliği içerisinde temel görevleri olan "analık" duygularını yok etmişler.

Bizim inancımız ve örfümüz buna müsaade etmeyecek inşallah...Ama, her yozlaşma gibi bundan da nasibimizi alacağız...Bunu bugünden gören bir Başbakan'ın olması bir şans sayılmalı...

Meseleyi "vajina sorunu" yapmak, sadece bir ayıp değil, aynı zamanda insana  saygısızlıktır. Rahminizden kazıdığınız bir insandır nihayet...Ne biliyorsunuz, o cenini kazımasaydınız da yaşasaydı, hem size hem ülkesine ve hatta belki de tüm insanlığa çok yararlı olacaktı...

Burada, yüzlerce binlerce örnek sayılabilir, çok çocuklu ailelerde büyüyüp de dünya tarihine damga vuran insanlardan...

Az çocuk, iyi çocuk mantığı, insan bencilliğinin bir bahanesidir, başka bir şey değil!...

 

 

Bu blog Milliyet.com.tr sitesinden 172 kez görüntülenmiştir

 
Toplam blog
: 1645
: 822
Kayıt tarihi
: 19.01.08
 
 

Edebiyat, kamu yönetimi ve gazetecilik tahsili... 27 yıllık eğitimcilik hayatından sonra emeklili..