Kahramanmaraş'mı, Sarkozy'mi?

Kahramanmaraş Katliamının 33. yıl dönümü. Anma toplantısı yapılmak istendi ama yapılamadı. Şİmdi gel de çıldırma. Gel de sorma kasım kasım kasılan yalancı pehlivanlara.

Allah aşkına yüzün üzerinde vatandaşını satırlarla katleden caniler ortada dolaşırken. Tek tesellileri bu acı günde sizleri unutmadık, açınızı içimizde taşıyoruz demek olan anma toplantısına izin vermeyen kafaya ne denir. Bir de sıkılmadan Sarkozy'e kafa tutan bu kafa ile nereye gidilir?

Sivasta Yakılanları anmak yasak, Kahramanmaraşta katledilen alevi, vatandaşları anmak yasak. Yasak olmayan ne? Bu katilleri cezaevinde ziyaret eden bakanların olması yasak değil. Maraşta satırla katledilenleri, Sivasta yakılan insanları anmak yerine bunu yapanları kutlama toplanntısı için izin istense hiç süpheniz olmasın ki izin verirler.

Yazıklar olsun bu tür anmaları engelleyen zihniyete. Yazıklar olsun bu kafa ile Sarkozy ile benin soykırımım senin kini döver yarışına giren iktidara. Soruyorum. Maraşta yapılan soykırım değil de ne? Sivasta yapılan soykırım değil de ne?

Cem evine cümbüş evi diyen örümcek kafalılardan demokrasi beklemek aptallığını ne zaman bırakacağız. Her iki kişiden birinin oyunu almak gerici olmaya engel olmuyor. Her oyla gelen de demokrat olmuyor. Fransa için Cezayir örneği vererek ne yapılmaya çalışılıyor. Onlarda Dersim'i Kahramanmaraşı, Madımağı, gösterirlerse ne diyeceksiniz?

Sarkozy'i bırak kendi Ermenilerine, Kürtlerine, Alevilerine, Lazlarına. Çerkezine. Kendi vatandaşına bak. Bakta eşit yurttaş muamelesi yap. Benim vergilerimle diyanete harcadığın paralar kullananlara haram olsun. Öbür dünyada da helal etmeyeceğimi unutmayasınız. Hani müslüman haram yemezdi?

Biz tüm insanları dost bilmeyi unutmayacağız....