Kamu Emekçileri Sendikalarının Yıllara Göre Üye Sayıları

Kamu çalışanları sendikalarının üye sayıları

Nitel özellik ve içerik önemli ve belirleyicidir ama nicel özellik ve biçimin gerekliliğini anlamayan hamkafalar (kafasında tellak tası taşıyanlar), sayının önemsiz olduğunu söyler, “az olsun, öz olsun!” derler; aralarından ayrılanlara da çatarlar kompleksler içinde çatırdayarak, “çürükler gidiyor!” derler. Bu söylemler sorunlara diyalektik yaklaşım göstermekten aciz olanlar ya da altlarındaki toprağın kaymasını önleme becerisinden mahrum olanların “karizma”yı deldirtmemek için erkekliğe şey sürdürmeyenlerin züğürt tesellisidir.

1995’te yola çıktıklarında 500 bin olarak açıklanan üye sayılarının 219 binlere düşenlerden kamuoyu bu söylemleri çok duydu. Olan şey, diyalektiğin hükmünü yürütmesiydi ve çizgi yanlışlığıydı, siyasetlerin maddi gerçekliğe uymamasıydı. Diyalektiğin ustalarının söylediğine göre, toplumsal ve siyasal mücadeleler sürecinde, sayısı az olan çoğunluğa, sayısı çok olan azınlığa düşebilir; karşıtlar zıddına dönüşebilir, bu maddenin özünün “tunç yasası”dır. 500 bin üyeye sahip olan bir güç, eğer siyaset, program ve ilkeleri doğru ve ülke ve millet gerçekliğine uygun olsaydı, o günden bu güne kamu emekçileri sendikaları üye sayısının 372 bin artışından mutlaka hissesine düşeni alacaktı. Almayı boşverin, üye sayısı gittikçe gerileyerek 219 binlere düşmüştür. Bunda tabii ki, iktidar gücünün Memur Sen’e yönlendirme ve manipülasyonu gerçeği de vardır ama işin özü bu değildir. Ancak burada nedenleri üzerinde sendikacıların kafa yormaları gereken bir başka gerçek daha bulunmaktadır. Alternatif sendika iddiasıyla ortaya çıkan Birleşik Kamu İş de göz dolduramamış, gelip 20 binlere dayanarak orada patinaj yapmaya başlamıştır.

Aydınlık dergisinin son sayısındaki köşesinde, genellikle işçi ve kamu sendikacılığı konularındaki bilimsel ve isabetli yazılarıyla tanınan, ODTÜ Öğretim Üyesi ve eski Türk İş Danışmanı Yıldırım Koç, kamu sendikalarının 2010 yılı üye durumlarıyla ilgili bir makale yayınladı.

Koç, kamu emekçileri sendikalarının geldikleri noktada hali perişanlıklarını somut ve Resmi Gazeteden aldığı rakamlarla ortaya koymaktadır. Koç, tahlillerini, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın 7 Temmuz 2010 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan kamu emekçileri sendikalarının üye sayılarıyla ilgili tebliğine dayandırmaktadır. Ve Koç, güvenilir olmayan işçi sendikalarının üye sayılarına karşılık, “işyerlerinde sendika temsilcilerinin işyeri yöneticileriyle birlikte yaptıkları toplantıda vardıkları anlaşma temelinde belirlenen” kamu emekçileri sendikalarının üye sayılarına ilişkin istatistiklerin ise güvenilir olduğunu da eklemektedir.

Koç, sendika üyesi kamu emekçilerinin sayılarının ilk kez 7 Temmuz 2002 tarihli Resmi Gazete’de yayınlandığını, o günden bu yana, yani 2010 yılına kadar iki kamu emekçisi sendikasının (Kamu-Sen ve KESK’in) üye sayılarında gerileme olduğunu, bu arada parsayı toplayanın ve üye sayısını yaklaşık 9 kat artıranın ise Memur-Sen olduğunu saptamaktadır.

Çizelgeden de açıkça görüleceği gibi, kamu emekçileri sendikaları üye sayıları bağlamında tersyüz olmuşlardır. Kamu Sen 40 bin civarındaki fazlalığa üye artışı başarısı diyecekse bilemeyiz ama bizce gerileme sayılır. Kamu Sen 2002 yılında 11 hizmet kolunun 9’unda çoğunluk sahibiydi. Ama gelinen noktada bu sayı 2010 yılında 5’e indi.

Ancak burada esas üzerinde düşünülmesi gereken çok çarpıcı kaybı yaşayan KESK’tir. 8 Şubat 1995 tarihinde yaptığı açıklamasında 500 bin üyeye sahip olduğu belirtilmişti. 2002 yılına kadar 7 yılda üye sayısı 262 binlere düşmüştü. 2010 yılında ise 219 bin 195 üyeyi temsil etmektedir. Eğitim ve yerel yönetimler işkollarında en büyük sendikaydı. Örneğin Eğitim sen 149 bin üyeye sahipti. Bu rakam, 2010 yılında 110 bine geriledi. 2010 yılında, KESK, 17 bin çalışanı bulunan “kültür ve sanat hizmetleri” işkolunda çoğunluğa sahip durumdadır. Evet sadece bu kolda temsil sahibidir.

Kamu emekçileri sendikaları arasında gerçek kazanan Memur Sen olmuştur. İlk istatistiklerin yayınlanmasından 2010 yılına kadar geçen dönemde kamu emekçileri sendikalarının üye sayısının 651 binden 1 milyon 23 bine yükseldiği görülmektedir. 8 yıllık sürede, yani AKP iktidarı döneminde toplam olarak 372 bin artışın yaklaşık 351 binini Memur Sen kapmıştır. Ve 5 hizmet kolunda çoğunluğu sağlamıştır.

Koç, en fazla üyeye sahip kamu emekçileri sendikasının Memur Sen olduğunu saptadıktan sonra şu gerçeklerin altını çizmekte ve memur Sen sayesinde gerçekleşen kamu emekçisi örgütlü üye sayısındaki artışı “yönlendirmeli üye” şeklinde yorumlamaktadır.

“AKP iktidarı döneminde memurların ve sözleşmeli personelin örgütlenmesinde sağlanan gelişme, Memur-Sen’in üye sayısındaki artışla gerçekleşti.

Peki, Memur-Sen hangi sendikal çalışmayı yaptı, ne tür bir mücadele verdi de, üye sayısını 2002 yılından 2010 yılına kadar 42 binden 392 bine yükseltti; böylece sendika üyesi memur sayısının 651 binden 1 milyon 23 bine yükseltilmesini sağladı.

Bu dönemde memurların ve sözleşmeli personelin gerçek gelirlerinde önemli bir düşme de olmadı, yükselme de.”

YÖNLENDİRMELİ ÜYELİK

“Memur-Sen, işvereni konumundaki hükümetle hiçbir önemli alanda ciddi bir anlaşmazlık içine düşmedi. Tam tersine, en önemli konularda hükümetin politikalarını destekledi.

“Memur-Sen’e bağlı sendikaların üye sayısındaki artış, gerçek bir sendikal örgütlülüğü değil, işveren yönlendirmesi ve hatta baskısıyla gerçekleştirilen üyelikleri yansıtmaktadır.

“Kamu çalışanları sendikacılık hareketi bugün ciddi bir zayıflık içindedir. Bir dönem etkili kitlesel eylemleriyle Türkiye’nin gündemini belirleyen kamu çalışanları sendikacılık hareketi, bugün işçi sendikaları gibi etkisizleşmiştir.

“25 Kasım 2009, 4 Şubat 2010 ve 26 Mayıs 2010 genel grev girişimleri etkili olmaktan uzaktır. Yunanistan’da ekonomik kriz sürecinde birbiri ardı sıra gerçekleştirilen başarılı eylemler, umarım ülkemizde işçi ve kamu görevlisi sendikaların yöneticilerini biraz düşündürüyordur.

“2010 istatistiklerine göre, Birleşik Kamu-İş 21.731 kişiyi, BASK 3628 kişiyi, HAKSEN 3060 kişiyi ve yeni kurulan DESK de 2881 kişiyi temsil etmektedir.

Herhangi bir konfederasyona üye bulunmayan kamu çalışanı sendikalarının toplam üye sayısı ise 11.088’dir.

“Türkiye’de kamu çalışanı sendikaları 1990 yılından itibaren kuruldu. Artık aradan geçen 20 yıllık sürenin ve ulaşılan noktanın bir muhasebesinin yapılmasında yarar bulunmaktadır.”