Kan çiçekleri…

Göğsümüzde kan çiçekleri açmaya devam ediyor. Kanıyoruz, kalbimizden gelen kan göğsümüzden ılık ılık akıyor. Çukurca’daki şehitlerimizle birlikte bir ayda kırk evladımızı çakal sürüsüne yem ettik. Vatan savunması için Peygamber ocağı da denilen ordumuza sevinçle yollarız evlatlarımızı. Onlar bizim kuzularımızdır. Kına süreriz avuçlarına alınlarına. Orada şehit olduklarında belki bir damla yaş süzülür gözlerimizden ama ağzımızdan çıkan tek cümle “vatan sağ olsunudur”. 

Oysa bu evlatlarımız vatan savunmasında şehit olmuyorlar. Genelde hain pusular, mayınlar, uzaktan kumanda patlayıcılar. NEDEN!!! Neden benim ülkemin polisi, jandarması, hükümeti ülke yollarını güvenli bir hale getiremiyor veya getirmiyor. Başta ülkede uçan her kuştan sorumlu olan iktidar neden yollarımızı temizlemez. Bir çıkar mı var bu işte? Temizleyemiyor mu? O zaman delikanlıca çıkıp “ben bu işin üstesinden gelemiyorum, buyursun becerebilen gelsin” demiyor. Çok mu zor? Benim göğsüm kör bıçağın ucu ile kanatılırken, evlatlarım, kınalı kuzularım üçer beşer çakal sürüsünün ihtiraslarına meze edilirken o koltuklarda hala durmak niye? 

Çakal sürüsünün yaptıklarına katlanacağız belki de, ya bizim seçip yönetime yolladıklarımızın yaptıklarına ne demeli? 

Bu gün gazeteleri okuyorum. “Aman olağanüstü hal ilan edilmesin” diye tabir yerinde ise bir yanlarını yırtıyorlar. Başbakan da onların istediği dille konuşuyor. Eğer bu çakal sürüsü temizlenecekse olsun. Memlekette hayali darbeleri ortaya çıkarmak, basılmamış kitaplardan bomba üretmek için Özel Yetkili Mahkeme kuruluyor da neden Olağanüstü hal olmuyor? Doksanlı yıllarda bu ülke çakal sürüsünü temizledi. Şimdi neden olmuyor? 

Size sadece iki neden söyleyeyim. Birincisi iç neden: 

Dikkat edilirse pusular hep yollara kuruluyor. Yani çakallar ellerin kollarını sallaya sallaya gelip pusu atıyor, biz önleyemiyoruz. Sebebi bu hükümetin çıkardığı bir usuldür. Eskiden Valilikler yeterince arama emrini önceden imzalar, jandarma gerektiğinde tarih atar kullanırdı. Şimdi öyle değil bir şahsı veya aracı durdurup aramak, kimlik kontrolü yapmak için Validen tek tek izin alınıyor. Tabii o zamana kadar da çakal sürüsü yok oluyor. Bu yüzden yollarımızda rahatla pusu atıyorlar. Bu değişikliğin Kürt açılımı denen ithal tiyatro için yapıldığını düşünüyoruz. Sonuç için göğsümüzde kanayan kan çiçeklerine bakmanız yeterli. 

İkincisi dış neden: 

Eskiden güvenliğimiz söz konusu olduğunda Irak’a girer hainleri kovalar hadlerini bildirirdik. Şimdi ise ABD ile mevcut iktidarın yaptığı anlaşma mucibince Irak sınırından bir adım bile içeri giremeyiz. Ancak sınırlı olmak koşulu ile hava harekâtı iznimiz var. İşte göstermelik olarak onu kullandık. Boş dağları vurduk. Bu saldırının olacağını bilen çakal sürüsü çoktan sırra kadem basmıştı. Çakal başı kendi sitelerinden alay eder gibi, “biliyorduk, önlem aldık, kaybımız yok” diyor. Tahminimiz, oy veren % 50 nin biraz gazını alabilmekti. Bunu da başarabildiniz mi belli değil. 

Buradan bizi yönetenlere sesleniyoruz. Artık göğüslerimizde daha fazla kan çiçeği istemiyoruz. Yırtın ABD ile yaptığınız o utanç anlaşmasını, geri verin jandarmanın sorumluluğunu. Sonrada kaçabilecekleri son deliğe kadar takip edip yok edin şu çakalları. Yapamıyorsanız Lütfen gidin!!!! 

Topraktan mı sürmüş candan mı kopmuş
Açar yediveren kan çiçekleri
Türkü mü, şiir mi, ağıt mı yoksa
Açar yediveren kan çiçekleri 

Zülfü Livaneli 

İzmir 2011-08-18