Kanarya kılıklı anka kuşu

Bir masal kitabı asılmıştı Endülüs'teki portakal ağacına. Kanarya kılığındaki Anka kuşu firar ediyor sayfalarından. Masallara konu olmaktan sıkılmış, kanat çırpışından belli. Destan peşinde bu sefer.

Kahramanlarını Ramon Sances stadına ayak basan Sevilla ve FENERBAHÇE’mizden seçiyor. Sağ taraftaki kale içine gömdüğü kitli sandığın içinden yaldızlı çeyrek final biletini çekip çıkartmalarını istiyor onlardan. Sandığın anahtarlık görevini meşin yuvarlak üstleniyor.

Musakka yürekli Hakem Busacca’nın düdüğü ile yazılacak destanın ilk cümleleri öpüşüyor kitabı oluşturan sayfalarla.

Alves ve Keita’nın yoğun darbelerinden midesi bulanan meşin yuvarlak, patlamasına ramak kalmış olan Volkanın üzerine kusuyor. Hem de ardı ardına. Ne olup bittiğini anlamadan 2-0 geriye düşüyoruz.

Biletin parıltısını gören Flamenkocular mutlu. Sarhoş oluyorlar adeta stadı kaplayan bahar esintisinden.

Kritik maçlarımızda sahne alan Deivid, attığı gollerle kibrit çakıyor yalancı bahara.

Kanoute’nin golü, Sevilla tribünündeki çocukları kandırıyor yalnızca.

Maçın skoru bu kez tersimize işleyince sıfırlanıyor her şey. Artık şanslar eşit. Uzatmalara geçiliyor.

Meşin yuvarlak bordo filelere aşkını itiraf edemeyince, penaltı atışlarına geçiliyor. Artık sözün bittiği yerdeyiz. Zico tarafından beş penaltıcımız seçiliyor.

Maçın ilk on dakikasında hatalı goller yiyen Volkan borcunu ödemeye hazır. Kurtardığı iki penaltıyla ödüyor bu borcu. Ödemekle kalmıyor, bir tane daha kurtararak KDV’sini de ekliyor.

Ve meşin yuvarlak sandığın kitini kırıyor. Çeyrek final biletini cebimize koyup, düşüyoruz Anka kuşunun peşine yeni destanlar yazmak için.

Geçmiş yıllarda ülkemiz işgal altındayken, maçlar yaparmış FENERBAHÇE’miz işgalcilerin takımlarıyla. Kazanıp bu maçları halkın moralini yüksek tutarmış hep. Belki şimdi işgal altında değiliz ama ülke olarak sancılı bir dönemden geçiyoruz. Kuzey Irak’a düzenlenen kara harekatında verdiğimiz şehitlere üzülen halkımızın keyiflerini azda olsa yerine getirecektir bu zaferimiz.