Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Haziran '22

 
Kategori
Edebiyat
 

Kanatsız Kuşlar Uçar mı?

Hüzzam, tek kanatlı bir martıdır.

İki kanadı olmayan kuşlar uçamaz; onlar gökyüzünün sonsuz maviliğini özlerler. Rüzgâra karşı uçmanın o dayanılmaz mutluluğunu yaşayamazlar. Hüzzam isimli martı, ilkokul öğretmeni tarafında İsa’ya emanet edilmiştir. Her koşulda gözü gibi bakması, koruyup kollaması koşuluyla verilmiştir. Hüzzam, uçmanın sevincini İsa’nın ellerinde yaşamaktadır. İsa, dağ bayır koşarak Hüzzam’a uçmak zevkini yaşatmaya çalışmaktadır. Bu koşuşlarda gözleri ışıldayan Hüzzam, kısa süre sonra eski yaşantısına yeniden dönmekte, yaşamına devam ettiği kümeste tavukların arasında çaresiz bir şekilde boynunu bükmektedir.

 “Hüzzam’ın Uçma İhtimali” yakın tarihimizde her on yılda bir gelen ve ülkenin üzerinden silindir gibi geçen askeri darbelerin ve bu darbeler sırasında yitip giden yaşamların hikâyesidir. Ülkenin yazgısına yakılmış acıklı bir ağıttır.

Yazar Hakan Yaman’ın Sia Kitap etiketiyle 2021 yılında yayınlanan romanı Hüzzam’ın Uçma İhtimali 395 sayfa.

Roman Erzurumlu İsa ve Musa kardeşlerin hayatı üzerinden 1950’lı yıllardan günümüze uzanan Türkiye’deki siyasi olayların, darbelerin izini sürüyor duygusal bir anlatımla. Kendi halinde imam bir babanın iki oğlundan biri Ankara’da üniversite okurken öğrenci olaylarında yer alıp devrimci mücadeleye kendini adarken, diğer oğlu Erzurum’da kalarak iş hayatına atılarak ülkücü bir çizgide yoluna devam ediyor.

İsa, ilkokuldan sonra Ankara’daki amcasının yanına yerleşerek öğrenimine burada devam ediyor, 1960 darbesine ve Menderes’in idamına burada tanık oluyor. Daha sonra üniversite sınavlarını kazanarak Siyasal Bilgiler Fakültesine yerleşiyor. Bu sırada dünyada ve ülkemizde baş gösteren öğrenci olaylarının içinde buluyor kendini. Deniz’lerin, Mahir’lerin ve diğer arkadaşlarının arasında devrimci mücadelesini sürdürüyor. 12 Mart döneminde yakalanarak idamla yargılanıyor. Deniz ve arkadaşlarının idamlarına tanık oluyor çaresizce. Bu sırada abisi Musa işadamı olmuş, Ankara’ya yerleşmiştir. İsa, Ecevit affıyla salıveriliyor ve mücadelesine kaldığı yerden devam ediyor. Musa ülkücü olmasına rağmen devrimci kardeşi İsa’yı sürekli kollayıp koruyor ve ona destek oluyor. Roman, iki kardeşin farklı düşüncelerde olmalarına rağmen birbirlerine sahip çıkmasını ince bir duyarlılıkla işliyor.

İsa, yıllar önce ilkokul öğretmeninin kendisine emanet ettiği tek kanatlı, Hüzzam isimli martısını çocukluğundan itibaren gözü gibi korumaktadır. Martı öldükten sonra da içini doldurarak her zaman yanında bulundurmuştur. İsa, 12 Mart’ın yıkıcı, kıyıcı havasından tam olarak kurtulamamışken bu kez 12 Eylül darbesi gerçekleşir. Yeniden tutuklanarak bir kez daha idamla yargılanır. İsa’nın yargılandığı ceza hukuku maddeleri bir kanunla yürürlükten kaldırılınca yeniden salıverilir. Artık devrimle ilgili umutları da giderek kararmıştır. Ona göre devrimin gerçekleşmesi Hüzzam’ın uçma ihtimali gibidir. Tek kanatlı Hüzzam, asla uçamayacağına göre devrim de asla gerçekleşmeyecektir. Yıkılmış hayalleriyle birlikte başını alıp gider, daha önce cezaevinde yattığı Sinop’a yerleşir. Kalan ömrünü küçük bir balıkçı kulübesinde geçirecektir. Hayalleri yıkılmış, gelecekle ilgili umutları kalmamıştır.

Hakan Yaman, sağlam bir kurguyla Türkiye’deki bir dönemin, siyasi hareketlerin, örgütlerin çalkantılarını, öğrenci olaylarını, art arda gelen darbeleri, idamların iç yüzünü ince bir duyarlılıkla, insani duyguları da ön plana alarak yazıyor. Üç darbeyi de yaşayan şansız bir neslin portresini çiziyor aslında.

Romanda merak unsuru sürekli canlı tutuluyor. Okuyucu bir sonraki bölümü merakla bekliyor ve kitabı bırakmak istemiyor. Dili sade ve akıcı.  Yazar, ülkenin içinde bulunduğu yangını, ölüm, kan ve gözyaşını, insani duyguları, vicdanı, dürüstlüğü, yardımseverliği sürekli diri tutarak insanlığın her şeye rağmen aydınlık bir gelecekte, ortak bir noktada buluşarak yoluna devam edeceğini sezdiriyor.

Hakan Yaman, romanın anlatımında farklı bir teknik kullanmış. Bir yanda yazar anlatıcı olurken, diğer yanda birinci tekil şahıs devreye giriyor. Son bölümlerde ise değişik kahramanların ağzından olaylar ve roman kahramanı İsa’nın değerlendirilmesi ayrı bir güzellik katmış metne.

Hüzzam’ın Uçma İhtimali; bir dönem romanıdır. 1950’lı yıllardan günümüze uzanan bir Türkiye portresidir. Hakan Yaman, kurgusal ve gerçek kahramanlar üzerinden çoğumuzun yaşadığı, tanık olduğu olaylara farklı bir pencere açıyor. Hüzzam’ın Uçma İhtimali okunması gereken bir roman, Türkiye’nin yakın tarihini daha iyi anlamak için.

 

 

 

 
Toplam blog
: 107
: 1402
Kayıt tarihi
: 01.11.06
 
 

1970 yılında Siverek'te doğdum. İlk ve orta öğrenimimi Tarsus'ta tamamladım. İstanbul Üniversitesi ..