Kapadokya dengesi

Şimdiye kadar, Milliyet Blog’a epey yazı yazdım. Yazılarımın niceliğinden çok, niteliğine önem verdim. Yazılanlara, okuyup anlayarak yorumlar yaptım. Yorumları, hiçbir zaman, "yazar, bana karşılığını versin" diye yazmadım. Sağolsunlar, yazılarıma içerden ve dışardan yorumlar yazanlar oldu.

Peki, daha çok destek anlamında yorum yazılmasını umduğum yazım hangisi idi?

“Yalancı çoban, kurt, köylü” hikayesini bilmeyen yok. İnsan bir şey yazar, doğru değildir veya sonuç, çok abartmalı olur. O zaman, “ Aslı astarı yok onun yazılarının” diye düşünülerek konu savuşturulur.

Gelelim yazıya, “Kapadokya bozuluyor” başlığı ile haber yaptığım yazıydı tepki veya destek beklediğim.
Her insanın, özellikle eli kalem tutanın çevresine duyarlı olması gerekir. Yani doğal yapıya sahip çıkan; bu yöndeki girişimleri destekleyen yönünün olması.

Politika ve siyaset ayrı şeydir. Katılırsınız, katılmazsınız sonunda kendi görüşünüz ve inandığınız, bildiğiniz yolda yürürsünüz. Magazin ve fikir yazıları için de aynı düşünülebilir. Oysa, doğanın bozulması öyle mi? Doğa bizim canımız, varlığımız, zenginliğimiz.
Doğanın ve doğal yapının korunması, insanın aldığı kültürle de ilgili.

Kapadokya, güzel Türkiye’mizin en gözde yerlerinden biri. Onun için ne yapılsa, ne edilse az. Gezenler, görenler bilir. Kapadokya bir sihir, bir büyü. Bu sihir ve büyüdür, insanları, doğacıları, tarihçileri çeken.
Çok iyi bilindiği gibi, öyle güzellikler vardır ki hafif bir esinti bunları alır götürür. Kapadokya güzelliğini ve dengesini böyle değerlendirmek sağlıklı bir yaklaşım olur.

Siyasi taraflılık, Türkiye’yi, doğa ve kıyı yağmacılığında nereye götürmüştür sorusunu ortaya atmak ve cevabını düşünmek bize doğruyu gösterebilir.

Bundan otuz yıl önce, kendi ülkeleri, İspanya’dan, Yunanistan’dan, İtalya’dan örnekler vererek, “aman kıyılarınıza sahip olun, bizler bozduk, bari sizler bozmayın” diyen yabancı turistler kıyılarımız konusunda haklı çıktılar.

Kapadokya, Zelve’de başlanmış bulunan inşaat, buradaki dengeyi büyük ölçüde sarsacak bir yapıdır. Beton değil, ne ile yapılırsa yapılsın, görünümü bozacaktır. Bu inşaat, güzelim peri bacalarının hemen önüne başlanmıştır.

Önceden yapılmış daha çirkin örnekler olabilir. Kötü hiçbir zaman örnek olmamalıdır.
İnşaatın iyi niyetle ve bir ihtiyacı karşılamak için başlatıldığına hiç kuşku yok. Doğanın bozulması hususunda bilgi eksikliği var.

En kısa zamanda bu işin seyrinin değiştirilmesi umuduyla. Hüseyin Seyfi