Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Aralık '08

 
Kategori
Güncel
 

Kapitalizm Dünya'yı nasıl yönetiyor?

Kapitalizm Dünya'yı nasıl yönetiyor?
 

Kapitalizmin kalesi olarak kabul edilen Amerika Birleşik Devletleri, Dünyayı kendi çıkarları doğrultusunda nasıl yönetiyor? Bu konudaki düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum. ABD bugün Dünyaya hükmetmesinin sebebi silah üstünlüğünün yanı sıra, teknoloji ve pazarlama alanındaki üstünlüğüne bağlı olduğunu düşünüyorum. ABD, politik ve ticari propagandasını büyük ölçüde, yeni iletişim ve enformasyon teknolojileri, Hollywood ve medya sektörüne dayandırıyor.

ABD sadece araştırma ve geliştirmeye yıllık 100–150 milyar dolar bütçe ayırabiliyor. Bu rakam birçok ülkenin milli gelirinden çok çok büyüktür. Dolayısıyla en fazla bilimsel yayın üreten ve en fazla patente sahip ülke konumundadır. Laboratuarları tüm dünyanın “beyinlerini” ABD’de topluyor. ABD üniversitelerindeki bazı eğitim dallarında doktora yapanların içinde yüksek oranda yabancı öğrenci bulunuyor. Bu oran örneğin sadece bilgisayar alanında %45 civarındadır.

ABD araştırma sektörünün en büyük özelliklerinden biri de, teknolojik yenilikler konusunda endüstriyle iç içe olmasıdır. Öyle ki, Amerikan şirketlerinin ar-ge bütçesi federal hükümetinkinden en az iki kat fazla olduğu bilinen gerçektir. Dünyanın en fazla teknoloji üretip pazarlayan ülkesi olan ABD, bu alanda piyasanın %30’unu elinde bulundurmaktadır. ABD’yi bu alanda %20’lik pazar payıyla Japonya izlemektedir. İnternet sektöründe de dünya çapında ABD hegemonyası mevcut. Amerikan askeri araştırmalarının ürünü olan Internet bugün dünya da çok fazla kişi tarafından kullanılıyor. Bu rakamın 2009 yılında 2 milyarı aşması öngörülüyor. ABD şirketlerinin %70’i daha şimdiden Internet’le çalışıyor. Bu oran Avrupa’nın en gelişmiş ülkelerinde %50’ye ulaşmış değil. ABD’deki hanelerin %75’inde Internet kullanılırken, aynı oran Avrupa’da bugün %40’ı geçmiyor. Dolaysıyla Dünyadaki iletişim ve enformasyonun kontrolü tamamen ABD tarafından yapılıyor anlamına gelmektedir. Bana göre enformasyon ve iletişimin kontrolü, petrol ve enerji kaynaklarını kontrol etmek kadar stratejik bir öneme sahiptir. Ancak bu teknolojik üstünlük, tüm dünyaya gösterilip anlatıldığında “misyon” gerçekleşmiş oluyor. Anlatmanın en kolay ve etkili yolu da medyadan geçiyor. Amerika Hollywood’u da çok iyi kullanarak sahip olduğu güçlü teknolojileri sinema yoluyla tüm dünya ya anlatmak ve pazarlamak için kullanır. CIA’nin Hollywood şirketleriyle ortak senaryolar üzerinde çalıştığı artık gizli değildir. Yani kısacası, Yenidünyanın savaşları ekranlarda görüldüğü gibi high-tech yani yüksek teknoloji füze ve bombalarlarla değil. Füze ve bombalar için “pastanın üzerindeki kreması” olarak tanımlanabilir belki. Gerçek savaş ticari ve ekonomiktir. Bu savaşın en güçlü silahları ise teknolojik güç ve medyadır. Dolaysıyla Ülkemizin de Dünya ile rekabet edebilmesi için, Teknoloji, Araştırma ve Geliştirmeye ciddi kaynak aktarması gerekliliği göz ardı edilmemelidir.
www.itp.tv.tr

 
Toplam blog
: 65
: 1528
Kayıt tarihi
: 08.02.08
 
 

Ben Ankara'nın Polatlı ilçesinde 1962 yılında doğdum. Tahsil hayatımı Ankara'da tamamladıktan ve ..