Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Mart '07

 
Kategori
Sosyoloji
 

Kapitalizm ve fırsatçılık

Tüm dünyada, kapitalizmin esareti altında olan bölge insanlarının ortak kaderidir fırsatçılık. Böyle bir yapı oluşurken süreci yaşatan iki ayrı insan rolü vardır; biri insanlara “fırsatçı kapitalist” ortamı bilinçli olarak hazırlar, ikincisi de hazırlanan ortamın bilinçsiz yaşatıcısı ve yaşayıcı-sıdır. Elbette sözü edilen hazırlayıcılar, dünyanın güç unsurlarını ellerinde bulunduran odaklardır. Sözü edilen bu odaklar, en olumsuz gibi görülen koşulları bile fırsatlar açısından, kendi lehlerine çevirebilmektedirler.

Fırsatçılığın hem bölgesel hem de global örnekleri sayılamayacak kadardır. Fakat ben bu yazıda bir örnekle, söz ettiğim fırsatçı kapitalizmi anlatmaya çalışayım. Bizler, temeli tamamen sömürüye dayanan bu mantığın insanlığı nasıl kuşattığını üzülerek görmekteyiz. Çıkar gördüğü her yeri dev dalgalar gibi yutan, bu zihniyet, bazen sanki insanlara çıkış kapısı bırakmayacak noktalara ulaşır. Amacına ulaşmak için her türlü vasıtayı kullanmaktan asla kaçınmaz. Bu vasıta bazen yerel kültür, bazen inançlar, bazen kadın vesaire vs. uzar gider.

“Acıma acınırsın” felsefesinin adeta temsil merkezidir; fırsatçı kapitalizm. Aklı olan her insanın fark edipte çaresiz kaldığı fırsatçı ortamlar, dünyanın gözleri önünde adeta meşruluk kazandırılarak yaşatılmaya çalışılmaktadır. Korkunun dahi bir ganimet ve fırsata dönüştürüldüğü bir dünyanın, fırsatçılıkta ne kadar mesafe aldığını varın sizler taktir edin. Machiavelli’nin “Gaye vasıtayı meşru kılar.” sözü yine kapitalizmin amaca ulaşmada araç sınırlaması olamadığını vurgulayan önemli bir ifadedir.

Korku üzerinden de menfaat mi oluşurmuş demeyin; bu gün ABD’yi saran terör korkusunun, başta ABD olmak üzere birçok Avrupalı ülkeye ne kadar menfaat sağladığı ortada değimlidir? Bu korku fırsatçılığı sayesinde dünyanın en zengin enerji bölgeleri işgal edilmedi mi? Tüm, “Dağdan gelip, bağdakini kovma” çabaları bu yüzden meşruluk maskesine büründürülmedi mi? Ne dersiniz. Bu uç örnekten sonra, kapitalizm=fırsatçılık demek en doğru tanımlama değil midir?

Bir düşünürün dediği gibi “korkular bilincin katilidir “ öyle zannediyorum ki ABD de korkuları yüzünden siyasal aklını kaybetmiştir. Bu sebeple, olur olmaz insanları terörist olmakla suçlamaktadır. Doç. Dr. Zühtü ARSLAN “Uluslar Arası Güvenlik Konferansı” sunumunda konuyla ilgili çok ciddi yaklaşımlar getirmiştir.

Buradan korku ile yol almak isteyenlere şunu söylemek lazım, yine ABD’li yüksek yargıçlardan Branders’in 17. ve 18. Y.Y. da insanların cadı korkusuyla ilgili söylemiş olduğu şu sözüyle, “insanlar cadılardan korktular, ama kadınları yaktılar.” Yani korkunun kimi yakacağı belli olmaz diyorum; kim bilir.

 
Toplam blog
: 30
: 692
Kayıt tarihi
: 16.09.06
 
 

1974 yılında Bayburt'ta doğdum, sosyolog-yazar olarak çeşitli çalışmalar yapmaktayım...