Kaplumbağalar da uçar

Savaşın, işgalin çocuk yüzlere yansıyan içler acısı dramı.

Ortodoğulu çocuğun, atalarından miras kalmış trajedisi..

Mezopotamyanın değişmeyen kaderi..

Dünyanın en büyük metropollerinde, büyük ve Beyaz Saraylarında ve oval ofislerinde pürolarını tüttüren ya da bu pürolarıyla tatmin olan, gücünü ve iktidarını ortadoğunun kanına ve petrolüne endekslemiş, zamane firavunlarının, çağdaş zalimlerin gerçek yüzünün yansıdğı ayna..

Annesiz, babasız, yurtsuz, yuvasız kalmış çocukların kapitalist Batının endüstiriyel gelişmişliğinin ürünleri olan "mayınlar" ve "mermi" ler arasındaki çamurlara batmış yaşam mücadelesi..

Zalimlerin, diktatörlerin, despotların lime lime olmuş ciğerlerinin görüntüsü..

Değil çocukların koskoca adamların bile sürüklemeye mecal bulamayacağı hayatların, çocukların küçücük omuzlarında sürüklenişinin hikayesi.

Bir adı da Şeytan olan Uydulu emperyalist medya egemenliği karşısında adına "Satelit" denilen bir çocuğun Merhamet dolu mücadelesi..

İran yapımı "Kaplumbağalar da Uçar"(Turtles can fly) adlı filmden söz ediyorum.

Kanal 24 bir kaç defadır yayınlıyor.Eğer izlemediyseniz, ilerki bir tarihte, yeniden yayınlandığında mutlak izleyin.

Savaşın ve bir ülkenin dirlik ve düzeninin bozulmasının neye mal olacağını görmek için.

Hem kıyıcığımızda yaşanan bu insanlık dramının bir an evvel bitirilerek, bizlere de sirayet etmeden, geldiği yere göndermek bilincine ermek için.

Zalimleri bir kere daha lanetlemek için..!

Kaplumbağalar da Uçar'ı bir kere izleyin, diyorum..