Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Ağustos '07

 
Kategori
Mizah
 

Kara mizah

Kara mizah
 

Bu sene 10 Ağustos tarihine denk gelen haftaya Cuma günü akşam, İslam âleminde “Miraç kandili” olarak kutlanacak özel günlerden birisi.

Ta çocukluğumuzdan bu yana Diyanet İşleri Başkanlığı, önceleri “Türkiye Radyoları” ile sonra da işin içine görselliği de katarak “Türkiye Radyo Televizyon” kurumu işbirliği ile ülkenin her hangi bir yöresindeki camisine sesi güzel mevlithanları göndererek “Mevlit” okutturur.

Önümüzdeki Cuma günü de yine aynı şey yapılacaktır. O zaman diyorum ki ben, Acaba Sayın Abdullah GÜL’e söylesem de bu “Mevlit” programı Kayseri’de Mevlana Camiinde yapılsa mı ki…

Diyeceksiniz ki “Bu caminin bir özelliği mi var ki de burada yapılsın diyorsun?” Olmaz mı? Hem de öyle bir özelliği var ki, ben bu caminin inşası sırasında kubbesinin çökmesinden dolayı, Türk Ceza Kanunun “Dikkatsizlik ve tedbirsizlik nedeniyle ölüme sebebiyet verme” maddesi gereğince 4 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldım. Mahkemedeki “Masum” halim ve tekrar hiç kimsenin “Dikkatsizlik ve tedbirsizlik nedeniyle ölüme sebebiyet vermeyeceğime” hâkim ve savcıları inandırdığım için, hapis cezam paraya çevrildi. Yine de mahkemede iki elimi böğrümde iyi bağladığım ve başımı da öne eğerek “Adaletinize güveniyorum sayın hâkim bey” derken çıkardığım o göz yaşartan ifadem nedeniyle de para cezam da tecil edilmişti. Ve o günden itibaren tam beş yıl trafiğe çıktığımda gözlerimi dört açtım. Bir daha cami yaptırmayacağıma ve kubbesinin de çökmeyeceğine göre, demek ki trafik kazası yapıp da Allah göstermesin, bir can kaybına neden olmamam gerekiyordu.


İşte caminin “Özelliği” budur sayın baylar… Yetmez mi?

Yeter de artar bile. Biz, camiyi kökten yaptırdık. Manisa’daki gibi tamir ettirmedik ki… Sonra Sayın Abdullah GÜL, Cumhurbaşkanı adayı ve muhtemel de Cumhurbaşkanı. Demek oluyor ki, o ne derse o olmalı. Kayseri’de ağırlığını koyup bu camide “Mevlit” okutmalı diye düşünüyorum…


Tabi siz abone okurlarım çok kötüsünüz vallahi… İçinizden ne diyeceğinizi biliyorum… “a be kardeşim. Hem günlerdir adama ve partisi için yazmadığın kalmadı, hem de tutuyorsun “Mevlit okunsun diyorsun” diyorsunuz değil mi? Hatta içinizden “eğer orası cami olmasa, kubbesini de başına yıkardı” diyorsunuz.

E o zaman “Mevlit” Manisa’da mı okunsun? Araya Sayın Arınç girmiş de… Sonra olmamış, Urfa Viranşehir’de olacakmış…

27 Ağustos da “Berat kandili” günü, o bari olsun. Baksanıza Manisalılar bu günden 27 Ağustos’a sıraya girmişler.

Ama ben biliyorum o tarihe kadar Cumhurbaşkanlığı seçimi yapılır, GÜL de cumhurbaşkanı olursa, kesin bizim camide okunur “Berat” gecesi mevlidi…

Olsun, okunsun da hangisi okunursa okunsun. Mesele Manisa ile aşık atmak değil mi?

03 AĞUSTOS 2007

Fotoğraf: Arşivimden yazıda söz konusu edilen Kayseri Mevlana camii

 
Toplam blog
: 1104
: 918
Kayıt tarihi
: 28.01.07
 
 

Emekliyim ama “Tekaüt” değilim. 1961 yılından beri değişik “Anadolu” gazetelerinde yazdım. 1984-8..