Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Mart '14

 
Kategori
Deneme
 

Kararsızlık, hayatta U dönüşü mümkün mü?

Kararsızlık, hayatta U dönüşü mümkün mü?
 

İnternetten alınmıştır


Karar; sonucu doğru veya yanlış olabilecek eyleme başlamadır ama kararsızlık iki arada bir derede kalma halidir ki; ne yapacağını şaşırma durumu gerilimden başka bir şey üretmez.

Kararsızlık; kişinin beynindeki karar modeline sokamadığı veya sonucuna hazır olmadığı durumlardır. Bu konuda en makul düşüncenin; Japon'lara ait olduğunu bildiğim; karara dair düşünceyi netleştirmek için olabilecek tüm süreyi kullanırken, şartlar değişip fırsat görünen durum kaçtığında, eyvah demeyip, bize göre değilmiş diyecek kadar rahat ve makul olmaktır.

AMA kimi zaman karar için en doğru yolun seçildiği düşünülürken sonuç yanlış olabilmektir. Çünkü denenmemiş doğru olamaz. Meslek yaşamımın başlangıcında bir çalışmada durum analizi yaparken kendi doğrumu ısrarla savunurken, çalışmayı birlikte yaptığım meslek üstadım Bertan AKPINAR, bana; DENEDİN Mİ? diye sorduğunda, denenmemiş doğrunun olamayacağı beynimde netleşmişti.

ÖZETLE; alelacele kararın doğru olmadığı, karar verilemediği için kaçan duruma hayıflanmamak gerektiğini, denenmemiş doğrunun olamayacağını özümseyip, öncelikle bireysel ve kurumsal, mantık ve karar modeli oluşturulması gerektiğini düşünüyorum ama herşeye rağmen mantık ve karar modelinin de yanılabileceği durumlar olabileceği atlanmaması gerektiğini düşünüyorum.

  • Hayatta U dönüşü mümkün mü? 

Otomobil trafiğinde U dönüşünün serbest ve yasak olduğu durumlar vardır da; hayatın akışında U dönüşü mümkün mü?

Hayatın akışında geçen zaman; ortamları insanları dönemi değiştirdiğinden (otomobil trafiğindeki gibi) U dönüşüne uygun olmadığını gözlüyorum.

Her geçen anda birtakım hücreleri ölen ve sonuçta beş yılda tüm hücreleri değişmiş insan biyolojisinde olduğu gibi hayatın bütününde U dönüşü yapması mümkün görünmüyor.

U dönüşü mümkün olmayan hayatta insanın her anın hakkını verebilmesi pozitif yaşayabilmesi yaşamanın tadına varabilmesi için DOĞRU kelimesini sindirerek yaşaması gerekir diye gözlüyorum. Buradaki doğru FAYDA ile özdeşleşmiş doğru gibi duruyor ama FAYDA sadece kişiye ÇIKAR sağlayan anlamından öteye; kendine, muhatabına, topluma katkı sağlayan  DOĞRU-FAYDA olmalıdır.

Kişi birşey yapmayı düşünürken; kendine, muhatabına, topluma öncelikle zarar vermeyecekse doğrudur ve kendine, muhataba, topluma ne kadar fayda sağlayacaksa o kadar doğrudur diyebiliriz.

ÖZETLE; DOĞRU nun ve FAYDA nın sac ayağının; kişi, muhatap, toplum  üçgeni olduğunu düşünerek bunlara zarar vermeyecekse ve en az birine katkı sağlıyorsa yapılmalıdır, yoksa zamanı boşa geçirmenin U dönüşü mümkün müdür?

 
Toplam blog
: 617
: 1221
Kayıt tarihi
: 03.12.07
 
 

Her kesimi anlama ve kabullenme bilincimle; her kişinin asgari yaşam şartlarına sahip olabildiği,..