Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Aralık '14

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

Kardan adamlarız neticede

Kardan adamlarız neticede
 

2015 için saatler geri sayıma başladı. Takvimlerden 2014'ün düşüp yerine 2015'in gelmesine 1 gün, 11 saat, 58 dakika kaldı. Bu yazıyı yazarken saniyeler hızla koşmaya devam ederek 2014'ün son lokmalarını da oburca tüketmeye devam etmekte...

Yıllar mı tüketiliyor yoksa yaşayanların hayatı mı? Aslında takvim insan icadı bir sayaç. İnsan icadı sayaçların koşturması  aynı zamanda bizim ömrümüzü de koşturarak tükettiğimizin belgesidir. Takvimler değişiyor, yapraklar düşüyor, günler birbirini kovalıyor derken "aha geldik, aha geçip gidiyoruz işte!"

Her yeni yıl, her yeni yaş kutlaması benim içimde tarif edilemez bir hüzün yumağı olup boğazımda düğümlenir. Herkes heyecanla yeni gelen günleri kucaklama telaşındayken ben durup öylece seyrederim insanların neşesini. Ne kadar güzel neşelenirler. Sanki heyecanla beklenen o dakikada sihirli bir değnek dokunacak da hayatları bambaşka olacakmış gibi umut dolu oluşlarına imrenirim. Çünkü benim için ömürlerin tükenmesi anlamı yüklüdür her yeni günde.

İnsanları kardan adamlara benzetirim, her dakika biraz daha eriyip tükenen, zamanla yok olup giden... Yok oluşa doğru bir nefes daha, bir dakika daha, bir gün daha ve bir yıl daha ilerledik iyisiyle kötüsüyle 2014'ü geride bırakıyoruz işte... Gün gelecek değer verdiğimiz her şeyi geride bırakıp gideceğiz biz de eskittiğimiz bu yıllar gibi. Önemli olan yıllarımızı ve arta kalan zamanımızı en iyi şekilde değerlendirmek ve her anından keyif almaktır. Eriyip giden kardan adamlarız neticede. Kardan adamlar durduğu sürece etraflarına neşe saçarlar, çocuksu duygular uyandırırlar. Her kar yağdığında "biraz tutsa da bir kardan adam yapabilsek" deriz kalplerimize dolan çocuk enerjisi ile. Oysa saçlarımıza düşen akların her birinin kar tanesi olduğunu, yılların bizleri yaşlandıkça kardan adamlara dönüştürdüğünü hiç fark edemeyiz. 

Tüm olumsuzluklara rağmen kardan adam gibi etrafımıza neşe saçarak, içimizdeki çocuğu saçlarımızdaki karlarla oynamaya davet edecek kadar cesur, aktif, mutlu, heyecanlı, umut dolu nice senelere efendim...  

KAR VE BEN

Esiyor tane tane yine beyaz bir rüzgar.
Söyleyin hangi kuşun kanatları yolundu?
Yine hangi ağaçtan döküldü bu yapraklar?

Yağan beyaz bir sükut, bir mahşerdir sanki kar!

Bir hicret sevdasıdır ruhumu sardı yine.
Ruhum gibi pervasız yoldaşlar da bulundu.
Ruhum karıştı gitti bu kar tanelerine;

Şimdi yağan kar değil, ruhumdur kar yerine.

CAHiT SITKI TARANCI 
  
 
 

 

 
Toplam blog
: 19
: 268
Kayıt tarihi
: 31.03.14
 
 

1961 İstanbul Doğumlu. Üç çocuk annesi. Yazar. Yayınlanmış kitapları: POSTACI, Herdem Kitap A..