Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Nisan '07

 
Kategori
Tarih
 

Karız kanallarındaki Avrupamerkezci perdeleme ve Türk tarihçileri

Günümüzden 2300 yıl önce, Tanrı Dağları eteklerinden itibaren başlayan Turfan’daki çölün 90 metre altında Orta Asya kavimlerinin inşa ettikleri, toplam olarak 5 bin kilometre, Perinçek’in somutlaştırmasıyla belirtirsek, Edirne-Ardahan arası mesafenin üçle çarpılması sonucu bulunacak mesafe kadar uzunlukta yeraltı su kanalları şebekesini yaratan Orta Asya kavimlerinin ekonomik, toplumsal, kültürel, bilimsel ve teknolojik birikimini düşünebiliyor musunuz?

Karız kanallarına Çinliler “Yeraltı Çin Seddi” demektedirler. Çünkü Çin Seddi de 5 bin kilometreymiş. Yani Teoman ile Mao-Tun’un (Mete’nin) Hunların başına geçerek Orta Asya boylarını tek bir yönetim altına topladığı koşullarda doğanın akınlarının önüne geçebilmek için yeraltında Çin Seddi’ni inşa etmişler; Tanrı Dağlarından inen kar ve yağmur sularının çölün ateşinde buharlaşmadan çölün altından geçirerek tarım alanlarına akıtmışlar. Sanki toprak altına boru döşer gibi, 23 yüzyıl öncesinin bilim ve teknolojisiyle 90 metre derinlikte ve 5 bin kilometre uzunlukta kanallar açmışlar.

Bu ne biçim bir iradedir ki, örnek alınması gereken, şimdiye kadar bildiğimiz bilgi birikimi çerçevesinde ilkel göçebe bozkır koşullarında hangi bilimsel ve teknolojik olanaklarla bu devasa işi becerebilmişlerdir? Batılı tarihçiler ve onların ektiğini yemekle yetinen bizim tarihçilerimizin gözünde uygarlık değerleri Mısır’ın piramitleri, Babil’in asma bahçeleri, Roma ve Yunan’ın apollonları mıdır sadece?

Kaldı ki, son zamanlarda ortaya çıkarılan Ön-Türk teorileri doğrultusunda, Ortadoğu ve Anadolu ile Avrupa’daki birçok değerin Orta Asya kaynaklı olduğu saptanmaktadır. Marko Polo’nun Orta Asya’dan getirdiği eriştenin İtalya’da makarna ve (belki de spagetti) ve Orta Doğu’nun pidesini de pizza yapıverdikleri saptanmıştır. (*)

Tanzimat’tan bu yana, büyük devrimci Atatürk dönemini çıkarırsak, aşağı yukarı 150 yıldır Batılılaşma (garplılaşma) akımının beyinlerimizde yarattığı kireçlenme ve taşlaşmış önyargılar sonucu, her şeyin en iyisini, en doğrusunu, en mükemmelini Batı ve Avrupa’nın bilebileceği inancı ya da saplantısı gözlerimize, beyinlerimize ve kulaklarımıza birer at gözlüğü, Avrupamerkezci ideoloji ve kulaklık takmıştır.

Batı’nın görme dediğini, baksak da zinhar görmeyiz. Milliyetçi, Türkçü tarihçilerimiz için söylüyorum bunu. Sormuşlar iri kıyım Türkçü tarihçilerimize Karız kanallarını; genellikle hepsi de haberdar olduklarını belirtmişler. Ancak şimdiye kadar hiçbirinden Karız kanallarıyla ilgili bir dirhem bilgi edinmiş değilim. Hiç duymadım o cephede, bu konuyla ilgili bir heyecan emaresi… Bu nasıl milliyetçiliktir o zaman? Milliyetçilik sadece Orta Asya Türk boylarının cengâverliğine methiyeler düzmek, savaşçılıklarıyla öğünmek midir? O savaşçılığın ardındaki toplumsal, ekonomik ve bilimsel temellerle gözlerine çektiği Avrupamerkezci mil nedeniyle ilgilenemiyorlar! Karız kanalları işte o arka plan olmaktadır.

Çinlilerin Çin Seddi kadar önemli ve değerli buldukları Karız kanalları bulunmadığından, görülmediğinden, bilinmediğinden değil, Batı’nın ideolojik saçmalıkları çökeceği ve Avrupamerkezci ideolojiyle iğdiş edilmiş (enenmiş) Türk tarihçisinin de 150 yıllık Avrupamerkezci putları yıkılacak diye bilerek, isteyerek gizlenmiştir. Batı’nın en büyük safsatası nedir? Uygarlık Batı’dadır; Avrupa’dadır; Asya’da barbarlık, cengâverlik, savaşçılık vardır! İşte bu ideolojik safsata çökecek… Batı’nın ve bizim neo-Tanzimatçı aydının ve tarihçinin putudur bu…

Ama eninde sonunda Orta Asya tarihi yeniden yazılacaktır.
Reklâmda dendiği gibi, tarih affetmez.
Ayrıca tarih, gerçeğin hakkını yemez.
Tarih, güneşi balçıkla sıvamaz.


(*) Orta Asya Uygarlığı, D. Perinçek, s. 65/
Ayrıca bakınız: Dursun Özden/ Araştırmacı -Yazar (Son Karızcı

http://www.antolojim.com/modules.php?name=News&file=article&sid=7305

 
Toplam blog
: 17
: 1215
Kayıt tarihi
: 04.04.07
 
 

Emekli bir tarih öğretmeniyim. Osmanlı tarihi konusunda çeşitli defalar seminerlere (hizmet içi kurs..