Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Temmuz '12

 
Kategori
Deneme
 

Katilleriyle çiftleşenler...

Katille değil katiliyle çiftleşen canlı türü var mı?

Katille çiftleşen milyonlarca insan söz konusu...

Hatta; batı dünyasında hapisteki seri katille evlenebilmek için sıraya giren, mektup yazan binlerce kadına dair haberleri okuduk gazetelerde...

"Karadul"un öyküsünü bilirsiniz; hani şu çiftleştikten sonra erkeğini yiyen örümceği...

Bilinen bildiğimiz bu "karadul" olarak anılan örümcek türünün erkek olanı katili ile çiftleşiyor belki de ilk ve son kez olarak...

Belgesellere, hayvanlar alemi ile ilgili belgesellere karşı bir merakınız varsa bilirsiniz:

Yavruları olan dişi aslanı...

Yavruları olan dişi ayıyı...

Çiftleşmeye razı edebilmek için türünün erkeği kendisinden olmayan yavruları öldürür...

Erkek kendi soyunu devam ettirebilme adına...

Bu olayın "kediler" içinde geçerli olduğu söylenir...

Buraya kadar iyi de sanırım başlık hatalı biraz eksik oldu gibi...

Şöyle olmalıydı:

"Yavrularının katili ile çiftleşenler"

***

"Stokholm sendromu, rehinenin kendisini rehin alan kişiye duygusal anlamda bağlanması olarak özetlenebilecek psikolojik durumu anlatan terim.

Psikiyatr Nils Bejerot tarafından adlandırılan sendrom, ismini 1973 yılında İsveç'in başkenti Stokholm'de yaşanan bir olaydan almaktadır. Banka soyguncusu tarafından altı gün boyunca rehin tutulan bir kadın, soyguncuya duygusal olarak bağlanır. Serbest kaldığında soyguncuyu savunmakla kalmaz, nişanlısını terk ederek kendisini rehin alan banka soyguncusunun hapisten çıkmasını bekler.

Stokholm sendromu birçok rehine olayında yaşanmıştır."

İnternette yukarıdaki gibi böyle bir bilgi var.

Benzer mi, benzemez mi?

Ne alaka?

Türü yaklaşımların yapılabileceği bir "Stokholm sendromu"olayı da söz konusu...

***

Şöyle bir şey söylenir:

"Kadın eşini seviyorsa çocuklarınıda sever"

Anne olmuş, annelik duygusunu tatmış kadınların hepsi değil tabi büyük çoğunluğu çocuklarını besler büyütür...

Ama "sevmek" deyince işler değişiyor...

Tanık olmuşsunuzdur:

Yasak aşk yaşayan birilerine...

Kadın bekar, erkek evli ve çocukları var ise daha annelik duygusunu tatmamış ve çocuklara karşı pek bir sevgisi olmayan kadın inanılmaz bir şekilde sarılır-sever yasak aşk yaşadığı erkeğin çocuklarına...

İkiside evli ve ikisininde çocukları var ise (durum burada daha da vahim), kendi çocuklarını gözü görmez kadının...

Doğa kanunu denilen şey nedir?

Sadece "hayvanlar alemi"nde mi geçerli bu kanun?

İnsanlar üzerindeki etkisi ne?

"Üvey anne","üvey baba"sendromunu yaşatmamak için bir daha evlenmez "dul"kalan kadınlar-erkekler  ve özellikle çoğunluklada "kadınlar"...

***

Medyada okuyoruz-izliyoruz...

Çocuklarını-eşini  birakıp "aşk"için başka bir erkeğe giden kadınların haberlerini...

İşin daha da vahimi; kendi çocuklarının üvey baba bazen de üvey anne tarafından işkence görmesine hatta (sebebleri ne olursa olsun)öldürülmesine sessiz kalanları...

Aristoteles ne demişti?

"İnsan düşünen bir hayvandır"....

 

 
Toplam blog
: 180
: 901
Kayıt tarihi
: 25.07.09
 
 

Önceleri Milliyet Gazetesi'nin "Okur Mektupları" vardı...Şimdi ise "İnternet", "Milliyet Blog" ve..