Katip

Kebapçı dükkanında ağızlardan çürümüş kan akar.
Adam lavaboda elleriyle dişini fırçalar.

Mutfaktan yeni et kokuları...

Birden,

Duvardaki ince bir yerden,

Üstlerden,

Üst katlardan

Yanık et kokusu, eskiden…

Ağız kenarlarında gitmeyen leke
Kitap yanığı kokusunu ne bilsin, o da karışmış araya bir de,

Bir de, saz püskülü

Dut ağacı onun,

Ve

Kalemler, kalemler, kalemler… kelimeler yanmış bir de.

Katip, neden halimi doğru yazmadın?

Sen yakardın; ateş senin

Yandık;

Neden halimi söylemedin?

Şekerler ezilir şirin dillerinde,
Türküler acı söyler,
halay çekerler tutunup acının eline
Karışır etlerimizin yanığı birbirine


***

seçkim: "Katip Arzuhalim"... sayfada: http://www.muziksel.net/?key=f2mKKz&go=Selda_Bagcan