Kaybettim kendimi ne olur bul beni!

Dünyayı bilmem, ama beni ve arkadaşlarımı feci halde çıldırtan dizi Lost, 3. sezonunda yine olabildiğince ağır bir tempoda ilerliyor. Tüm şikayetlerimize ve dizide tonlarca bulunan mantık hatalarına rağmen kopamıyoruz. Artık bağımlısı olduk.

Bilinen bir hikayedir, ıssız bir adaya uçak düşer ya da daha klasik versiyonlarda adanın civarında bir gemi batar ve kurtulanlar adaya çıkıp bir yaşam mücadelesine girişirler. Buraya kadar bir sorun yok. Peki bu hikayeden bir tanesi 50 dakika süren kaç bölüm yazabilirsiniz? Lost ekibi şu ana kadar tam 53 bölüm çekti ve daha 93 bölüm çekileceği açıklandı. Bu dizinin sırrı ne olabilir?

Herşeyden önce dizinin bir pazarlama harikası olduğunu belirtelim. Televizyon izleyici profilinin şifresi çok iyi çözülmüş ve bütün zaaflarımızı değerlendiren bir yapım gerçekleştirilmiş. Hiç bir sorumuza cevap alamadığımız gibi her bölüm yeni soruları zihnimizde bırakıp ve o günkü programını bitirince çekip giden bir dizi bu.

Açıkcası, yapımcılarının hikayeyi bir yere vardırmak gibi bir telaşı varmış gibi gelmiyor bana artık. Amaç izleyicinin dikkatini bir şekilde en üst seviyede tutabilmek. Bu bir sinema değil sonuçta, iki üç saat içinde bir yere ulaşıp insanları etkilemek zorunda değiller. Harikulade bir finale ihtiyaçları yok çünkü, çünkü dizi yeni sorularla zihinleri meşgul ettiği müddetçe, daha doğrusu bir yere varamadığı müddetçe cazibesini koruyor. Naz yapan bir kız gibi, heyecanlandırıyor ve hevesimizi sürekli kursağımızda bırakıyor. Bir hafta sonra görüşelim diyor. Hadi ordan demek istiyoruz, lakin diyemiyoruz, bir hafta sonra heyecanla buluşmaya koşuyoruz. Yine aynı senaryo.

Sadece senarist ekibinin üstün başarısı olarak gömemek lazım. Oyuncu performanslarıda diziyi sürekliyor. Özellikle başrollerin paylaşılmış olması diziyi sürükleyen bir etken. Sizin en sevdiğiniz karakter iki bölüm hiç çıkmayabiliyor ve heyecanla onun çıkacağı günü bekliyorsunuz. Sürekli yeni karakterler tanıtılıyor ve hepsi hemen kendi hayran kitlesini yaratıyor.

Yılların televizyon izleyicisiyim, övünmek gibi olmasın izlediğim film, dizi daha gelişme safhasındayken sonunu tahmin ederim genellikle. En çok övündüğüm başarım ise "Scream" de iki katil olduğunu kestirmem olmuştur. Fakat Lost beni defalarca alt üst etti. 53 bölümdür benle ve benim gibi uyanık geçinenlerle kedi fareyle oynar gibi oynıyor ve ben karar verdim ki en iyisi mağlubiyeti kabul etmek olacak.