- Kategori
- Güncel
Kedi...
Kediyi köşeye sıkıştırmayacaksınız:
Çünkü tırmalar.
Peki, kedi kendi kendine köşeye gitmiş, inatla ve ısrarla kendi kendisini sıkıştırmışsa?..
Her adımda, her yeni gün ışığında daha daha sıkıştırmışsa?
O zaman çaresiz, bulunduğu alanı, mekânı, koltuğu koruyacaktır; ne yapsanız nafile...
Çünkü artık köşeden kaçıp kurtulma refleksini yitirmiştir.
Korku dağları beklemektedir.
Kendisi ile "köşe kapmaca" oynayanları da birer birer eksiltmiştir.
Korkusunun nedeni "korku"dur.
Soyut değil; somut ve salt bir korku.
Belki de 100 kez ağırlatılmış müebbet hapis kâbusu gibi bir şey...
Yani esas, sahici, elle tutulur bir korkudur bu ve eşi menendi yoktur.
Potansiyel sabıkalılık gibi bir duygu; ama sanal değil, somut!
Kedi, sokağa çıkmak nerede... Sokağa bakan pencereye bile yaklaşmaktan uzaktır.
Uzaktır... Hayata, yaşamaya, iki dostça muhabbete, insanca olan her şeye uzaktır kedi-oğlu...
Kaderi, beklemekten ibarettir.
Sıkıştığı köşede, zifiri karanlığa bilinçsizce yumruk sallayarak korkusunu geçiştirmeye çalışacak, adı konmamış meçhul düşmanlara karşı direnecek ve mukadder sonunu [bile bile] bekleyecektir.
Mahkûmdur buna.
Ve korkunç bir hayattır bu.
Saldırmak esastır!..
Çünkü, "en iyi savunma hücumdur," misali... Saldırmak tek yoldur, zorunludur, gereklidir!.
Çünkü artık durumu gizlemenin mümkün olmadığı bir noktaya gelinmiştir.
Kader katarı meçhule doğru hareket etmek üzeredir.
Binenler binmekte, inenler inmektedir.
Ve tren hareket düdüğünü örttürmüştür bir kere...
Üstelik oldukça gecikmeli olarak...
Ama olsun, yine de yola çıkmaktadır tren; yük vagonundaki kedi yüküyle birlikte.
İnanmıyor musunuz?
Göreceksiniz.
Artık ulu orta tırmalayamayacak kimseleri.
Sıkıştığı köşeden insanların gözünü oymak için planlar üretemeyecek.
İlahi kedicik.
Sen kendini ne sandın da böyle şişindin durdun; hay Allah!
- Sana hayırlı yolculuklar...
@farukhaksal42