Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Mayıs '12

 
Kategori
Güncel
 

Kelime Oyunu medeni cesaret ve diğerleri

Kelime Oyunu medeni cesaret ve diğerleri
 

A. İhsan Varol


Söze nereden gireceğimi bilmiyorum doğrusu… Hangi andan başlayayım da bütün satırlarım soluksuz okunsun mesela…
Bence saat saat anlatayım an be an yaşayın siz de durumu…

Tarih: 24 Nisan 2012 Salı…
06:30:

Uyandım… Rahat gibiyim… Her zamanki hafta içi günlerden biriydi sanki… Ve bilen bilir Salı’yı hiç sevmem… Bu yüzden rahat olmayabilirim…


07:10:

Giyinmişim… Saçlarım düzgün, makyajım sade… Kısaca façam düzgün… Tebrik ederim…


07:45:

Çıktım evden… Façam hala düzgün… Ama kafam heyecanlı… Yerimde duramıyorum… Yürürken müziği bile tam anlamıyorum…


08:30:

İşe geldim… Millete yaydım vaziyeti… Heyecanım arttı… Isındı yüzüm, ellerim… Kıyafetim çok sevildi… Ki alırken 23 Nisanda çocuklar gibi şendim ben de… Cüzdanım da bomboş oldu akabinde… Hep böyle “Kadın” görmek istiyorlarmış beni… Ceket koleksiyonu yapmalıyım…


10:05:

Çalışamıyorum… Ve hala beynim kandırıldığımı söylüyor… Biri beni fena kekliyormuş gibi geliyor… Var ya döverim ha!


12:05:

Balıkçı’dayız… Fosforum beşe katlansın diye gittim balık yiyeyim dedim… Ya da fikirsizim… Midem yiyecek halde değil…


14:00:

Yine çalışamıyorum… Kafamı bir şeye vereyim derken ‘Canlı Yayın’ kavramı ile oh my Lüleburgaz diyorum… Canlı… Demek bile heyecanlı…


15:50:

Çıktım… Erken gibi… Kalbim fena atıyor… Toplu taşıma kullanmalıyım… Gerginim… Ve daha da daha daha daha…


17:00:

Evdeyim… Kimse yok! Nerede bu insanlar? Hani benimle geliyorlardı? Delirmek üzereyim! İki tek atayım dedim evde değil alkol kolonya bile yok! Geç kalacağım ki 18:00’da orada olmam lazım… Ve hala kekleniyorum gibi de gelirken… İmdat!


17:45:

Arabadayız… Babamla gidiyoruz… Ben geç kaldım kafasındayım o rahat tabii… Trafik mi var acaba? Nereden çıktı bu arabalar?


18:05:

Binaya geldik… Adımı verdim… İçeri girdik… Dev gibi bir bina… Taksim tarafı minicik görünürken Dolapdere tarafı Titanik’in çarptığı buz dağı gibi… Kocaman… Heyecan mı? O da kocaman…


18:40:

Devrim Bey geldi… Ve diğer yarışmacıların yanına oturduk biz de… Muhabbet ediyoruz… Çok rahatlatıcı bir insan Devrim Bey… Profesyonel… Sesi de güzeldi hani… Tok, davudi… Çay içiyoruz... Daha iyiyim...


19:00:

A.İhsan Varol geldi… Nasıl şeker, pozitif ve cici bir adam yahu… Kuzenim var sevdiğim bir abim… Aynı ona benziyor… Ve daha genç görünüyor ekrandakinden… Ben ekranda gördüğümde saçlarında Reed Richard beyazları var sanıyordum… Değilmiş… Ve üzgünüm hanımlar kendisi evli…


19:10:

Yarışmacılar da çok şeker… Bir tek adam biraz alakasız… Annesi ile gelmiş… Birlikte yarışacaklar… Annesi çok şeker… Ayla Algan’a benzettik biz topluca… Naif ve nazik… Sevdim… Tam adı gibi… Estetik Uzmanı bayan da ne heyecanlı öyle… Benim birkaç yıl sonraki sarışın halim… Çok iyi… Ankara’dan gelen yarışmacı da sessiz… Sanki çok derdi var da konuşmuyor gibi…


19:15:

Sevindiğim nokta ‘rakiplerimin’ yüksek olması… Boş tipler değil… Beni de onların yanına layık görmüşler… Teşekkür ederim…


19:35:

Makyaja girdim… Makyöz şirin bir kızcağız… Süngerleri Hacı Şakir sabunu kokuyor… Ama ondan önce saçım yapılacak… Minik bir rötuş… Düzleştirme kullanma dedi adam… Fena zararmış… Not alınız hanımlar…


19:45:

Nefertiti gibi oldum… Çok şekil! Boya küpünden hallice… Sevimliyim ama…


19:50:

Stüdyodayız… Ufakmış burası… Samimi… Arkadaşlarım da gelmiş… Sürpriz oldu… Çok sevindim… Mikrofonum da takıldı… Kulağımı acıttı biraz ama düzelttiler… Çok şeker görünüyorum!


20:02:

3, 2, 1… Yayındayız… Koltuk rahatmış sandığımın aksine… Yavaştan kendimizi tanıtma faslına geldik… Heyecanlıyım cidden…


20:07:

Sıra bende… Adım bilmem ne… GBT’em şu… 36’21’’ Kuzey Paralelleri 47’58’’ Doğu Meridyenleri… Not alın tam oradayım işte… Hala heyecanlıyım… Ellerimden de belli değil mi? Rapçi gibiyim…


21:09 – 21:23:

Arkada 8900 ve hesaplayamadığım puanlar yaparken şimdi Benjamin’le karşı karşıyayım… A.İhsan Varol konuşuyor ama dikkat kesilemiyorum bile… Soruların yazdığı monitöre kilitlenmişim… Kaşlar çatık ama yüzüm gülüyor… Sunucu ipucu bile veremiyor… Süre akıyor…

İlk sorular paldır küldür geçerken Slumdog Millionaire filmindeki çocuğa bağlıyorum… Her soruda aklıma bir şey bir olay geliyor… Beynim benden bağımsız, hareketlerim baş kaldırmış gibi, sesim başkasına ait… Bir ara canlı yayını unutuyorum… Daha doğrusu canlı yanında olduğumu unutuyorum… Kelimeleri biri söylüyor ama benimki biriyle konuşmak değilmiş kendimle konuşmakmış, sesli düşünmekmiş gibi geliyor… Çamlar devrik cümlelerimin arasında devrilirken ‘sevimlilik’ kisvesine sığınıyorum… Resmen üzerime giyiyorum… Başka türlü olmuyor…

Resmi puanımı saymıyor A.İhsan Varol… Bin puan da benden diyor… 4. oldum… ‘Önemli olan katılmaktı’ demiyorum… Ben zaten eğlenmeye gelmiştim, eğlendim gidiyorum diyorum…


22:10:

Fotoğraf çekiniyoruz… Mutluluk pozları… Çok sevimli, sıcacık bir ortam… Şeker gibi insanlarla tanışmak… Deneyim… Öz güven… Her şey çok güzel… Zaman da bundan akıp gidiyor…


22:40:

Eve gitmek… Mutlu, heyecanlı… Tebrik telefonları yağıyor… Mesajlar… Duygusal anlar… İnsanlar benimle katarsisin dibine vurmuş… Tanıdık tanımadık herkes bu durumdan hoşnut… Ve ispat ettim ki ben de gülebiliyorum…


23:00:

Evdeyim… ‘Gurbetteki Ablamla’ konuşuyorum… Gülüşmeler filan… Mutluyum…


Sonra mı?

Herkese çok teşekkür ederim… Gerçekten…

Bu kadar…

Saygılar efendim…

 
Toplam blog
: 58
: 883
Kayıt tarihi
: 24.09.06
 
 

Tuti mucize-i guyem ne desem laf değil, çerh ile söyleşemem ayinesi saf değil! Ne acayip... ..