Kemal Kılıçdaroğlu'nun bilmediği atasözü: Mızrak çuvala sığmaz

Görülüyor ki Kemal Kılıçdaroğlu referandum vetiresinde hem fevrî davranıyor hem de aceleci. Hatırlarsınız 2-3 gün önce İstanbul'da başörtülülerin rahibeye benzetildiği afişler asıldı. Erdoğan -belli ki kaynağını bildiği için- Diyarbakır mitinginde bunu dile getirdi. Bunu yanında bulunan İçişleri Bakanı Beşir Atalay'a da onaylattı. Buraya kadar her şey normalken Konya'da konuşan Kemal Kılıçdaroğlu -ki refenrandum süreci boyunca Kılıçdaroğlu bütün konuşmalarını Erdoğan'ı eleştirmeye indirgedi - bunu hemen diline doladı: "İstanbul'da asılan afişi Diyarbakır'a da götürmüşler. Başbakan İçişleri Bakanı Beşir Atalay'a soruyor o da başıyla tasdik ediyor." Bir TV kanalında da açık kapı bırakmak düşüncesiyle, "Genel merkezimizin bu afişle bir bilgisi yok." dedi. (4 Eylül 2010 Konya)

Bütün bunlar yaşanırken afişlerin kimin tarafından hangi matbaaya bastırıldığı, İstanbul-Avcılar'ın CHP'li Belediye Başkanı Mustafa Değirmenci'nin tâlimatıyla astırıldığı ortaya çıktı.

[ Dipnot-1: Bu tür afişleri basan matbaa afişin bir kenarına orijinal logosunu koymasıyla bu mesele kolayca halledilebilir. ]

Olayın içyüzü açığa çıkınca CHP'den özür bekleyenlere Kemal Kılıçdaroğlu bir türlü açıkça özür dileyemedi. Sözü yuvarlayarak, "Gerekirse özür dileriz. Kırılan herkesten özür dilemesini biliriz. Çünkü biz adamız, adam gibi adam olmayı biliriz." (Kılıçdaroğlu, 5 Eylül 2010)

Son söz: Öyle bir dünyada yaşıyoruz ki artık mızrak çuvala gerçekten sığmıyor.