Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Ağustos '11

 
Kategori
Futbol
 

Kendi ayağına kurşun sıkan medya mensupları...

Kendi ayağına kurşun sıkan medya mensupları...
 

Her kurum, kuruluş ve ülke kendi geleceği ile ilgili kararları alırken birkaç kere düşünmesi gerek. 

Örneğin; medya kuruluşları yaptıkları haberlerin bir gün kendilerini de vurabileceğini düşünmesi gerekir. 

Bu konuyu derinleştirecek olursak, Türkiye’de reytingi en yüksek takım hangisi? 

Veya şöyle soralım: Fenerbahçe’den yüksek reytingi olan takım var mı? 

Belki içinizden birkaç kişi Galatasaray diyebilir. 

Ancak böyle olmadığını hepimiz biliyoruz. 

Digitürk verilerine bakıldığında; alınan dekoderlerin yüzde 53’ünün Fenerbahçeliler tarafından alındığı görülüyor. Yani Lig TV'yi izleyenlerin yarıdan fazlası Fenerbahçeli! 

Bildiğiniz gibi Fenerbahçe geçen yılın şampiyonu! 

Ancak çeşitli katakullilerle şampiyonluğu elinden alınmaya çalışılıyor. İlk hamle olarak, Avrupa Şampiyonlar Ligine gidişi engellendi ve yerine Fenerbahçe’nin reytinginin dörte biri bile olmayan bir takım, federasyonun ısrarı üzerine ve daha önce elenmesine rağmen Trabzonspor’u gönderildi. 

Şampiyonlar Ligi maçlarını kim yayınlayacak? 

Doğan Medya Kurumlarından Star Televizyonu… 

Star Televizyonu, Trabzonspor maçlarından önce, Fenerbahçe’nin oynayacağı maç kadar reklâm veya reyting alabilir mi? 

Veya Trabzonspor Şampiyonlar Liginde bulunduğu gruptan çıkabilir mi? 

Bence Fenerbahçe’nin aynı gruptan çıkma ihtimali çok yüksekti! 

Fenerbahçe katılıp, gruptan bir üste çıksaydı ve oradan da en azından çeyrek final oynasaydı, Star Televizyonunun alacağı reytingi ve reklâm gelirlerinin miktarı ne olurdu? 

Buradaki amacım Fenerbahçe’nin yerine niye Trabzonspor’un gönderildiğini sorgulamak değil. Fenerbahçe’yi kimlerin linç ettiğine göstermek! 

3 Temmuz günü yapılan operasyondan sonra, polisin ve savcılığın tetikçiliğini kimler yaptı? 

Taraf Gazetesinden Mehmet Baransu, Doğan Medya Grubundan Ekrem Açıkel ve birçok cemaat yazarı! 

Özellikle Ekrem Açıkel, soruşturmayı yürüten savcıdan bile fazla bilgiye sahip gibi anlatıyordu! Her çıktığı televizyon kanalında, özellikle Fenerbahçe’yi yerden yere vuruyor, Fenerbahçe’nin neredeyse tüm maçlarını şike yaparak kazandığını ima ediyordu! 

O günlerde bu konuşmalar reyting alıyor gibi görünse de, ‘keser döner, sap döner, bir gün gelir hesap döner’ atasözünü akıllarına bile getirmeyen yöneticiler, Fenerbahçe’nin linç girişimini aldıkları reyting nedeniyle ellerini ovuşturarak izlerken, aldıkları reytingin reklâma dönüşmediğini, dönüşemeyeceğini göremediler. 

Karamanın koyunu, sonradan çıkar oyunu misali, Fenerbahçe Şampiyonlar Ligine gönderilmeyip, yerine aynı soruşturmada adı geçen Trabzonspor’un gönderilmesi ile yayıncı kuruluşun maddi bakımdan uğrayacağı kayıp ne kadar olur dersiniz? 

Yani medya kuruluşları, tıpkı Türkiye Futbol Federasyonu gibi kendi ayağına kurşun sıkmışlardır. 

Türkiye Futbol Federasyonu, Türk Futbolunun marka değerini bitirmiştir. UEFA’ya yazdığı yazı ile Fenerbahçe’yi resmen ŞİKECİ ilan etmiştir. 

Oysa bu yönde, bırakın her hangi bir yargılamayı, ortada bir iddianame bile yazılmamıştır. 

Kendi ayağına kurşun sıkıp, Fenerbahçe’yi kalbinden vuran federasyon, Fenerbahçe’yi bir alt lige düşürme cesaretini gösterememiştir. Bu cesareti gösterse, yayıncı kuruluşun yayın ihale sözleşmesini fesih edeceğinden korktuğu için herhalde! 

Fenerbahçe’yi bir ekonomik güvence olarak Süper Lig’de tutmayı yeğlemiştir. 

Buradan bir serzenişte Fenerbahçe’yi yöneticilere! 

Fenerbahçe geçen yıl Avrupa’da ne yaptı? 

Büyük bir hiç değil mi? 

Hiçe rağmen onca transfer yapılırken para bulunuyor da, bu yıl doğru düzgün transfer yapılmadan, eldeki futbolcular niye satılmak isteniyor? 

Fenerbahçeli yöneticilerin bildiği, ancak kamuoyu ile paylaşmadıkları bir durum mu var? 

 

 

 

 
Toplam blog
: 3842
: 3093
Kayıt tarihi
: 23.03.08
 
 

Antalya'da 1956 yılında doğdum. Emekliyim, Üniversite mezunuyum. Evliyim, bir oğlum var Mimar. Gü..