Kendimi salak gibi hissediyor muyum?...

Türkiye, hafta sonuna tarihindeki en çok zayiat verilen terör saldırısı ile girdi.

 

Haberlere "Yasak" konulmadan önceki ölü sayısı 42, yaralı sayısı 29 kişisi ağır olmak üzere 100 kişi...

 

Sonra...

 

Sonra ne olduğunu bilemiyoruz. Daha doğrusu bilebiliyoruz da yaza bilemiyoruz, yasaktan ötürü...

 

Şimdi "Yazamayacağımız" bölümü geçelim, elbette onu da yazacağımız gün gelecektir, yanlış olan hiç bir şey saklı kalmaz, kalamaz...

 

Saldırının ardından ilgili bakanlar bölgeye gitti, 24 saat geçmeden de "Şüphelileri" yakaladılar, "Şüphelenmeden" gerçeği ortaya koydular, açıkladılar. İşin bu kısmına da girmiyorum.

 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bütün olaylar olurken, insanlar ölürken, İstanbul'da "Anneler gününde" konuştu. Neler söylemedi ki...

 

Allah'ın, Türkiye ile ilgililerinden geçtik, ona Suriye ile ilgili sorular soracağından bile söz etti.

 

Suriye meselesinin AKP'nin dış politikası ile ilgili olmadığını, bunun Türkiye'nin meselesi olduğunu belirterek şöyle dedi...

 

"Bugüne kadar hep serinkanlı olduk. Aklı selim dışına çıkarak bizi çekmek istedikleri tuzağa düşmeyeceğiz. Suriye’deki mesele AK Parti’nin Recep Tayyip Erdoğan’ın meselesi değildir. Türkiye’nin meselesidir. Düşürülen uçak AK Parti’nin değil Türkiye’nin uçağıdır."

 

Dizilerin birinde hani diyor ya "Ben ezik miyim lan, ezik miyim" diye...

 

Ben de şimdi kendi kendime soruyorum...

 

Ben salak mıyım efendi, salak mıyım?...

 

Görmüyor muyum, yoksa gördüğümü algılayamıyor muyum, n'apıyorum?

 

Dört gün evvel Beşar Esat ile can ciğer kuzu sarması olan AKP iktidarın başı olan Recep Tayyip Erdoğan mıydı, yoksa Türk Milleti mi?

 

Evet... Düşen uçak, bu milletin malı hem de anasının ak sütü gibi. Düşürdüler de ne yaptınız? Koskocaman bir hiç...

 

Diyor ki başbakan; "... Aklı selim dışına çıkarak bizi çekmek istedikleri tuzağa düşmeyeceğiz."

 

Salak filan mıyım ben?

 

Sen "Tuzağa" düşeli çok oldu ey başbakan da, şimdi tuzağın içinde çırpınıp duruyorsun,  millete "Tuzağa düşmemiş" gibi yansıtmaya çalışıyorsun.

 

Cevap verebilir misiniz, Reyhanlı'daki olayların haberlerini neden yasakladınız?

 

Başbakan Erdoğan, Reyhanlı'daki çifte saldırıyla ilgili olarak; ''Gün 'ben söylemiştim' diyerek suçlu arama günü değildir.Bu meseleden siyasi rant elde etmeye çalışmak en hafif tabiriyle ahlaksızlıktır'' diyor... 

 

Affınıza sığınırım, bende mi bir salaklık var? Olayı irdelemek, haber yapmak, konuyla ilgili yazmak, çizmek...

 

Söyler misiniz bunun "Ahlaksızlık" neresinde?

 

Başbakan "'76 milyon tahriklere kapılmasın" diye uyarıda bulunuyor. Yok kardeş, biz tahriklere filan kapılmıyoruz, sadece bu kadar insan "Neden öldü" diye sorguluyoruz. Yoksa bu da  mı "Ahlaksızlık" kategorisine giriyor sizce?

 

Suriye'nin Banyas şehrinde öldürülen bebeklerin görüntüsünün hiç gözünün önünden gitmediğini belirten Başbakan, ''O bebeklerin ölümüne susmaktansa ben Başbakan kimliğimi şu kürsüye bırakır giderim'' diyor...

 

Sayın Başbakan...

 

Siz Banyas'daki bebeklerin ölümüne susup susmamayı bir kenara bırakın...

 

Şu Reyhanlı'da paramparça olan "Bebeklere" bakarak, "... Başbakan kimliğimi şu kürsüye bırakır giderim" söylemini biran evvel gerçekleştirin.

 

Çünkü Sayın Başbakan...

 

Bırakın siz Banyas'daki ölümleri,  Reyhanlı'daki ölümlerin sorumlusu sizsiniz...

 

SİZ HER NE KADAR HİSSETİRMEYE ÇALIŞSANIZ DA SAYIN BAŞBAKAN, MİLLET OLARAK BİZ SALAK DEĞİLİZ...

 

13 MAYIS 2013 

İBRAHİM PEKBAY