- Kategori
- Kişisel Gelişim
Kendinizin kullanma kılavuzunu keşfedin!
Kişisel Gelişim Derneği
Düşünce gücünün doğru kullanıldığında neler elde edilebileceğini sanırım artık herkes biliyor... Tabii buradaki "herkes" sözü Türkiye'de araştıran, soru soran, bildikleriyle yetinmeyen çok küçük sayılabilecek bir "okur" kitlesi için, yani sizler için söylenmiş bir sözdür... Evet... Herkes biliyor... Fakat nasıl ki sigaranın zararlarının bilinmesi sigarayı bırakmak için çoğu kez yeterli olamıyorsa, bunun da bilinmesi düşünce gücümüzden etkin bir şekilde yararlanabilmeye yetmiyor... "Seviniz, seviliniz, bir olunuz..." demekle insanların sevgiyi yaşayamadıkları gibi...Yani sadece bilmek yeterli olmuyor... Bilmek ayrı bir şey yapabilmek apayrı bir şey... Peki bildiklerimizi nasıl yapabilir hale getirebiliriz?... Ele alacağımız konuları dikkatle takip eder ve "değişimin ihtiyacını" gerçekten içinizde hissederek bu çalışmaları sürdürürseniz; farklı bir dünyanın kapılarının önünüzde aralanmaya başladığını göreceksiniz... Bu yolda, şimdiye kadar hiç olmadık bir şekilde kendinizle başbaşa kalacak ve dışarıdan hiç bir şeyi kendinize ilave etmeden, sadece kendi sırlarınızı keşfetmenin doğallığını yaşayacaksınız... Ortaya çıkartacağınız tüm sırların sizin içinizde gizli olduğunu unutmayın... Evet...Her şey sizde gizli… Bu yolda, sizde varolan "potansiyel gücünüz" ve asıl kökeniniz hakkında çok önemli ipuçlarını yakalayabilmeniz de mümkün olabilecektir... Ama unutmayın: Bütün bunlar kendiliklerinden gelmezler... Özel bir çaba ve gayret göstermeniz gerekecektir. Kısacası kendinizi bazı yönlerinizle yeniden tanıyacak, kendinizi yeniden keşfedeceksiniz. Bu söz... Yani "insanın kendini tanıması" meselesi, belki ilk başta bize biraz garip gelebilir... "Ne demek yani, şimdi ben kendimi tanımıyor muyum..." diye düşünebiliriz. Çünkü kendimiz hakkında yeterli fikre sahip olduğumuzu düşünürüz. Oysa ki çoğunlukla, kendi varlığımızın kökeni ve özellikleri hakkında yeterli bilgiye ve yeterli anlayışa sahip olmadan yaşamımızı sürdürürüz. Bunların içinde sahip olduğumuz, ancak çoğunlukla farkında bile olmadığımız ruhsal yeteneklerimiz, yani ‘’Duyular Dışı Algılamalarımız’’ da vardır. Böyle olunca da, kendi varlığımızın iç potansiyelini, iç gücünü çoğunlukla kullanmadan kısıtlı imkanlarla yaşamaya kendimizi mahkum ederiz... Ve yaşamımızın büyük bir bölümü böyle geçer... İçimizdeki mevcut potansiyel güçten habersiz kendimizi son derece hür ve özgür zannederek; aslında tam bir mahpushane yaşantısı sürdürürüz... Hapiste olduğumuzu farkedemediğimiz için de, hapisten kurtulmak için hiçbir çaba sarfetmeyiz... İnsanın mevcut iç potansiyel gücünü kullanmadığı bu dünya yaşamında özgür olamadığını, çok kısıtlı imkanlarla yaşadığını farkeden toplumlar, çok eski çağlardan beri bu yolda önemli çalışmalar içine girmişlerdir. Bu çalışmaların ortaklaşa amacı çok eski çağlardan beri tek bir noktada: "Kendini Bilmek"de yoğunlaşmıştır... "Kendini bilmeyen varoluşun sırlarını da bilemez" ya da "Kendini bilmeyen Rabbi'ni de bilemez" sözleriyle de bu konu dile getirilmeye çalışılmıştır. Tüm bunları yapıp kendimizi keşif yolculuğuna çıktığımız zaman bu yolda bazı engellerle karşılaşmamız olasıdır. Hayat bahçemizde bize aykırı yabani otların olduğunu bilmeliyiz. Ama hayatımıza giren bu yabani otlar konusunda endişe duymak zorunda değiliz. Onlar da hayatın bir parçasıdır. Onları görmemiz, varlıklarını kabul etmemiz, çözümlere odaklanmamız ve hayatlarımızdaki etkilerini yok etmek için ne gerekiyorsa hemen yapmamız gerekmektedir. Ve şunu kesinlikle unutmayınız ki: Onları yok f'arzetmekle yok edemeyiz. Varlıkları karşısında ateş püskürüp, küplere binmek ya da korkudan pısırıklaşmak; onların bahçemize girmesini daha da kolaylaştırmaktan başka bir işe yaramayacaktır. Yapılması gereken şey: Onları kuralına göre söküp atmaktır. Ve bunu, bir oyun anlayışı içinde, yaşam içinde neşe içinde yapabiliriz. Ömrünüzün geri kalanında, emin olun, yeni yeni otlar hep gelecek, boy gösterecektir. Eğer her sorun çıktığında dünyaya karşı bir tepki duyarak yaşamak istemiyorsanız, onların da hayatın önemli bir parçası olduğunu hatırlamanız gerekir. Onlar sizi güçlü ve dikkatli tutar. Bahçenizi sağlıklı ve zengin durumda korumak için neler yapılması gerektiğini hep görebilmenizi sağlar. Sadeleşmek, saflaşmak ve bizi saran fazlalıklardan kurtulabilmenin ilk adımı, zihnimizdeki bize ait olmayan otları temizlemektir. Ancak bu otların temizlenmesi için buna hazır ve istekli olmak ve belli bir mücadeleye hazır olmak şarttır. Çünkü bu otların temizlenmesi belli bir süreyi ve çabayı gerektirir. Ve belirli teknikleri ve kuralları vardır... Bu yolda çabasız hiç bir şey elde edebilmek mümkün değildir. Yıllardır zihnimizde oluşturma alışkanlığı kazandığımız olumsuz bütün davranış biçimlerimiz, bizim için birer yabani ottur. Bu yabani otlardan dolayı içimizdeki filizler gelişip büyüyememektedir. Bunlar, yeteneklerimizi kullanmamızda da engeller oluşturmaktadır... Ne yapmak istediğinize karar vermek zorundasınız. Eğer gerçekten hayatınız üzerinde bir kontrol duygusu hissetmek istiyorsanız, ki şu anda yapabileceğiniz bir sürü şey varken oturup da bu satırları okumayı seçmiş olduğunuza göre, ne istediğinizi biliyorsunuz demektir; istediğiniz gerçek özgürlük, içsel güçlerinizden yararlanmak ve dünyada daha bilinçli yaşamaksa doğru adrestesiniz... Ve emin olun ki arzu ettiğiniz hedeflere ulaşacaksınız...Yeter ki isteyin..Ve harekete geçin. Muhammet Burak OLGUN Kigeder Başkanı NLP Trainer & Master Certified Coach