Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Ağustos '10

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Kibir, bencillik, kıskançlık ve mutluluk üzerine

Kibir, bencillik, kıskançlık ve mutluluk üzerine
 

Nelerden mutlu olduğunuz değil, ne kadar mutlu olduğunuz önemlidir


İnsan, yaratılışından bu yana hep aidiyet duygusuna aç yaşamıştır. Yanlızlık insan tabiatına aykırı bir olgudur; nitekim her toplumda yanlız kalınamayacağına, yanlız yaşanamayacağına dair özlü sözler nesillerden nesillere aktarılmıştır. Bir futbol müsabakasında takımına tezahüratta bulunan ve rakip takımı protesto eden bireylerin destekledikleri takımın attığı gollerle salgıladıkları mutluluk hormonları aidiyet duygusunun bir dışa vurumudur. Ait olunan yer bir futbol takımının taraftar grubu olabileceği gibi bir meslek grubu veya toplumda daha önceden başkaları tarafından tanımlanmış bir sosyal grup da olabilir. Bu yüzden değil midir hep isimlerden önce telaffuz edilen ünvanlar, bitirilen okullar, üye olunana dernekler, giyilen kıyafetlerin markaları? Tatil yapan onca insan çok mu sevdiğinden gider Bodrum’ a Çeşme’ ye yoksa sadece oraya ait olduklarını, çılgın kalabalığa karıştıklarını hissetmek midir onlara mutluluk veren? Son model kırmızı renkli spor araba sadecce işe daha hızlı ulaşabilmek için mi alınır yoksa toplumda bir yer edinebilmek için mi? Aslına bakarsanız aidiyet duygusu yaradılıştan bu yana var olan masum bir duygu olsa da bu duyguyu masumiyetten çıkaran beraberinde getirebileceği kibir ve bencilliktir.

Kıskançlık ise sahip olunanı yitirmeme veya sahip olunmayana sahip olma isteğidir. İnsan çoğu zaman sahip olduğunun değerini onu yitirdiğinde daha iyi anlasa da elindekini koruma isteği ve onu kaybedeceği korkusu onu kıskançlığa iter. Bu sefer devreye giren asıl duygu aidiyet duygusu değil ait olmasını isteme duygusudur. Bir şeyin size ait olmasını istemek ve onu sahiplenmek aslında zararlı bir duygu olmasa da bu sizin hayatınızı olumsuz yönde etkilediği an zararları hissedilmeye başlar. Oyuncağını başkasıyla paylaşmak istemeyen bir çocuğun kıskançlığı, o oyuncağın sadece kendisine ait olmasını isteme duygusunun bir sonucu değil midir aslında? Ne kadar ilginçtir değil mi, hem kıskançlık hem de kibir bizi sadece tüketmeye zorlar ve birbirlerinden beslenir. Tüketilen şey para, aşklar, dostluklar ve en önemlisi zamandır. Halbuki farkında değiliz ama dünyada en adaletli dağıtılan şey zamandır. Bir gün herkese 24 saattir ve istesek de geçen zaman bir daha geri gelmez.

Bilimsel olarak normal bir insanın salgılayabileceği mutluluk hormonlarının miktarı bellidir. O zaman önemli olan yaşamımız boyunca bu hormonları ne kadar çok salgılayabildiğimiz değil midir? Bırakalım kibiri, bencilliği ve kıskançlığı bir yana... Bu dünyada hepi topu hepimiz ortalama 70 - 80 sene yaşayacağız.

O yüzden lütfen nelerden mutlu olduğumuzla değil biraz da ne kadar mutlu olduğumuzla ilgilenelim. Belki mutluluğu yanlış yerlerde arıyoruz. Halbuki farkında değiliz ama gökyüzü heryerde mavi, ağaçlar hala yeşil ve samimi bir günaydın sözcüğü herşeyden öte...

 
Toplam blog
: 5
: 1054
Kayıt tarihi
: 11.08.10
 
 

Ankara' da doğdum ancak üniversite hayatım ve iş hayatım boyunca farklı ülkelerde bulundum. Sonunda ..